Siyonist İsrail’e Sünni kimlik

İktidar ayı, insanımız ise ay sonunu düşünürken, muhalefet topa nasıl girsem derdindeyken, AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin siyaset starı olurken…

Gara şehitleri bir tarafa konulup, 'söyle bakalım, sen neden PKK terör örgütü demedin de sadece terör örgütü dedin' tartışmaları yapılırken…

65 yaş üstünü eve tıkıp, sokakta vatandaşa ceza kesmek için koşuşturanların salonları lebalep dolduranlara hiç yaklaşamamalarını hayretle izlerken…

Ege'de, kendi adalarımıza Yunanistan bayrak çekerken gıkı çıkmayan ama Irak topraklarındaki Gara bölgesine Türk Bayrağı dalgalandırmak için ant içen siyasetçileri görüp, ne diyor bu adam diye meraklanırken… 

Dünya dönmeye devam ediyormuş. Örneğin Siyonist İsrail adeta Sü(n)ni İsrail oldu. Haberiniz oldu mu?

Bir aralar Sayın Erdoğan'ın günlük virdi olan İsrail şimdilerde pek gündem edilmiyor.

Oysa İsrail aynı İsrail, İsrail halkı da aynı halk. Yine Gazze'yi bombalıyorlar, yine Mescit-i Aksa'yı basıyorlar, yine çocukları nişangâh yapıyorlar, yine sürgüne, yine kana devam ediyorlar.

İsrail'i bu kadar vahşi, zalim ve cüretkâr kılan kimdir? Silahları mı, ABD'mi? Hayır. Doğru cevap İslam dünyasıdır.

Çünkü İsrail gücünü bizlerden (İslam ülkelerinden) alıyor. Nasıl mı?

 Golan Tepeleri işgali kabul edilemez, dediler. İsrail işgal etti. Ses yok.

'Kudüs kırmızıçizgimizdir, başkent ilan edemezsin' dediler. Başkent ilan etti. Ses yok.

Gazze'yi bombalarsan şöyle böyle yaparız, dediler. Her gün bombalıyor. Kimsede bir şey yapamıyor. 

Bir zamanlar üç kıtaya hükmeden bu milletin şimdi dostu yok, komşularıyla bile düşman vaziyette ama tarih boyu yaptığı ihanetlerden dolayı vatansız kalan İsrail dünyada etkin, bölgede de herkesle dost oldu.

İslam ülkelerinin ve ülkemizin birbirlerine horozlandığı, birbirlerinin altını oyduğu şu zaman diliminde İsrail genişledikçe genişledi.

Adına 'normalleşme' dedikleri adım ile BOP kapsamındaki İslam ülkeleri ile siyasi, ekonomik hatta askeri anlaşmalar imzalandı. 

Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt, Sudan gibi ülkeler artık resmi olarak da İsrail ile dost ve müttefik olduklarını açıkladı. Kudüs'te büyükelçilik açıyorlar. 

Tunus, Ürdün ve Irak yönetimleri sıcak mesajlar veriyor. Hatta Fas, İsrail'i askeri tatbikata davet etti. 

Ülkemizde bir kesimin umudu olan Katar, İsrail ile karşılıklı adımlarla sorunlarını hallettiler. Kısaca Ortadoğu'da, İsrail'e artık her kapı açık…

Ülkemizi soracak olursanız! Nasıl osun! İsrail ile ticareti % 2000 arttıran, her daim İsrail karşıtı bir hükümetimiz var.  

Evet, görünüşte Şii İran'a karşı Sü(n)ni İsrail hazır. Diğer taraftan ABD'nin Kuveyt'te 13 bin, Katar 13 bin, BAE 5 bin, Bahreyn 7 bin Suud-i Arabistan'da 3 bin, Ürdün'de de 3 bin askeri var.

Aynı ABD'nin başta İncirlik olmak üzere bölgedeki ülkelerin tamamında onlarca hava ve deniz üssü var. 

Ve ABD'nin, SDG'si yani YPG-PKK'sı var, IŞİD'ı var ve bunların direkt hedefi de Türkiye. 

Bakın! Fırat'ın doğusunda da, batısında da hemen her gün bombalı saldırılar yeniden başladı. İnsanlar katlediliyor. Yani bölgenin harareti arttırılıyor. Gelişmeleri iyi okumak lazım.

Bu kadar şey yazdım ama niye yazdım? Adamlar inançları için bu bölgedeler. Hedef Türkiye'dir, hedef İslam'dır, önce Büyük Kürdistan akabinde hedef Arz-ı Mev'ud'dur, hedef Tanrı Krallığı hayalidir. 

Oysa İsrail'in yaptığını bizim yapmamız lazımdı. Geç kaldık.

Ama artık zarardan dönelim ve Eset'in, bizim düşmanımız olmadığını kabul edelim. İran'dan da, bize düşman olamaz. Hatta ağabey olursak çok iyi dost olur. 

Bizim ilk önce millet olarak sonra İslam ülkeleri olarak bir olmamız lazımdır. Onlardan yana olanlar ahirette de onlarla birlikte olacaktır.