Hemen hemen herkesin ağından düşürmediği bir ifade "sosyal devlet". Bütün dünyada araştırılsa en çok kullanılan iki kelimenin de "sosyal devlet" olduğu belki de görülecektir. İyi de nedir bu "sosyal devlet"?Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde "sosyal devlet", "ekonomik ve sosyal alanlarda bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlayıcı politikalar üreten devlet modeli" olarak tarif edilmektedir."Bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlamak" çok büyük bir iddiadır, malumunuz. Bütün dünyaya ve ülkemize baktığımızda herkes farklı farklı dönemlerde bu iddiayı seslendirmiş ama konuşmanın ötesine geçememişlerdir. Bunu en fazla milletimiz yaşayarak görmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün daha da artmaktadır. İşsizlik gizlenmeye çalışılsa da kronik hale gelmiştir.Açlık artık insanları patlama noktasına getirmiştir."Sosyal güvenlik" hükümetlerin çıkardıkları yasalarla "sosyal güvensizlik" olarak yaşanmaktadır.Çoğaltabileceğimiz bu örnekler "sosyal devlet"in tanımı içerisinde ifade edilen "bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlamak" olgusundan Türkiye'nin ve dünyanın uzakta olduğunu göstermektedir. Artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıkan inkar edilemez bir gerçek de, "sosyal devlet" kavramını işlevsiz ve anlamsız bir rüya haline getiren mevcut iktisadi anlayışlar aynen devam ettiği taktirde insanlık ve ülkemiz "sosyal devlet" anlayışından daha da uzaklaşacağıdır.Kapitalizm olsun Sosyalizm olsun dillerinden düşürmedikleri "sosyal devlet" anlayışını gerçekleştiremeyecekleri de artık bütün dünya tarafından itiraf edilir bir hale gelmiştir."Sosyal devlet" mümkün değil midir?Gerçek "sosyal devlet" mümkündür. Ama devleti bu anlayışa kavuşturmak için işe yaramadığı anlaşılan Kapitalizm ve Sosyalizm gibi anlayışlardan çok farklı bir anlayışa ihtiyacımız olduğu ortadadır. Çünkü devletin "sosyal devlet" olmasına bizzat Kapitalizm ve Sosyalizm öngördükleri yanlış kabuller dolayısıyla engeldirler. Bu yüzdendir ki, gerçek manada sosyal devlet anlayışıyla dünya bu güne kadar tanışmamıştır.İşte bu güne kadar çok konuşulan ama konuşmaktan öteye geçilemeyen "sosyal devlet" kavramı geçtiğimiz hafta sonu Bursa'da iki gün süren 'Sosyal Devlet Milli Devlet Kongresi'nde 15 ülkeden katılan iktisatçı akademisyen tarafından ele alındı. Bu güne kadar bu kavram bu şekilde ele alınmamıştı. Çünkü iktisat tarihinde ilk kez, sosyal devlet kavramı Kapitalizm ve Sosyalizm gibi anlayışlardan tamamen farklı yepyeni bir iktisadi anlayış kapsamında ele alındı. Bu yeni iktisadi anlayış, artık tüm dünyanın malumu olduğu üzere "Milli Ekonomi Modeli"dir. Yepyeni bir formülasyonla ortaya konulmuş bir iktisadi anlayış olan 'Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı bir ülkedeki "sosyal devlet" anlayışının nasıl olacağı bu tarihi kongrede konuşuldu.Kongreye İsviçre'den Prof. Dr. Jurgen Wurtenburg, Magdeburg üniversitesinden Prof. Dr. F. R. Grabau, Rusya'dan Prof. Dr. Galina Kondryateva, Estonya'dan Prof. Dr. Jyri Kadak, Fransa'dan Prof. Dr. Patric Boulongne, Almanya'dan Prof. Dr. İrina Hundt, Hollanda'dan Prof. Dr. Cornelia Versteegh, Macaristan'dan Prof. Dr. Vugar Seidov, İngiltere'den Dr. Eric Shaydullin, Azerbaycan'dan Prof. Dr. Ahmed Qashamoğlu ve daha pek çok bilim adamı "sosyal devlet" anlayışının ancak Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezleriyle yakalanabileceğini ifade ettiler.Bu kongreden sonra şunu pekâlâ söyleyebiliriz;Sosyal devlet kavramı bir hayaldi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Sosyal Devlet Milli Devlet" teziyle şimdi gerçek oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024