Pazar gününe özel murabba

İnsan yaşamını yani kendisine verilen zamanı öyle haşin öyle hesapsız harcıyor ki, bir zaman geliyor geriye dönüp bakıldığında 

iş işten geçmiş oluyor maalesef.

Çeşit çeşit insan, farklı farklı hayatlar var yaşamın içinde.

Pazar gününe özel güzel bir İran edebiyatının Nadide örneklerinden şiir çözümlemesi ile karşınıza çıkıyorum.

Zamanın ruhunu anlayan, kıymetini bilen ve aşkı arayanlara…

Bir zaman bahar yeli eser,

Bahçedeki bülbül feryat figan eder de aşkını çığırır, 

Sevdasını haykırır, 

Zamanı kısadır ve telaşlıdır.

Bahar çabuk geçer çünkü, 

Güle sevdasını anlatmak ister, dertli ve mahsun bir şekilde bülbül.

O öyle nadide bir varlıktır ki,

Yanında ne olsa sönük kalır,

Çölde vaha gibi,

Dikenler içindeki bir gül gibi,

Kokun unutulur bir şey değildir,

Miski amber sönük kalır.

Tüm çiçekler selama durur karşında.

Dileyene şifa kaynağı,

Hastaların derdinin dermanı 

Ey ruhların ilacı,

Ne olur esirgeme kendini canın cananı, 

Gönüller sultanı...

Bize sana ulaşmaktan,

Seninle yaşamaya çalışmaktan, görecek gün kalmadı,

Umutlanarak tükenip gitti ömür,

Ey sevgili ne olur merhamet et,

Yoldaşın olalım, yarenin olalım,

Kucağını aç bize,

Sana ulaşmak arzusu ile yandı, büryan misali Cemal'imiz, serimiz.

Yine geçti bahar, hazan mevsimi kapattı bulutlarımızı,

Sana olan inancımız ve bağlılığımız hiç eksilmedi.

Yağmur ve kar oldu taşımız toprağımız,

Suyumuz birikti oluklarda, 

Sen yoksun ama derinden hissediliyor, 

Doğa senin sesini 

Taklit etmeye uğraşıyor,

Naifle, boşuna…