Sosyal medyanın değil siyasetin fenomenleri gündem olmalı

Sokağın ve medyanın gündemi 'sosyal medya fenomenleri'. Diğer ifade ile kişiliklerini bir tarafa bırakarak dişilik, şatafat ve para ile gündeme gelen kişiler. 

Bu kişilerin 3-5 yıl önceki yaşadıkları hayat ile bugün ortaya dökülen manzaralar vatandaşın dikkatini çekince haliyle emniyet ve yargının da dikkatini çekti. 

Yasa dışı bahis, kara para aklama, naylon fatura, tehdit, şantaj vs. başlıkları ile inceleme ve işlemler sürüyor. Eşeledikçe daha dikkat çekici başlıklar çıkıyor. 

Nereye kadar eşelenecek, bu maşaların sahiplerine ulaşılabilecek mi, soruları ise askıda!

Ama benim hayretim insanımıza! Kendini merak etmeyen, devletini merak etmeyen insanımız bu üç, beş maşanın yaptıklarını merak ve hayretle izliyor. İlginci birde sorgulama yapıyor. Gerçekten hayret!

2 yıl önceki yılın en uzun gecesini hatırlar mısınız? 21 Aralık. Hani geceye girerken 18 TL olan dolar, güneş doğarken 11 TL'ye düşmüş ve hükümet 'aman ne var bunda canım' mantığını ortaya koymuştu.

O gün BTP lideri Hüseyin Baş, 'birileri o gece en az 40 milyar dolar piyasaya sürdü' diyerek 5 soru sormuştu. O soruların cevapları hala verilmedi ve o gece hangi finans fenomen veya fenomenleri zengin oldu, sorusunun cevabı ortaya çıkmadı. İnsanımız ise merak etmedi. 

O gece fakirleşenleri daha doğrusu çarpılanları ise zamanın Maliye Bakanı Nebati Bey, 'Çarpılan küçük yatırımcı oldu' sözleriyle açıklamıştı. Bu açıklamaya rağmen millet çarpanı bile merak edip sormadı.

Asıl hayret edilmesi gerekenler

Dün ayakkabı kutularından çıkan milyonlarca dolara hayret etmeyenler bugün kafasında dolarlar- Eurolar sararak poz veren kadına hayret ediyorlar.

Dün ondan fazla uçak olmasına rağmen 450 milyon dolar verilerek alınan uçağa hayret etmeyenler bugün Polatların 2 yüz, 3 yüz milyon TL'sine hayret ediyorlar.

Dün bakan çocuğunun evinden çıkan bir düzine para sayma makinesine hayret etmeyenler bugün bir kadının para sıkma tabancasıyla sıktığı beş, on dolara hayret ediyorlar.

Lüks araçlarda pudra şekeri çekilmesinin, lüks yatlarda alkolsüz (!) şampanya partilerinin üzerine gitmeyenler birkaç kendini bilmezin arkasındaki gücü merak ediyorlar. 

Dün 801 milyon doları dinozorlara yedirenlere hesap sormayanlar bugün malum tetikçilere nereden kazandınız, hesabını soruyorlar.

Bugün, 'altın tozlu' kahve içenlere, bu değirmenin suyu nereden geliyor, diyenler, geceliği 400 bin TL olan otellerde kalan siyasetçilere hayırdır, bile demediler. Hayret doğrusu!

Engin Polat, Dilan Polat, Nihal Candan, Bahar Candan, Hacı İsrafil Sağlam, Nevra Bilem gibi nice isimlerin yaptıklarını merak eden insanımız, Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Ruhsar Pekcan, Süleyman Soylu gibi nice isimler hakkındaki iddiaları merak etmedi. 

Oysa Erdoğan'ın iktidar olmadan önceki vaatlerinden birisi de "Siyasetçilerin ve kamu yöneticilerinin mal varlıkları şeffaf hale getirilecek" şeklindeydi.

Dün fakir ama bugün zenginin de zengini olan o kadar siyasetçi ve kamu yöneticisine şahit oluyoruz. 

Bende bunu merak ediyorum. Sizde merak edin! Balık nereden kokmaya başlardı?  

Dilan Polat'ın huzur hakkı yok mu?

Bu ara başlığı dikkat çekin diye attım. Dün gazetemiz yazarlarında Adem Birinci yazısında gündemden düşmeyen 'huzur hakkı' kavramını irdelemiş ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın açıklamalarından bu ülkedeki 'huzurluların' nasıl huzurlu olduklarına birkaç örnek vermişti;

"AK Partili Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan. Aynı zamanda Kuveyt Türk Katılım Bankası'nın yönetim kurulu üyesi. Bakan yardımcılığı aylık maaşı 85 bin 401 lira. Bankadan aldığı aylık huzur hakkı 18 bin 796 dolar. Güncel kur ile 528 bin lira. İşte burada da belgesi mevcut. Kuveyt Türk Katılım Bankası'nın genel kurul tutanağı. Toplam geliri aylık 613 bin lira. Yanı 53 asgari ücrete denk geliyor.

Aynı zamanda AK Partili Vakıflar Genel Müdürü Sinan Paksu, genel müdürlük maaşı 53 bin 528 lira. Bankadan yönetim kurulu üyesi olarak aldığı aylık huzur hakkı tutarı Türk lirası olarak 528 bin lira. Aylık toplam geliri 581 bin lira. 51 asgari ücrete denk geliyor. Türk Telekom'da 4 tane Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısının dördü de görev almakta.

Ömer Fatih Sayan, yönetim kurulu başkanı, aynı zamanda Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı. Enver İskurt, Bakan Yardımcısı aynı zamanda Türk Telekom yönetim kurulu üyesi. Osman Boyraz, TTMobil'in yönetim kurulu başkan vekili. Dursun Ünüvar, TTMobil'in yönetim kurulu başkanı.

Bununla da bitmiyor. Türk Telekom'un bir alt şirketi olan TTNet'in internet şirketinin yönetim kurulu başkanı kim? Şahap Kavcıoğlu, BDDK Başkanı. BDDK Başkanının bir internet şirketinin yönetim kurulunda ne işi var? İşte liyakatsizlik budur."

Ama siz yine Dilan Polat ve diğerlerini merak edin!