Süleyman Soylu haklıymış!

İçişleri Bakanı Soylu'nun, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı hedef alan sözleri ve ardından memnuniyet verici açıklamaları malumunuz.

Ne demişti Soylu, "Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Hadi git gel, özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz. Ben varım, sen var mısın, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı?"

Birçok kesim bu açıklamaya tepki gösterdi. Ciddiyetsiz, liyakatsiz bulduğunu dile getirdi.

Ama Süleyman Soylu'nun haklı olduğu yani ülkemizde bir asayiş sorunu, güvenlik sorunu olduğunu; sokakta, yolda, kaldırımda her an başımıza bir iş gelebileceğini; bir saldırıya maruz kalabileceğimizi ya da bir çatışmanın arasında kalabileceğimiz gerçeğini medya fenomeni Cübbeli Ahmet Ünlü itiraf etti.

Daha önce bir kanalda 'dernekler, cemaatler silahlanıyor' diyen Cübbeli Ahmet Ünlü bu sözlerini resmiyete dökmek için savcılara çağrıda bulundu: "Savcılar beni çağırırsa silahlanan 150 derneğin ismini vermeye hazırım."

Şimdi diyeceksiniz ki! Yanmaz kefen tüccarının bildiğini, bu ülkenin İçişleri Bakanı bilmiyor mu?

Bildiği için AYM Başkanı'na, "hadi korumasız sokağa çık da görelim" diyor ya!

Gerçekten vahim bir durum. Bu tablo milletimizin eseri… "Darbeyi enişteden öğrendim" denildi. Sorgulamadan inandık. 

Şimdi de iç savaş uyarısını, kimlerin silahlandığını Fethullah Gülen'i' rüyasında gören şahıs haber veriyor.

Nerede bu ülkenin İçişleri Bakanı? Yoksa Cübbeli Ahmet Ünlü, Süleyman Soylu'yu zan altında mı bırakmak istiyor?

TTB kapatılsın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlere dikkat çekilmesi için sağlık kurumlarında siyah kurdele takılması kararı alan Türk Tabipler Birliği'ni (TTB) ihanetle suçlamış ve TTB'nin koronavirüs kadar tehlikeli olduğunu ileri sürerek, "Türk Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalı, yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır" çağrısı yapmıştı.

TTB yetmez. Başta Ankara ve İstanbul baroları olmak üzere farklı ses çıkaran her baro kapatılmalıdır! 

Hükümetin ekonomik, siyasal, dış politika icraatlarını eleştiren bütün dernekler, odalar, yapılar kapatılmalı, yöneticileri hakkında adli işlem başlatılmalıdır!

Zam masasından hükümetin rakamlarına direnen ve hükümeti, 'grev' ile tehdit eden sendikalar derhal ve acilen kapatılmalıdır!

Aylardır maaş alamayan maden işçilerinin, geçim sıkıntısından intihar eden babaların, annelerin, işsiz gençlerin isyanlarını dile getiren medya kurumları da acilen kapatılmalıdır!

Hele hükümetin yaptığı atamaları sorgulayan, devlet kurumlarındaki talan ve israfı gündem eden, terör konusunda negatif haber yapan kanallar derhal susturulmalıdır!

Birde Anayasa Mahkemesi var. Bir daha Süleyman Soylu'yu kızdıracak karar alırsa, o da kapatılmalıdır! Öyle değil mi?

Birisi haysiyet mi, dedi

Bir ara sırf reyting için CNN Türk ve HaberTürk'ün ekranlarda parlattığı, her konuşmasında Atatürk'e, Cumhuriyete dil uzatan, bir dediği öbürünü tutmayan Selman Öğüt tepkilerden ötürü pek ekranlarda görünmüyordu. 

Hatırlayın! Bu kişi, Kasım Süleymani şehit edildiğinde, milyonlarca Müslüman'ın katili ABD'ye hak vermiş. Yetmemiş! Kasım Süleymani'yi, ABD ajanı olarak suçlamıştı. 

İşte bu şahıs birkaç gün önce Haber Global'de, Erhan Ertürk'ün sunduğu Müzakere programına katıldı.

Yine Atatürk'ü, devrimleri hedef aldı. Akademisyen olmasına rağmen, "Atatürk, hilafeti kaldırdı" dedi. "Kemalizm virüstür" dedi.

Ve "Mustafa Kemal Atatürk şu anda olsa, bu devirde yaşasa Tayyip Erdoğan'ı desteklerdi" cümlesini bile kurdu.

Tabi sunucu ve konuklar bu sözlere itiraz ettiler. Öğüt, moderatörü provokatörlükle ve haysiyet cellatlığı yapmakla suçlayarak programı terk etti.

Provokatörlüğü bilmem ama haysiyet cellatlığı için önce haysiyet sonra cellat lazım gelir, diye düşünüyorum…