Suriye’de kim, kime entegre oluyor

Ülkemiz gündemi çarkıfelek gibi. Her gün çevriliyor, ne gelirse ona göre gündem oluşuyor.

Bir gün Kıbrıs bir gün PKK bir İBB bir gün CHP bir gün Gazze bir gün yolsuzluklar bir gün ekonomi bir güç enflasyon bir gün faiz bir gün madenler bir gün tarım bir gün eğitim bir gün Trump bir gün AB vs.

Hiçbir başlık tam teşhis edilmeden, sebepleri ve neticeleri ortaya konulmadan diğer başlığa yerine bırakıyor.

Tek parti iktidarı da bu puslu havadan çok iyi faydalanıyor. Sloganik cümlelerle yerine göre ayar ve tehditlerle yola devam ediyor.

İşte Suriye! Katil, dedikleri Esad'ı devirdiler. Barış, huzur gelecekti. Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanacaktı. Fırat'ın doğusunda (PKK/SDG) ülkemize yönelik terör yapılanmalarına asla izin verilmeyecekti.

Ne oldu? 100 yıl öncesinde planlananlar gerçekleşti ve Irak'tan sonra Suriye'de de Kürdistan kuruldu. 

Şimdi o Kürdistan, 'Fırat'ın doğusu bizim, kalanına da ortağız' diyor. Yakında tamamına hükmedecekler.

Kahin filan değilim. Büyük patronların (ABD-İsrail) planları öyle. Plana göre hareket ediyorlar.

Bunları da bizzat hem kendileri hem de içimizden satın aldıkları kişilerle açıkça dile getiriyorlar.

Fırat'ın doğusu kimin kırmızı çizgisidir?

'Fırat'ın doğusu kırmızı çizgimizdir' çıkışı Sayın Erdoğan'a aittir. Ama bakıyoruz ki, İmralı'da, Kandil'de, Diyarbakır'da Ahmet Türk'te aynı cümleyi kuruyor.

Ülkemiz mahkemelerince PKK ile irtibatı ispatlandığı için seçildiği belediye başkanlığı görevinden alınan Ahmet Türk, Mardin'de düzenlenen Mezopotamya'da Halklar, İnançlar ve Demokratik Ortak Yaşam Konferansı'nda konuştu.

Konuşmasında adeta Sayın Erdoğan, 'Fırat'ın doğusu kırmızı çizgimizdir' sözleriyle dalga geçti.

'Bütün soruların aşılması için burada Suriye'nin Kürtler açısında kırmızı çizgimiz olduğunu hep birlikte haykırmak durumundayız…

Burada siyasi partilere, Türkiye'deki bütün siyasi partilere, dört parçadaki siyasi partilere, Suriye'deki Kürtlerin demokratik geleceğine sahip çıkacak bir duruşu göstermek zorundadır…

HTŞ, Türkiye'ye komşu olacağına Kürtler komşu olsun' dedi.

Dört parçadaki siyasi partiler kim? Barzaniler, PJAK, PKK, YPG/SDG.

 Türkiye, HTŞ'ye komşu olacağına Kürtlere komşu olsun, demek ne demektir?

Bunlara bu meşruiyeti kim veriyor?

En son 'Hamas'ı istemediği bir anlaşmayı kabul etmeye zorladı' mesajıyla Sayın Erdoğan'a teşekkür eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye temsilcisi Tom Barrack 10 gün önce Şam'da ABD'nin iki evladı Ahmet Şara ve Mazlum Kobani ile bir araya geldi.

Sayın Erdoğan'ın, PKK/SDG'ye yönelik 'uyun, entegre olun' ısrarla dile getirdiği 10 Mart 2025'te Şam'da imzalanan sekiz maddelik 'Entegrasyon Anlaşmasına' başlığında anlaştılar.

ABD'den vekaletli Mazlum Abdi: "Yeni bir Suriye ordusu kuruluyor. Biz de temel gücü olarak yeni Suriye ordusunda rol alacağız…

Suriye'de SDG (YPG/PKK) bir bütün olarak Suriye ordusunun bir parçası olacak. Emir komuta sistemi değişmeyecek. Yani Suriye ordusunun en büyük parçası olacak' açıklamasını yaptı.

Salih Müslim'de, "Suriye'nin yeni ordusu oluşacak ve SDG de bunun büyük bir parçası olacak. Yani çekirdeğini bizimkilerin oluşturacağı yeni Suriye ordusu oluşturulacaktır… Özerk Yönetim bölgeleri, SDG denetiminde olacak. Böyle bir durum tasarlanıyor" dedi.

Olası tepkilere karşı Tom Barack yine devreye girerek YPG/SDG için: "Kimse onları bir şey yapmaya zorlayamaz. Nihayetinde onlar bizim müttefiklerimiz. CENTCOM'un koruması altında…"

Hedeflenen ise Mazlum Abdi'nin önce Savunma Bakanı ya da Genelkurmay Başkanı sonra da Suriye devlet başkanı olmasıdır.

Olmaz, demeyin! Başına 10 milyon dolar koyduğu Ahmet Şara'yı, Suriye devlet başkanı yapanlar Mazlum Abdi'yi neden yapmasın ki?

HDP eski milletvekili Altan Tan, birinci çözüm süreci döneminde ABD Büyükelçisi'nin evinde yapılan gizli bir görüşmede, "Suriye bölünecek, Kürtlere orada bölge vereceğiz, Erdoğan olmayacak. Siz bize destek verin, biz de size destek verelim" denildiğini açıkladı.

Kıbrıs'ta milliyetçilik damarları kabaranlardan ses var mı? Yok.

Trump ile 5 dakika görüşmek için çok şey verenlerden ses var mı? Yok.

E! Senden ses ver mı?