Takkeler düştü bazı keller göründü

AKP hükümetine dönük "yürütme ve yolsuzluk operasyonu" süreci, Türkiye'nin sürüklendiği siyasi, hukuki, adlî, ahlaki, stratejik, ekonomik ve dış politik vahim vaziyetinin vatandaş tarafından bir nebze olsun algılanmasına fayda sağladı.Sadece Başbakan R. T. Erdoğan'ın değil, Pensilvanyalı Gülen Efendi başta olmak üzere birçoklarının takkesi düştü, keli göründü. Erdoğan, soluğu Pakistan'da aldı; başına bir Pencap takkesi geçirdi. Şuyu'u vuku'undan beter bunca vaveyladan sonra, değil Pencap takkesi, başına 7 metrelik molla sarığı geçirse de, işe yaramaz, kendisini kurtaramaz.Hukukun önünde kendini ve kabinesini temize çıkartmadıkça; çizilen karizmasını düzeltemez.Güler efendinin takkesi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun da şapkası düştü.Vatandaş, Pensilvanyalı Gülen efendi ve cemaatinin, gerçek yüzünün bir kısmını gördü."Ehl-i Kitap ile amentüde ittifak ettiklerini ilan etmiş" bu Papasever ve Amerikanperver diyalogcu takıma gönlünüzü, imanını ve çocuklarınızı kaptırmayın, ikazlarını yaptığımızda; bu dinî ve milli tenbihlerimizi "çekememezlik, kıskançlık ve rekabet"e bağlayanlar, bugün "meğer ne kadar haklıymışsınız, az bile söylemişsiniz" ikrar ve itirafında bulunuyor. "Amerika-Vatikan-paralel devlet orkestrası" kimliği dışa vuran cemaatten çoluk-çocuklarını kurtarma seferberliği başlatmışlar.Operasyon süreci, CHP ve MHP için de turnusol oldu.CHP'nin Atatürkçü, halkçı, milliyetçi okları döküldü; MHP'nin milliyetçi şapkası düştü; kelleri göründü.CHP, koltuk hevesi ve siyasi icazet arayışıyla soluğu Amerika ve cemaat kapılarında aldı. Yakın zamanda cümbür-cemaat kaset furyasıyla savrulmuş MHP kadroları ise, Amerika ve cemaat maceralarına kapılmış yeni CHP'ye siyasi payanda olmak gibi bir siyasi pozisyon aldı. Daha dün "başka partilerdeki makamlar yüzünden hiçbir zaman ben davasını, partisini satacak adam değilim" çıkışıyla mangalda kül bırakmayan MHP'li Mansur Yavaş, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye adayı yapılıyor. CHP'de bu vaziyette olan sadece Yavaş değil, başkaları da var? CHP ve MHP'nin Atatürkçü-milliyetçi tabanının, klasik particilik taassubuyla davranmayıp "Amerika ve cemaat" kriteriyle partilerini sorgulamaları doğaldır. Tabanın bu sorgulamasıyla, CHP ve MHP'nin şapkaları düşer, Amerika-cemaat kelleri görülürse; siyasette muhalefet ekseninde de ciddi bir temizlik yaşanır.Aksi halde takkeli bir Amerikancı-cemaatçi gider; şapkalı bir başka Amerikancı-cemaatçi rol kapar, gelir, nöbeti devralır.Dün ve bugün olduğu gibi, her halükarda yarın da Türk milleti ve devleti kaybeder. Gerçekte kazanan başkaları olur.Bakan ve çocuklarını kapsayan "yürütme ve yolsuzluk operasyonu", Türk ekonomisinin vaziyetini, kırılganlığını ve iflas halini anlamaya fazlasıyla yetti?Besleme ve yandaş medya, yaşananları "hukuk, vicdan ve siyasi ahlak" ekseninde ele almak yerine; borsa-faiz-döviz şeytan üçgeninden değerlendiriyor. Ayakkabı kutularından çıkan 4.5 milyon dolardan ve diğer dosyalar üzerinden vatandaşa ve yargıya baskı kurmak için; "bakın, üç dosyayı karıştırdınız, bir haftada 25 milyar dolar kaybettik" türünden haberleri manşetten salıyor. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye kalkışıyorlar.Ev sahibini bastıran yavuz hırsız edasıyla, halkın yeni siyasi adres ve çıkış yolları aramasının önünü kesmeye çalışıyorlar.Takkeler düştü, keller göründü. Hatta kimi boyunlardaki haçlar bile göründü.Türk milleti, bu "yolsuz-dalaş" sürecini akl-ı selim, iz'an, iman ve vicdan ölçüleriyle tahlil ederse; önüne temiz, ilkeli, projeli ve yerli siyaset adresi olarak Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş çıkacaktır.Vatandaş, hafızasını tazeleyerek Prof. Dr. Baş'ın sadece son on yılda yaptığı ikaz ve gösterdiği çıkış yollarını hatırlasa; sağı-solu, Alevisi-Sünnisiyle topyekun tek kurtuluş adresinin BTP olduğunda ittifak edecektir.Bugün bu gerçeği görme, bu basirete gösterme gündür.Aksi halde Afganistan'da, Irak'ta, Mısır'da, Libya'da, Suriye'de masum halka acımayıp gününü gösteren eller ve maşaları, hiç şüpheniz olmasın, ayıkmazsak, Türk milletine gününü göstereceklerdir!