Davud (as) nasıl demirci oldu?
Fatih Sultan Mehmed, Kur'an-ı Kerim'de anlatılan Davud (as) kıssasını pek sever ve her fırsatta okurdu. Meslek sahibi olmada Davud (as) kıssasının büyük rolü oldu. Davud (as) devlet reisi olduğu sıralarda bir gün kıyafet değiştirip sokağa çıktı. Kendisini tanımayan birisine rastlayıp;
- "Davud'u nasıl bilirsin?" diye sordu. Adam;
- "İyidir fakat bir kusuru vardır" dedi.
Kusurun ne olduğunu sorunca da şu cevabı verdi:
- "Devlet hazinesinden maaş alarak ailesini geçindiriyor."
İşte bu sözü duyan Davud (as) kendisine bir meslek vermesi için Allah'a yalvardı. Allah da duasını kabul etti. Demiri avucunda hamur gibi ezip istediği şekli verme mucizesini ihsan etti. Ondan sonra da devlet hazinesinden maaş almadı. Demircilikten kazandığıyla ailesini geçindirdi.
Öyleyse bugün ramazandır
Hicri 6. asırdır. Tarih büyük olaylara şahadet ediyor. Bağdat şehri bir nur dağını kucaklıyor. Hayatı; "geldi aşk ile gitti kemal ile" şeklinde özetlenecek, istikbalin büyük kamili Abdülkadir Geylani kundakta, annesinin kucağında. İlahi terbiye ile muhasara altında. Aylardan Ramazan ve o da oruçlu. Hava kapalı. Günün Ramazan olup olmadığı anlaşılamıyor ve ona koşuyorlar. "Abdülkadir bugün süt emdi mi?" Annesi "hayır!" diyor. Gelenler "öyleyse bugün Ramazan'dır" diyorlar.
Fatih Sultan Mehmed, Kur'an-ı Kerim'de anlatılan Davud (as) kıssasını pek sever ve her fırsatta okurdu. Meslek sahibi olmada Davud (as) kıssasının büyük rolü oldu. Davud (as) devlet reisi olduğu sıralarda bir gün kıyafet değiştirip sokağa çıktı. Kendisini tanımayan birisine rastlayıp;
- "Davud'u nasıl bilirsin?" diye sordu. Adam;
- "İyidir fakat bir kusuru vardır" dedi.
Kusurun ne olduğunu sorunca da şu cevabı verdi:
- "Devlet hazinesinden maaş alarak ailesini geçindiriyor."
İşte bu sözü duyan Davud (as) kendisine bir meslek vermesi için Allah'a yalvardı. Allah da duasını kabul etti. Demiri avucunda hamur gibi ezip istediği şekli verme mucizesini ihsan etti. Ondan sonra da devlet hazinesinden maaş almadı. Demircilikten kazandığıyla ailesini geçindirdi.
Öyleyse bugün ramazandır
Hicri 6. asırdır. Tarih büyük olaylara şahadet ediyor. Bağdat şehri bir nur dağını kucaklıyor. Hayatı; "geldi aşk ile gitti kemal ile" şeklinde özetlenecek, istikbalin büyük kamili Abdülkadir Geylani kundakta, annesinin kucağında. İlahi terbiye ile muhasara altında. Aylardan Ramazan ve o da oruçlu. Hava kapalı. Günün Ramazan olup olmadığı anlaşılamıyor ve ona koşuyorlar. "Abdülkadir bugün süt emdi mi?" Annesi "hayır!" diyor. Gelenler "öyleyse bugün Ramazan'dır" diyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.