Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin geçen hafta boyunca her gün aynı saatte paylaştığı; "Vakit tamam, söz konusu vatan" sloganlı videosu tartışıldı. 

Sayın Bahçeli, 'ne mesaj veriyor, cumhur ittifakında çatlak mı var' sorularına senaryolar üretildi.

'Söz konusu vatan' ise bize de bu vurguyu incelemek düşer, dedim. Ne oldu, oluyor da Sayın Bahçeli 'vatan' başlığını açtı, sorusunun cevabını Sayın Erdoğan'ın 2015 yılındaki açıklamalarında buldum. 

O günlerde Sayın Erdoğan, 'vatanı satmakla' itham ediliyordu. Bu ithamlara Sayın Erdoğan şöyle cevap veriyordu;

"Vatan satmak, bu topraklarda bin yıllık ortak geçmişi olan insanların birliğini, beraberliğini, kardeşliğini sağlayamayarak, ülkenin maddi, manevi kayıplara uğramasına göz yummakla olur. Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle, ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur." 

Yıl 2024

Bin yıllık birliğimiz, kardeşliğimiz tehdit altında.

Yüksek faizde Avrupa'da birinci, dünyada ilk beşteyiz.

Yüksek enflasyonda Avrupa'da birinci, dünyada 6'cı sıradayız.

Milletimiz hem maddi hem de manevi alanda çok büyük kayıplar yaşıyor.

Devletin kaynakları heba edildi, edilmeye devam ediyor.

Haliyle bu gidişata dur, demek, halkın dikkatini çekmek için en uygun slogan; "Vakit tamam, söz konusu vatan".

Ve ülkemiz çok kötü yönetiliyor

Öylesine kötü yönetiliyoruz ki artık;

Mafya haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Uyuşturucu ticareti haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Göçmen kaçakçılığı haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Altın kaçakçılığı haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Sağlık skandalı haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Eğitimdeki skandal haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Yargıdaki skandal haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Planlı suikast ve cinayetlerin haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

Rüşvet, torpil, yalan, talan, kıyak vs. haberlerinin ucu bürokrasiye ve siyasete uzanıyor.

 Haliyle Türk-İslam ülküsüne inanan biri olarak bende; 'Vakit tamamdır. Çünkü söz konusu vatandır' diyorum.

Bu tablonun devlete ve insana yansımaları nelerdir?

Adaletsizlik, yargının, güç sahiplerinin sopası konumuna gelmesi, temel hakların gaspı, keyfi uygulamaların ortaya çıkması. 

Ekonomik krizler, üretim ve tüketimin yavaşlaması, yüksek enflasyon, işsizlik oranlarının artması, eğitim, sağlık gibi temel hizmetlerin sekteye uğraması, devlet ve vatandaşın borç batağına batması.

Sosyal eşitsizlikler, toplum arasında sınıf farklarının oluşması, vatandaşın, devlete karşı güvensizliğinin ortaya çıkması. 

Bu güvensizliğin, birileri tarafından dini ve milli değerler kullanılarak milletin, birbirine karşı kindarlaştırılması ve de toplumsal dayanışmanın sekteye uğraması.

İnsanların geleceğe dair umutlarını kaybetmesi ve ortaya çıkan beyin göçü.

Evet, Türk-İslam ülküsüne inanan biri olarak Sayın Bahçeli bu ve daha bir çok hakikati gördüğü için; 'Vakit tamam, söz konusu vatan' paylaşımları yapıyor, diyordum ki Sayın Bahçeli yine şaşırttı.

Sayın Bahçeli dedi ki; "Vakit tamamdır, söz konusu vatandır" paylaşımlarımızla neyi amaçladığımızı merak edenlere de, önce vatan nedir, onu öğrenmelerini teklif ve temenni ediyorum' diyerek ölümüne Erdoğan'ın arkasındayız, açıklamalarını yaptı.

Ülkemiz iktidarsızlığın elindedir

Sayın Bahçeli'nin temennisine binaen biraz arşivleri karıştırdım. Bakın ne çıktı:

"Kabullenilmelidir ki, ülkemiz çok cepheli körüklenen fitne ateşinin kıskacındadır. 

Kimliğimiz, bekamız, ortak tarih ve kültür değerlerimiz tehditlerin odağındadır…

Ülkemiz iktidarsızlığın elindedir.

AKP eskimiş, yıpranmış, geriye sarmaya başlamıştır.

Bu sayede ortaya çıkan istikrarsızlık sarmalı vatanımızı çevrelemiştir…

Millet kavramına ve milli emanetlere ters ve maksatlı bakış her olumsuzluğa yataklık görevi görmüş, sonuçta bölücü terörü azdırmıştır.

Recep Tayyip Erdoğan, Türk devletinin sinir uçlarıyla oynadıkça, milli mukavemetin bir duvarı çökmüştür…

AKP sayesinde Türkiye çakılmayla son bulacak keskin bir inişe geçmiştir.

Bu inişin nerede dip yapıp, nerede duracağı belirsizliğini korumaktadır…

Türkiye manevi istismar ve din tacirlerinin elinde adeta uyuşturulmuştur.

İşsizlik ve yoksulluğa ek olarak, millet altı oluşumların siyasi tasarımda menfaat karşılığı yedek lastik işlevi görmesi şuurlu ve aklı başında değerlendirmelere set çekmiştir.

Milletimizin direnç noktaları, devletin dayandığı temel ilkeler AKP tarafından iftira ve küfür yağmuruna tutulmuştur.

Haçlı emel ve hedefleri AKP'ye tutunmuştur…

Tarihte eşi görülmemiş bir hıyanet Erdoğan ve bir avuç yandaşı tarafından hayata geçirilmiştir…

Ve Türkiye'nin kalpgahı, beyni, hükmü şahsiyeti yıldırıcı, öldürücü darbelere maruz kalmıştır.

Olan bitenler hakikaten de kahredicidir. Kimin zemin kaybettiği artık nettir.

Kaybeden sadece AKP değil, Türkiye'dir. Kaybeden Türk milletidir…" (5 Temmuz 2014 Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin yapmış olduğu basın toplantısı metninden)

Sayın Bahçeli haklı! Tam bağımsız Türkiye için vakit tamamdır. Çünkü söz konusu vatandır.