logo
26 NİSAN 2024

Tandoğan'da tan doğdu

29.03.2005 00:00:00
Ankara Tandoğan Meydanı'nda yapılan ilk mitingte bana ait bir şiir okumuştum.

Dinleyenlerin de ortak kanaati; hoş bir şiir olduğu şeklindeydi.

Şöyle demiştim o şiirde;

Tandoğan'da Tandoğan'da

Yüz binler var Tandoğan'da

Yarasalar kaçışır kaybolur

Tan doğan da.

O ilk mitingle, Pazar günü yapılan "Kıbrıs Vatan'dır" mitingini kıyasladım.

BTP'nin organize ettiği Pazar günkü miting öncekine kıyasla farklıydı.

Çok daha farklıydı.

İlk ve en önemli fark şuydu bana göre.

Yaklaşık üç sene önce yapılan mitingde de konuşan Prof. Dr. Haydar Baş yakın tarihte ülkemiz üzerinde oynanacak oyunlara dikkat çekmişti.

Ülkenin kurtlar sofrasına konulup taksime hazır hale getirmek üzere olduğunu,

Güneydoğu'muzda birilerinin korkunç hesaplar yaptığını,

Hatta bu hesapların dört işleme denk getirildiğini de anlattı.

Topla; (Türkiye için bütün şer hesapları bir araya topla)

Böl; (yeraltı maden zengini bu ülkeyi parçala)

Çarp; (bu ülke üzerinde tarihten gelen kin ve hesapları çarparak büyüt)

Çıkar; (herkes almadan sen kârını çıkar al)

Karikatürize etmiyorum.

Türkiye bu kaderi yaşıyor ve Prof. Dr. Haydar Baş bunu gerek daha önce yapılan Tandoğan mitinginde ve gerekse de fırsat bulduğu her ortamda dile getirip yetkilileri ikaz etti.

İlk Tandoğan mitinginde, son mitingin slogan cümlesinin de altını çizmişti muhterem hocam.

Şöyle demişti;

Önce Kıbrıs'ı masaya koyacaklar,

Ardından Ege meselesini önümüze getirecekler,

Çözümü için de dayılarının oluşturduğu adalet(!) kurumuna işi bırakacaklar:

Lahey Adalet Divanı.

Kimler tarafından kurulmuş olabilir sizce bu Lahey?

Lahey Lahey Lahey işte size Kıbrıs caney.

Kimileri vermeye, kimileri almaya o kadar teşne oldu ki; yeter ki isteyen olsun.

Sadece bu kadar mı?

Ermenistan, Karadeniz sırada.

Prof. Dr. Haydar Baş, ulaştığı her yerde bu hakikatleri dile getirmişti 3 Kasım sürecinde.

Buyursun biri, kalksın ve desin ki, Haydar hoca 3 Kasım sürecinde şunları şunları söyledi ama, hiçbiri de çıkmadı.

Hodri meydan.

Burnunun ucunu görmekten aciz idareciler bir yana, 1990'da, hani o ilk Körfez Savaşı üzerine Prof. Dr. Haydar Baş'ın Öğüt Dergisi'nde yaptığı açıklamalar bir yana.

Kabul ediyorum.

İnsan sevdiğine karşı üç özrü oynayabilir.

Hani; "aşkın gözü kör, kulağı sağır, dili lâl olur" derler ya, (şimdi ben diyorum).

Ama ihkak-ı hak/hakkı teslim etme de, bir insan olma gereğidir.

Biz, şu ana kadar, hiçbir yerde, hiçbir zaman, Haydar Baş; uçtu-uçurdu gibi laflar etmedik.

Yaptığı tespitleri anlattık.

Tarihlerini ve belgelerini ortaya koyarak bunu yaptık.

Alın söz konusu ettiğim Öğüt Dergisi'ni ve birinci Körfez Savaşı hakkında yaptığı açıklamalarını okuyun.

"Bu savaşta asıl hedef Türkiye'dir. Kuzey bölgemizde bir tampon bölge oluşturulmak isteniyor. O da Türkiye'yi bölmeyi hedefleyecek bir gelişmedir."

Bugün geldiğimiz hal nedir sizce?

Yanılmış mı Prof. Dr. Haydar Baş?

Bir başka misal.

Yıl 1998 ve "diyalog ve hoşgörü" masalını ilk kez sesli sesli duymaya başlıyoruz.

Muhterem hocamla bir grup arkadaş Şirinevler'de bir ofisteyiz.

"Milletin dinî duyarlılığını sarsıp ardından insanımızı ya Hıristiyan ya da Hıristiyan muhibbi/sevdalısı yapacaklar. Bunu ülkenin bölünme sureci izleyecek. Bize düşen bu tehlikeyi haber vermektir. Bugünden itibaren gruplar oluşturup, toplumda kanaat önderi kişilere ulaşıp, kapıyı çalan bu tehlikeyi haber verin."

Ben bu konuda dört zatı ziyaret ettim.

Biri, ben vardıktan sonra olanlardan haberdar oldu. Anlattıkları hayret vericiydi.

Bir diğeri; "Allah Haydar hocadan razı olsun, Allah'a dua ediyorum; benim ömrümden al, Haydar hocanın ömrüne kat" diyerek beni karşılamıştı Urfa'da. Şu sözünü hiç unutmam; Bir grup genç bana geldi şunları söyledi dedi; "Devlet Haydar Baş'ın üzerine gidecekti, biz sahip çıktık." Ben de kendisine; "Niye onlara, siz madem bu kadar güçlüsünüz, niye hocanızı ABD'den geri almıyorsunuz? demedin" dedim. O da bana; "diline kurban olayım, nereden aklıma gelecekti" demişti.

Bir diğeri ben anlattıktan sonra biraz daha olaylara vakıf olmuştu.

Dördüncüsü ise; "Allah çok büyüktür, korkmaya gerek yok" diyerek duruşunu ilan etti.

Aradan yedi sene geçti, gelinen nokta herkesin malumu.

Atını alan Üsküdar'ı değil, bilmem nereleri geçtikten sonra, bazı kahramanlar(!), falan-filan, yalan-dolan edebiyatıyla alana dalıp, eğri büğrü bir şeyler konuşuyor. Buna da şükür.

Pazar günü Tandoğan'da bulunanların ortak kanaati; Haydar Hoca haklıydı, "Biz yanlış yaptık" tespitinde bulunuyordu.

Bu gibi onlarca misal verebilirim.

Haydar hoca ve onun arkadaşları her zaman haklı çıkmıştır.

Aksini iddia eden varsa buyursun.

Pazar günü Tandoğan'da tan doğmuştu.

Yarasalar görmeyebilir, görmez, göremez.

 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.