Tarihi mücadelenin analizi

Birkaç gündür üzerinde durduğum, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Akçaabat'ta kurduğu fabrikadan dolayı gerek mevcut belediye başkanı ve gerekse Akçaabatlılardan dolayı yaşadıklarını bugünkü yazımla hülâsa etmek istiyorum.
Öncelikle şu hususu üzerine basarak irdelemekte büyük fayda var;
Prof. Dr. Haydar Baş Bey bu fabrikayı şahsen kâr elde etmek amacıyla değil tamamen VAKIF MANTIĞIYLA yapmıştır.
Bunun ispatı yaptığı yatırımdan ve harcadığı paralardan açıkça bellidir.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey bu fabrikayı sadece 52 gün gibi inanılmaz bir sürede sıfırdan kurarak faaliyete geçirmiştir.
Fabrikanın kuruluş sermayesi 250.000 TL. olup gerek kuruluşta gerekse fabrikanın mamul üretimine başladığı ilk yıllarda bu sermaye yeterli gelmediği için Prof. Dr. Haydar Baş Bey, şirketteki hissesi % 65 olduğu halde bugünkü rakamlarla 1.000.000 TL.'nin üzerinde sermaye katkısında bulunmuştur. Şirketin diğer ortakları ise bir kuruş dahi sermayeye katkıda bulunmadıkları halde hisselerinin bir kısmını Akçaabatlılara devretmişlerdir.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey fabrikayı tek başına kurmakla kalmamış 1990'lı yılların başından itibaren fabrikanın faaliyetine devam edebilmesi için sürekli borç vererek katkıda bulunmaya devam etmiştir. Bu şekilde verdiği ve halen alamadığı alacak miktarı da, kuruluşta harcadığının dışında, ayrıca 1.000.000 TL.'nin üzerindedir.
Bunların tamamının belge ve senetleri Prof. Dr. Haydar Baş Bey'de bulunmaktadır ve ben de bir hukukçu gözüyle tamamını inceledim. Olayın boyutu burada yazdıklarımın çok daha fevkindedir.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey fabrikayı tamamen "Vakıf Mantığıyla" kurup işlettiği için cebine bir kuruş dahi koymamış, tam tersine sürekli maddi destekte bulunmaya devam etmiştir. 
O'nun amacı;
1- "Vakıf Mantığı" gereği, kıyamete kadar faydası ve neticesi devam edecek sayısız hayır ve hasenatta bulunmaktır.
2- Doğup büyüdüğü memleketinin insanına iş ve aş temin etmektir. (Fabrikada çalışan ve tamamı sigortalı olan yüzlerce Akçaabatlı uzun yıllar asgari ücretin çok üzerinde gelir elde etmişlerdir)
3- Karadeniz'in sarp arazilerinde dahi fabrikalar kurulabileceğini ve buradan dünyaya ihracat yapılabileceğini ispatlamaktır. (Nitekim bu fabrikayı örnek alıp daha sonra bölgede kurulan yüzlerce işletmenin bugüne kadar ki kazançları en az 500 milyar dolardır.)
Bu kadar büyük gayretlerin, yatırımların, insanların elinden tutmanın, onları iş ve aş sahibi yapmanın karşılığında Akçaabat halkından ve belediyesinden beklenen, rahmetli Cavit Doksanbir gibi, Prof. Dr. Haydar Baş'a her türlü kolaylığı göstermek, O'na minnet duymak, attığı her adımda O'nunla birlikte olmaktır! 
Ama gelin görün ki hem mevcut belediye başkanı ve hem de Akçaabat halkı müthiş bir şekilde karalama, haset, dedikodu ve fitne çıkarmaktan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in önünü kesmeye çalışmaktan başka bir şey yapmamışlardır, halen de buna devam etmektedirler!
Yok pahasına aldıkları hisseleri katbekat fazlasıyla Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sattıkları halde böylesine insafsızca, merhametsizce, ahlâksızca ve şerefsizce karalamalar ve fitnelerin izahı mümkün değildir.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in 30 yıla yakın zamandır avukatlığını yapan ve O'nu yakinen tanıyan biri olarak, kendisine yapılanlar ve yaşadıkları ile ilgili ancak şunu söyleyebilirim; Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yaşadıklarını tarihte bir tek Resûlullah Efendimiz (s.a.v) yaşamıştır! 


NERDE HABER ORDA YORUM
İngiltere'de yayınlanan haftalık Economist dergisi son sayısında, Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nin Halep'i andırdığını belirtti.
- Sur'un neyi andırdığını bilmem ama bir gerçek varsa o da vatanın bandıra bandıra yenildiği!
* * *
İngiltere ve İsviçre'nin ardından Almanya'yı ziyaret eden Başbakan Davutoğlu, AB'nin söz verdiği 3 milyar Euro'luk paketten ses seda çıkmayınca bir kez daha Berlin'e gitti. Davutoğlu, Avrupa'nın Türkiye'ye sığınmacı krizi konusunda daha fazla yardım yapması gerektiğini söyledi.
- Eveet sıra geldi AB kapılarında dilenciliğe!
* * *
Donarak öldüğü sanılan genç, doktorların çabasıyla 13 gün sonra uyandırıldı.
- Hadi bakalım darısı 13 yıldır uyuyan milletin başına!
* * *
TÜİK'in 2015 yılı İllerde Yaşam Endeksi'ne göre, Isparta, Sakarya ve Bolu ilk sıralarda yer aldı
- Delikanlıysanız İllerde Ölüm Endeksini de açıklayın!


TWITTER'DAN SEÇMELER
Bu ülkede bölünmek isteyen yok ama devletin başında oturup ülkeyi bölmek isteyen var!
@DrSteveneu
* * *
Dün düşündükleri bugüne de ışık olandır gerçek aydın.. Ve fikirler, katletseniz de ölmezler.
@morhunilihatun
* * *
Kar, İstanbul'u yine teğet geçti. Hava tahminlerinin tel tel dökülmesinin sebebi, Meteoroloji Genel Müdürü'nün inşaat mühendisi olması mı acaba?
@muharrembayrak4 
* * *
Ekim ayında "Türkiye'den KKTC'ye içme suyu" adı altında açılışı yapılan proje aslında İsrail'e su temini için mi?
@farukberkkara