Tarım işte böyle bitirildi!
Dünyada ve ülkemizde gıda fiyatlarının hızla arttığı bir dönemde toprağın artık çok daha önemli olduğuna dikkati çeken TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ülkemizde 1990-2020 arasındaki 30 yıllık bir süreçte 4.8 milyon hektar tarım arazisini kaybettik” dedi
12.06.2022 16:48:00





Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Bayramı'nın 77'inci yılı nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. "İklim değişikliği,Rusya ve Ukrayna'da yaşanan savaş, pandemi süreci, birçok ülkede yaşanan ekonomik kriz gibi sorunlar dünyada gıdaya ulaşım sürecinde tedirginlik oluşturmaktadır" diyen Bayraktar, tüm bunların sonucunda gıda krizi veya gıda da kıtlık beklentilerini her geçen gün daha fazla konuşulur hale geldiğine dikkati çekti. "Gıda konusunda olmazsa olmazımız topraktır" ifadelerini kullanan TZOB Başkanı Bayraktar, şöyle konuştu: "İnsanlığın gıdaya ulaşımını sağlayan toprak, çiftçilerimiz için en değerli varlıktır. Toprak, çiftçilerin geçimini sağladığı, üzerinde üretimini sürdürdüğü ekmek teknesidir." Ülkemizde toprağın üreticilerimiz açısından taşıdığı önem dikkate alınarak 'Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun 11 Haziran 1945'te kabul edildiğini hatırlatan Bayraktar, bu kanunla, toprağı olmayan ya da yetersiz olan çiftçilerin aileleriyle birlikte geçimlerini sağlayacak ve iş güçlerini değerlendirecek ölçüde toprak edinmelerinin amaçlandığını söyledi.
Gıdaya erişimde toprağın en önemli değer olduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Toprağa ve toprakta üretim yapan çiftçiye yeteri kadar değer verilmemektedir. Ülkemizde tarım arazileri yıldan yıla azalıyor, kırsalda genç nüfus azalıyor, maliyetler nedeniyle çiftçi üretmekte isteksiz davranıyor. Sonuç olarak son yıllarda Toprak Bayramı bayram coşkusu ile kutlanamıyor. Ülkemizde topraklar yeteri kadar korunamıyor" diyerek şöyle devam etti: "Nitekim yüzölçümü 78.35 milyon hektar olan Türkiye'nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 1990-2020 döneminde 27.9 milyon hektardan 23.1 milyon hektara geriledi. Yani 30 yıllık bir süreçte 4.8 milyon hektar tarım arazisini kaybettik."
"Dünyada ve ülkemizde gıda fiyatlarının hızla arttığı bir dönemde ülkemizin topraklarını boş bırakma lüksü yoktur" vurgusu yapan Bayraktar şunları ifade etti: "Stratejik ürünlerimizden buğdayın 2021 yılında ekim alanı 6.7 milyon hektardır. Biz buğdayın ekim alanına yakın bir alanda ülke olarak üretim yapamıyoruz. 6 milyon hektar alanda çiftçiye sanayicinin talep ettiği kaliteli üretimi yaptırabilmeliyiz. Bunu başarabilirsek, 2021 yılında yapılan toplam 8.1 milyon ton buğday ithalatına ihtiyaç duymak bir yana ihracat yaparak tarımın ülke ekonomisine katkısını artırabiliriz. Diğer taraftan üretim planlamasının yapılamaması, sözde değil, tarafların hakkını koruyan gerçek anlamda sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılamaması, artan üretim maliyetleri, ürün satış fiyat belirsizliği gibi nedenler çiftçinin dönemsel karar almasına neden olmaktadır." Tarımda plansızlık ve kontrolsüzlük nedeniyle buğday gibi ürünlerden zarar eden üreticilerin tarlasını meyve bahçesine dönüştürdüğüne dikkati çeken TZOB Başkanı Bayraktar, buğday üreticisinin meyve ve sebze üretimine yönelmesinin gelecekte buğday üretimi için en büyük tehditlerden birini oluşturacağına vurgu yaptı.
Tarım arazileri yok oluyor
Gıdaya erişimde toprağın en önemli değer olduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Toprağa ve toprakta üretim yapan çiftçiye yeteri kadar değer verilmemektedir. Ülkemizde tarım arazileri yıldan yıla azalıyor, kırsalda genç nüfus azalıyor, maliyetler nedeniyle çiftçi üretmekte isteksiz davranıyor. Sonuç olarak son yıllarda Toprak Bayramı bayram coşkusu ile kutlanamıyor. Ülkemizde topraklar yeteri kadar korunamıyor" diyerek şöyle devam etti: "Nitekim yüzölçümü 78.35 milyon hektar olan Türkiye'nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 1990-2020 döneminde 27.9 milyon hektardan 23.1 milyon hektara geriledi. Yani 30 yıllık bir süreçte 4.8 milyon hektar tarım arazisini kaybettik."
'Toprakları boş bırakmak lükstür'
"Dünyada ve ülkemizde gıda fiyatlarının hızla arttığı bir dönemde ülkemizin topraklarını boş bırakma lüksü yoktur" vurgusu yapan Bayraktar şunları ifade etti: "Stratejik ürünlerimizden buğdayın 2021 yılında ekim alanı 6.7 milyon hektardır. Biz buğdayın ekim alanına yakın bir alanda ülke olarak üretim yapamıyoruz. 6 milyon hektar alanda çiftçiye sanayicinin talep ettiği kaliteli üretimi yaptırabilmeliyiz. Bunu başarabilirsek, 2021 yılında yapılan toplam 8.1 milyon ton buğday ithalatına ihtiyaç duymak bir yana ihracat yaparak tarımın ülke ekonomisine katkısını artırabiliriz. Diğer taraftan üretim planlamasının yapılamaması, sözde değil, tarafların hakkını koruyan gerçek anlamda sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılamaması, artan üretim maliyetleri, ürün satış fiyat belirsizliği gibi nedenler çiftçinin dönemsel karar almasına neden olmaktadır." Tarımda plansızlık ve kontrolsüzlük nedeniyle buğday gibi ürünlerden zarar eden üreticilerin tarlasını meyve bahçesine dönüştürdüğüne dikkati çeken TZOB Başkanı Bayraktar, buğday üreticisinin meyve ve sebze üretimine yönelmesinin gelecekte buğday üretimi için en büyük tehditlerden birini oluşturacağına vurgu yaptı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.