Kainatın Efendisinin (sav), nice mucizelerinden bir tanesini de Ebu Zer (ra) hazretleri şöyle rivayet etmişlerdir: "Birgün öğle sıcağında evden çıktım. Alah'ın Resulüne doğru yol aldım. Hizmetçisine rastlayıp Allah'ın Resulünden haberini sordum. Evlerinde olduklarını söyledi. Gittim. Kainatın Efendisi bir kenarda oturuyorlardı. Yanlarında kimse yoktu. Vahiy anında olduklarını sandım. "Ya Eba Zer, seni bu vakitte buraya çeken sebep nedir?" dişe sordular. Ben de, "Allah ve Resülü" diye cevap verdim. Mübarek elleriyle oturmamı işaret ettiler. Yanlarına oturdum. Ama hiçbir şey sormadım ve söylemedim. Çok zaman geçmeden Ebubekir Hz.leri (ra) gelip selam verdiler. Selamı aldıktan sonra ona da aynı suali sordular. O da benim verdiğim cevabı verdiler. Onu da karşılarına alıp oturttular. Deren Hz. Ömer (ra) ve Hz. Osman (ra) da geldiler. Aynı sual ve cevaplar... Son gelenlerin üçü de yanyana oturdu. O zaman Allah Resulü yerden 7 yahut 9 küçük taş alıp avuçlarında gösterdiler. Küçük taşlar Allah Resulünün elinde öyle tespih etmeye başladılar ki, sesleri arı vızıltıları gibi işitiliyordu. Taşları Hz. Ebubekir'in (ra) eline verdiler. Aynı tespih... Alıp yere bıraktılar... Taşlar cansız... Yine alıp Hz. Ömer'in avucuna koydular. Yine aynı tespih...".Kainatın Efendisi'ne taşların selam verdiği herkesçe bilinen bir gerçektir. İmam Müslim'in Cabir'den naklettiği bir hadis, Allah Resulünün lisanından şu vakayı bildirir:"Ben Mekke'de bir taş bilirim ki, nebiligimde bana selam verirdi". Bazı alimler bu taşın "Hacer'ül Esved" olduğunu söylemekle beraber, bazıları da bu hususta şöyle demişlerdir; "Mekke'de tanınmış olan bir sokak ve orada bir taş vardı. Halk onu tanır ve teberrüken ona ellerini ve yüzlerini sürerlerdi. İşte Allah Resulüne selam veren bu taştır. Alemin Fahri'ne önünden geçtikleri her zaman selam verirdi".İmam-ı Buhari'den, İbn-i Mesud'un şu ifadesi çok çarpıcı bir misaldir:"Biz Allah'ın Resulüyle yemek yerdik. Yemek yerken lokmaların tespihini işitirdik".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.