Tek parti iktidarı fakirden alıp zengine veriyor

22 yılın sonunda halkın içine çıkmayan, vatandaş ile hasbihâl etmeyen bir iktidar var karşımızda.

Bütün açıklamalarını ya açılışlarda özel davetliler ya seçilmiş gazeteciler ya da önceden tertiplenmiş davetlerde yapıyorlar.

Siyaset-mafya ilişkilerinin, yolsuzluk, rüşvet başlıklarının gündem olduğu şu günlerde iktidarın 23 yıl sonra hava savunma sistemleri üretmek için attığı adımlar, uçak gemisi haberleri, 5 yıl sonra havada müjdesi verilen savaş uçakları ve her ile sığınak yapma projeleri sanki korku iklimi üzerinden insanları etkileme siyaseti gibi geliyor bana.

Oysa insanımızın asıl gündemi ekonomi. Gelir dağılımındaki fahiş adaletsizlikler, enflasyon, eğitim, sağlık, kira, faturalar… Bir de her gün faizle artan kredi ve kredi karşı borçları.

Ama sorun yok

Evet, tek parti iktidarına göre sorun yok. Sayın Cumhurbaşkanımız, Ahlat'taki sarayında gerçekleştirdiği kabine toplantısı ardından şu açıklamayı yaptı:

"Merkez Bankası rezervlerimiz 176,5 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdı. Borsamızdaki toparlanma son haftalarda hız kazandı.

İç ve dış borçlanma maliyetleri düşerken Türk lirasına olan güvende hız da yükseliyor. Enflasyondaki düşüş 14 aydır aralıksız devam ediyor.

Enflasyon beklentileri de tüm kesimlerde iyileşiyor. İhracat tarafında 25 milyar dolarla tarihin en yüksek rakamını hamdolsun yakaladık."

Allah'a hamdımız daimdir. Ama Sayın Cumhurbaşkanım, bu veriler 2023'ten 2 yıl geçmesine rağmen vaatlerinizin üçte birini bile tutmuyor.

Sayın Cumhurbaşkanım! 'Para, tıpkı bayrak gibi tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü itibarını bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır' dediniz. Çok doğru.

Türk Lirası, 2003'ten 2025'e kadar geçen 22 yılda ABD Doları karşısında yaklaşık %2.796 değer kaybetti. Bunu nasıl yorumlamak lazım?

Vatandaşın sorusu ise 'maden Merkez Bankası rezervlerimiz rekor kırdı, bize neden emeğimizin karşılığını vermiyorsunuz?

Buyurun cevap verin!

Veremezler, vermezler. Çünkü tek parti iktidarının ekonomi anlayışında vermek yok. Ne var? Milletten alın zengine vermek var.

Bakan Şimşek büyük bir başarı hikayesi olarak 'Kur Korumalı Mevduat' sistemini sona erdirdiklerini açıkladı.

Kim başlatmıştı? AKP. Kim bitirdik, diye seviniyor? AKP.

Peki, bu sevinç kaça mal oldu? Bazı uzmanlar 73 çoğu ise 60 milyar dolar, diyor.

Yani AKP iktidarı 3 yılda fakirden aldığı 60 milyar doları zenginlere verdi.

Depremzedeye bile vermediler

6 Şubat depremleri için 'asrın felaketi' dediler. '1 yılda 600 bin konut yapıp, ayağı kaldıracağız' dediler. Yine dediklerini yapmadılar.  

6 Şubat depremleri için bütçeden

2023: 950 milyar TL

2024: 1 trilyon 28 milyar TL

2025: 502 milyar TL

2026: 491 milyar TL bütçe ayrılması öngörülmüş.

3 yılda KKM'ye (zenginlere) ne kadar para verildi?

60.000.000.000 × 41 = 2.460.000.000.000 TL (2 trilyon 460 milyar TL).

Faizcileri de doyurdular!

2023 faiz giderleri: 674,6 milyar TL

2024 faiz giderleri: 1 trilyon 254 milyar TL

2025 faiz giderleri: 1 trilyon 950 milyar TL

2026 için öngörülen miktar: 2,5 trilyon TL

Şimdi tek parti iktidarının depremzedeye, memura, işçiye, asgari ücretliye, emekliye, öğrenciye neden emeğinin karşılığını vermediğini anladınız mı?

Anlamayanlar için milletten alıp, zenginlere veriyorlar.

Durun, daha bitmedi!

KKM ile faize aktarılan para 60 milyar dolar ile ilgili uzmanlar neler yapılabileceğini hesapladılar:

40 tane Osmangazi köprüsü

7.5 tane Kuzey Marmara Otoyolu

6 tane İstanbul-İzmir Otoyolu yapılabilirdi.

Bunlardan birer tane yaptılar. Artı 'cebimizden beş kuruş' çıkmayacak' diyerek birçok şey yaptırdılar.

Haklıymışlar! Ceplerinden tek kuruş çıkmadı. Trilyonları yine millete ödettirdiler. Yani fakirden alıp, zengine verdiler.

Hastaneler ekonomiyi hasta etti

Şehir merkezlerindeki devlet hastanelerini kapatıp, özel hastanelere rant açtılar.

Şehir hastanesi adından şehirlerin dışında devasa binalar yaptırarak bir başkalarına da rant açtılar.

Bugüne kadar 18 şehir hastanesine hazineden ödenen para 200 milyar TL'den fazla.

Uzmanlar bu parayla 600 yataklı tam 875 tane devlet hastanesi yapılırdı, diyor.  

Sadece 7 ayda

Ankara Tabip Odası, şehir hastanelerinin 2025'in ilk yedi ayında 70 milyar 770 milyon TL harcama yaptığını belirterek, bu kaynakla 100 yataklı 78 devlet hastanesi veya 7 bin 70 Aile Sağlığı Merkezi yapılabileceğini açıkladı.

Yapımına 2018'de başlanan yapım maliyeti 1 milyar 200 milyon TL olarak açıklanan Sakarya Şehir Hastanesine şuana kadar 4 milyar 100 milyon TL harcandı.

Bak' Tek kuruş çıkmamış

2018-2024 yılları arasında AKP'nin yap-işlet-devret projelerine toplam 920 milyar TL ödeme yapıldığı iddia ediliyor.

Neden iddia? Çünkü iktidar bu büyük batağın rakamlarını açıklamıyor. Haliyle uzmanlar, kendileri hesaplıyor.

2016'da açılan ve maliyeti 1,4 milyar dolar olan Osmangazi Köprüsünün işletmecisine 8,5 yılda 4,2 milyar dolar garanti ödemesi yapılmıştır. Garanti 2035'te bitiyor.

TÜİK NE DEMİŞTİ?

26 milyon haneyi inceleyen TÜİK, ilk defa Türkiye'deki gelir dağılımının röntgenini çekti.

Toplumun:

Yüzde 1,1 en üst seviye yan ultra zenginlerden oluşturuyor.

Zenginler yüzde 11 oranında.

Toplumun yüzde 36,1 orta sınıf.

Yüzde 51,8 alt sınıf yani yoksullar oluşturuyor.

Yoksul sınıfın en alt katmanında ise nüfusun yüzde 16,7'si yaşıyor.

Siz söyleyin: AKP iktidarı kimden alıp, kime veriyor?