Tepeden Türkiye'nin görünüşü

Bir Türk olarak ülkemin tepesinde "şövalye" unvanlı ve "Yahudi cesaret madalyalı" kişilerin olmalarını bir türlü sindiremiyorum. Belki yakında bizde bir bağırsak ameliyatı geçiririz. Malum insan her yediğini sindiremiyor! Evet, Sayın Gül, İngiltere'de krallar gibi karşılandı, ağırlandı. Şövalye unvanına layık görüldü. Her gün tonla haber yapıldı. Hatta Hayrunnisa Hanımın uzun topuklu ayakkabıları, sıkma başörtüsünü uygun dar dekolte, tesettür kıyafeti medyada derin övgülere sebep oldu.Depremler peş peşe devam ediyormuş, insanlar soğuktan ölüyormuş, birilerinin adına Rusya ve İran'ın açık hedefi haline gelmişiz, Suriye tam tamları aynen devam ediyormuş, PKK, Kıbrıs, enflasyon falan filan vs. Bunların önemi yok. Çünkü biz dünya ülkesi olmuşuz. Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da her gittikleri ülkeyi titretiyorlar maşallah (!)Gerçi demin saydığım sorunları biz alttan bakınca görüyoruz ama yukarıdan bakınca görünmüyormuş! Nereden mi anladım? Sayın Gül'ün NTV Televizyonu'nda "youtube world view" kanalında internet kullanıcılarının sorduğu sorulara verdiği cevaplardan. Şöyle kısa kısa bir bakalım. Bakalım ki, yukarıdan nasıl gözüküyor Türkiye.1.Soru: Dersim. Cevap; 'Orda bir zulüm yapılmış. Ben bu kanaatteyim' diyor 'ama arşivlerde açılsın, tartışılsın' diye de ekliyor Sayın Gül. Bizde hep diyoruz ki, tarih tartışılmaz, tarih yargılanmaz, ders alınır. İpin ucu o kadar kaçtı ki, artık vekiller bile birbirlerinin dedelerini, ninelerinin ne işlerle meşgul olduklarını gündem ediyorlar. Mart'ta yaklaşıyor. Aynen Haburda olduğu gibi Erivan'da da birileri haksızken haklı çıkacak. Bunun mimarı da bizi yönetenler olacaktır.2.Soru: Kadına yönelik şiddet. Sayın Gül; "Erkeklerin en zayıf, belki de en utanılacak hallerinden birisidir bu" diyor. Ve çözümü anlatıyor. Referans yine Avrupa. İnsanın nasıl bir AB aşkıdır bu? Diye kendi kendine sorası geliyor. Çünkü çözümü hep onlardan arıyor bu zihniyet. Konuyla ilgili Mayıs ayında Avrupa konseyinde sözleşme yapılmış. Bu sözleşme Mecliste kabul edilmiş, kendisi de hemen onaylamış. Peki, kadına şiddet bitti mi? Yok. Sayın Gül, "Daha kesin bir mücadele tarzı olacak, cezalar ona göre ayarlanacak. Ayrıca, bu tip kötü muamelelerin ve şiddetin önlenmesiyle ilgili işin eğitim tarafı da var. O bakımdan bunu ciddiye almamız gerekir?" diyor. Üç dönemlik aynı zihniyetin iktidarı, eğitim ve ciddiye almak. Ne diyelim; günaydın!  3. Bu soru başka soru;  "Kürt sorunu konusunda iyi şeyler olacak demiştiniz? Olmadı. Neden olmadı?"Soruyu soran arkadaşımız elini şöyle bir vicdanına koysun. Aslında iyi şeyler oldu. Tabii ki daha iyi şeyler olsun. 5-10 sene geriye gittiğimizde Kürt meselesi konuşulamazdı, 'Kürt' bile denilemezdi. Sanki tereddüt edilerek konuşulurdu. Bugün televizyonlarda, basında, TBMM'deki tartışmalar bütün tabuların yıkıldığını ve her şeyin rahatlıkla konuşulabildiğini gösteriyor. Yeter ki arkasında şiddet olmasın. Daha iyi şeyler olabilirdi ama samimiyetle ifade etmek isterim ki daha iyi şeylerin olmasından herhalde terör örgütü çok rahatsız oldu. Ben hep şunu söylemişimdir; demokrasi terörü izole eder ve terör örgütlerini de izole eder. Rahatsız oldukları için Kızılay'da, Taksim'de, Bingöl'de saldırılar yaptılar sivil insanlara karşı. Bu iyi şeylerin daha da olmasını önlemek istediler."Ben bu cevaptan bir şey anlamadım. Onun için bir daha soruyorum; Sayın Gül;  "Kürt sorunu konusunda iyi şeyler olacak demiştiniz? Olmadı. Neden olmadı?4.Soru öğretmen atamaları. Cevap: "Eminim ki Milli Eğitim Bakanlığı da hükümet de bu konuyla ilgili elinden geleni yapıyordur, yapacaktır" Milli Eğitim Bakanı'nın son açıklamasını biliyorsunuz. Çözümün adresi olarak, atanamayan öğretmenlerin başka sektörlere yönlenmesi gerektiğini belirtmişti. İşte sana çözüm!5.Sayın Gül'ün Suriye'ye bakışı: "Suriye'de görmek istemeyeceğimiz şeydir bu (iç savaş). Bir ülkede iç savaşın olması, hele etnik ve mezhep temelleri üzerine, bunu hiçbir yerde görmek istemeyiz. Komşumuzda hiç görmek istemeyiz? Ama maalesef gördüğümüz kadarıyla farklı alternatifler deneniyor şimdi orada. Büyük bir sıkıntı var"Ayrıca Sayın Gül, Suriye'deki muhalefetin, yani bu iç isyanları, terör hareketlerini, kendi asker ve polisini öldürenleri ve bizzat Türkiye'den organize edilen artı hükümetimizin de muhatap aldığı kişilerin, bölücü ve dışlayıcı bir tavırlarının olmadığını vurguluyor.Artı Türkiye'nin komşularının iç işlerine karışmama prensibinden bahsediyor amaaa küreselleşen dünyada da "Bu benim meselem, kimse bana karışamaz" demenin de mümkün olmadığını belirtiyor (!)6.Soru; Cumhurbaşkanı olmak insanı değiştiriyor mu?: "Makam, mevki beni pek değiştirmez? Siyasetçi olsanız daha serbest olabilirsiniz ama bütün milleti temsil eden kişi olunca, o zaman tabii ki bu bir sorumluluk yüklüyor. Bunun getirdiği protokol de var?" Kayseri belediye başkanına kefil olmak, Adana ve İzmir gibi belediyeleri hukuka havale etmek gibi. Yada Deniz Feneri hakkında olumlu kanaat belirtip, darbe davalarını yargı sürecine terk etmek gibi vs.7.Soru; Bedelli askerlik: "Bu, çok tartışmalı bir konu yine. Öyle ki bir aile alalım, bir oğlu var, eğer askere gitmediyse böyle bir yasa çıksın istiyor. Oğlu askerdeyse 'bu niye çıkıyor' diyor. Çok tartışmalı bir konu gerçekten. Zor bir konu. O yüzden hükümetlerin işi de kolay değil. Böyle bir yasa çıkıyor, çıkarken vicdani bir rahatsızlık oluşturmaması çok önemli?" 8.Soru; AB ülkelerinin ekonomik başarısızlıklarından sonra Türkiye hala AB'ye girmeli mi? Cevap: "Bu önemli... Evet, girmek için uğraşması lazım" diyor Sayın Gül. Başka söze gerek var mı?

Cumhurbaşkanı'nın asgari ücrete bakışıAsgari ücretin yükseltilmesinin herkesin arzusu olduğunu ifade eden Gül, ücretin imkânlar nispetinde ayarlandığını söyledi. Düşük maaşların önceki dönemlere göre daha fazla artırıldığını dile getiren Gül, "Hükümetin takip ettiği politika bu şekilde. İnşallah bu bir başlangıç oluyor, genç arkadaşlarımız için. Devamlı orada durmayacaklar, muhakkak ki daha yüksek maaşlara ulaşacaklardır. Türkiye'nin imkânları arttıkça o da muhakkak ki yükselecektir" Yani AKP iktidarından bugüne asgari ücret 500 TL daha yükseldi. O zamanlar 150 TL civarıydı. Şimdi 650 TL civarı. Yani yılda 50 TL büyüyor asgari ücret. Kısacası bu büyümeyle bu asgari ücret adam olmazzz.Ayrıca Sayın Gül bu programda, uzun tutukluluk sürelerinden rahatsız olduğunu, başörtülü ve başı açıkların el ele gezdiğini vurguladı. Aktif siyasete dönüp dönmeyeceği sorulan Gül, "Bütün aklımı, fikrimi, gücümü Cumhurbaşkanlığı'nı en iyi şekilde yapmaya veriyorum" diyor. Son soru benden; Cumhurbaşkanlığı süreniz ne zaman doluyor?