Bazı siyasetçilerimizin ve bazı kendini aydın sanan yazarlarımız ve "Fikir adamlarımızın" hatalı hareketleri de buna eklenince Türkiye üzerindeki maymun iştahlı Batı aleminin istekleri ve dayatmaları kısmen de olsa gerçekleşmektedir. Böylece kendi özelliklerimizden bir çok parça koparılmaktadır. Yavaş yavaş batının istedikleri kıvama bizi getirmek istemektedirler. Bunda da kısmen de olsa başarılı olabilmektedirler. Diğer taraftan halkımız ve Ordumuz oldukça büyük deneyimli, dayanıklı bilgili, asaletli vatanperver, sabırlı ve her türlü tehlikeye karşı hazırlıklı olmaları bu memleketi her şeye rağmen ayakta tutmaktadır. Ancak bazı deneyimsiz politikacılarımızın bazı ölçüsüz adımları ileride ülkemize tamiri mümkün olmayan bazı dertler kolaylıkla açabilirler. Onun için bu konuşmalardaki içeriklere, söyledikleri sözlere, verdikleri vaatlere ve etrafa saçtıkları fikirlere dikkatli olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde ileride kendilerinin de pişman olacakları ama geriye dönüşü olmayan bazı kilitlenmelere ve büyük çöküşlere sebep olacağı, iyi bir şekilde bilinmelidir. Siyaset çok çekici, çok şerefli çok baş döndürücü ve çok cazibeli bir meslektir. Ama aynı zamanda çok kaypak ve yol alınması tehlikeli ve zor bir zemini vardır. En ufak bir hata hem yönetene hem yönetilenlere çok büyük ve geriye dönüşü olmayan durumlara sebep olabilir.Büyük zararlar verebilir hatta felaketlere de neden olabilir. Onun için hele Dünyanın son zamanlardaki ortak olumsuzluklarına ve ortak düşmanlıklarına karşı çok dikkatle yaklaşmak ve ona göre karar vermek gerekmektedir. Etrafımız tuzaklarla doludur. Bu tuzaklar çok cazibeli ve çekici ambalajlarla sarılmış ve paketlenmiş olabilir. Dış görünüşlere aldanıp içeriklerini iyicene araştırmadan onlara kapılmak ve benimsemek çok tehlikeli olabilir. Attığımız her adımda çok dikkatli olmamız gerekir. Siyasette yalnız başına alınan kararlar ve hareketler de tehlikeli olabilmektedir. Etrafta daima danışacaklarınız, tecrübeli ve temiz vatanperver ve bilgili insanların olması gerekir. Zaten İslam'da bir tavsiye vardır. Önemli bir konuyu ya kırk kişiye danışın veya kendiniz onun kırk defa gözden geçirin. Atalarımızın başarıları belki de bu prensiplere dayanmaktaydı. Ancak bazı kimseler kendi beyinlerine çok fazla güvenerek bunları zait görebilir, hatta ihmal da edebilir. Fakat ondan sonra onların acısı aheste aheste çıkabilir. Dikkat edilmesi başka hususların başında gelen konuşmalarda kullanılan sözlerdir. Çünkü insanların fikirleri serbesttir. Onlar için kimse kimseyi suçlayamaz. Ama bu fikirleri tam olarak olgunlaşmadan ortaya atmak yani dile getirme ve söylemek insanları daha sonra o sözlerine esir yapabilmektedir. Daha sonraki keşkeler de pek fazla fayda etmemektedir. Kısacası insanların ne kendi hırsına, ne sadece kendi bilgisine ve tecrübesine kapılmadan, milli menfaatler doğrultusunda, halkın isteklerini ve beklentilerini göze alarak hareket etmeleri, sonunda da Cenabı Hakk'a güvenerek karar vermeleri, doğru yolu bulmakta çok daha başarılı olmaktadır.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006