TL, Türkçe.
Zone, İngilizce.
Ne demek?
Türk parasının geçerli olduğu bölge demek.
Nereden çıktı?
Başbakan’dan…
Başbakan Erdoğan Almanya’da “Ben biliyorum ki AB üyesi ülkeler içerisinde ‘ben Euro’ya karşıyım ben Eurozone’da yer almam’ diyen ülkeler var. Başta İngiltere. Ve şu anda halinden de memnun. Hatta bize de tavsiyede bulunuyorlar ‘sakın Eurozone’a girmeyin, siz de TL zone yaparsınız’ diyorlar. Zaten ben de öyle düşünüyorum” demişti.
Böyle bir şey olabilir mi?
Olabilir tabi neden olmasın…
Asıl sorulması gereken soru bence şu:
Böyle bir şeyin Türkiye’ye faydası olur mu?
Bu nasıl soru, bizim paramız başka ülkelerde de kullanılmasının neresi kötü diye bir soru aklınıza takılabilir.
Hemen cevap verelim.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda 96 milyar 678 milyon dolar döviz rezervi bulunuyor.
Ne işe yarıyor bu kadar döviz.
Şöyle ki, AKP hükümeti iç piyasanın Türk lirası ihtiyacını mı karşılayacak, hemen borç para alıyor. Bu borç para Merkez Bankası’nın kasasına konuluyor ve onun karşılığında Türk lirası basılıp piyasaya veriliyor.
Bunun adını en güzel bir şekilde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş koymuştu.
“Cebinizdeki Türk lirası aslında doların tercümesi” diyerek bu gerçeklere ilk olarak Sayın Baş dikkatleri çekmişti.
Merkez Bankanızın kasasına koyduğunuz döviz kadar kendi parasını basabilen Türkiye’nin parası başka ülkelerce de kullanılmaya başlarsa buna en çok ABD sevinecektir.
Zira Türk parası yayıldıkça Türkiye’nin borçları yükselecektir, ABD parası yayılacaktır. Yani mevcut ekonomi yönetiminde TL zone fikri hayata geçerse zaten patlama yapan Türkiye’nin borçları kat kat artacaktır.
Türkiye’nin Merkez Bankasına döviz koymadan kendi parasını rahatça basabildiği, senyoraj gelirini kullanabildiği bir dönemde Türk parası diğer ülkelerce kullanılırsa adalet sağlanmış olur.
Bu dönem yalnızca Milli Ekonomi Modeli’nin uygulanmasıyla yaşanabilecektir.
Canileri desteklemek Türkiye’ye yakışmıyor
Suriye’den son gelen insanın kanını donduran görüntülerde teslim olmuş Suriyeli askerleri Özgür Suriye Ordusu militanlarının makineli tüfeklerle nasıl katlettikleri görülüyordu.
Tam 28 tane silahsız askeri katlettiler.
Kim?
Suriye’ye özgürlük getireceğini iddia eden isyancılar.
Silahsız insanları, kendilerine teslim olmuş insanları katlederek savaş suçu işleyen canilerin getireceği özgürlüğü Suriye halkı istiyor mu diye kimse sormuyor.
Türkiye hükümet olarak Suriye krizinin başından beri isyancılara her türlü desteği sağladı.
Ama artık Suriye’de iş çığırından iyice çıkmış durumdadır. İsyancı onlarca grup kontrol edilememektedir.
Asker de olsalar silahsız insanların infaz edilmesi şüphesiz isyancıların işledikleri cinayetlerden sadece biridir. Bunun gibi binlerce katliam yapıldığı ifade edilmektedir.
Her ne kadar isyancıları destekleyerek ve Arap Baharı’nda taşeron hizmeti vererek yanlış yapmış olsa da Türkiye’nin bu cinayetleri tasvip edebileceğini asla ihtimal vermiyorum.
Bu cinayetleri işleyen eli kanlı caniler bugün Suriye’nin başına beladır ama önleri alınmazsa başta Türkiye olmak üzere tüm bölgenin başına bela olabilir.
Suriye coğrafyasında istikrarın ve de güvenliğin yeniden sağlanması Suriye devletinin olduğu kadar Türkiye’nin ve de diğer bölge devletlerinin de güvenlikleri açısında hayati öneme haizdir. Bundan dolayıdır ki, Türkiye artık isyancılar üzerindeki desteğini tamamen bitirmelidir.
Bu adım Türkiye-Suriye ilişkilerindeki gerginliği de azaltacak ve hatta Suriye’ni sürekli olarak açmaya çalıştığı diyalog kapısının sonuna kadar açılmasına hizmet edecektir.
Zone, İngilizce.
Ne demek?
Türk parasının geçerli olduğu bölge demek.
Nereden çıktı?
Başbakan’dan…
Başbakan Erdoğan Almanya’da “Ben biliyorum ki AB üyesi ülkeler içerisinde ‘ben Euro’ya karşıyım ben Eurozone’da yer almam’ diyen ülkeler var. Başta İngiltere. Ve şu anda halinden de memnun. Hatta bize de tavsiyede bulunuyorlar ‘sakın Eurozone’a girmeyin, siz de TL zone yaparsınız’ diyorlar. Zaten ben de öyle düşünüyorum” demişti.
Böyle bir şey olabilir mi?
Olabilir tabi neden olmasın…
Asıl sorulması gereken soru bence şu:
Böyle bir şeyin Türkiye’ye faydası olur mu?
Bu nasıl soru, bizim paramız başka ülkelerde de kullanılmasının neresi kötü diye bir soru aklınıza takılabilir.
Hemen cevap verelim.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda 96 milyar 678 milyon dolar döviz rezervi bulunuyor.
Ne işe yarıyor bu kadar döviz.
Şöyle ki, AKP hükümeti iç piyasanın Türk lirası ihtiyacını mı karşılayacak, hemen borç para alıyor. Bu borç para Merkez Bankası’nın kasasına konuluyor ve onun karşılığında Türk lirası basılıp piyasaya veriliyor.
Bunun adını en güzel bir şekilde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş koymuştu.
“Cebinizdeki Türk lirası aslında doların tercümesi” diyerek bu gerçeklere ilk olarak Sayın Baş dikkatleri çekmişti.
Merkez Bankanızın kasasına koyduğunuz döviz kadar kendi parasını basabilen Türkiye’nin parası başka ülkelerce de kullanılmaya başlarsa buna en çok ABD sevinecektir.
Zira Türk parası yayıldıkça Türkiye’nin borçları yükselecektir, ABD parası yayılacaktır. Yani mevcut ekonomi yönetiminde TL zone fikri hayata geçerse zaten patlama yapan Türkiye’nin borçları kat kat artacaktır.
Türkiye’nin Merkez Bankasına döviz koymadan kendi parasını rahatça basabildiği, senyoraj gelirini kullanabildiği bir dönemde Türk parası diğer ülkelerce kullanılırsa adalet sağlanmış olur.
Bu dönem yalnızca Milli Ekonomi Modeli’nin uygulanmasıyla yaşanabilecektir.
Canileri desteklemek Türkiye’ye yakışmıyor
Suriye’den son gelen insanın kanını donduran görüntülerde teslim olmuş Suriyeli askerleri Özgür Suriye Ordusu militanlarının makineli tüfeklerle nasıl katlettikleri görülüyordu.
Tam 28 tane silahsız askeri katlettiler.
Kim?
Suriye’ye özgürlük getireceğini iddia eden isyancılar.
Silahsız insanları, kendilerine teslim olmuş insanları katlederek savaş suçu işleyen canilerin getireceği özgürlüğü Suriye halkı istiyor mu diye kimse sormuyor.
Türkiye hükümet olarak Suriye krizinin başından beri isyancılara her türlü desteği sağladı.
Ama artık Suriye’de iş çığırından iyice çıkmış durumdadır. İsyancı onlarca grup kontrol edilememektedir.
Asker de olsalar silahsız insanların infaz edilmesi şüphesiz isyancıların işledikleri cinayetlerden sadece biridir. Bunun gibi binlerce katliam yapıldığı ifade edilmektedir.
Her ne kadar isyancıları destekleyerek ve Arap Baharı’nda taşeron hizmeti vererek yanlış yapmış olsa da Türkiye’nin bu cinayetleri tasvip edebileceğini asla ihtimal vermiyorum.
Bu cinayetleri işleyen eli kanlı caniler bugün Suriye’nin başına beladır ama önleri alınmazsa başta Türkiye olmak üzere tüm bölgenin başına bela olabilir.
Suriye coğrafyasında istikrarın ve de güvenliğin yeniden sağlanması Suriye devletinin olduğu kadar Türkiye’nin ve de diğer bölge devletlerinin de güvenlikleri açısında hayati öneme haizdir. Bundan dolayıdır ki, Türkiye artık isyancılar üzerindeki desteğini tamamen bitirmelidir.
Bu adım Türkiye-Suriye ilişkilerindeki gerginliği de azaltacak ve hatta Suriye’ni sürekli olarak açmaya çalıştığı diyalog kapısının sonuna kadar açılmasına hizmet edecektir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023