Seçim tarihi yaklaştıkça tüm AB'ci ve IMF'ci partilerin gözleri daha da buğulanıyor. Buğulandıkça, sandığı daha net biçimde "tabut" olarak görüyorlar.
Baykal-Derviş görüşmelerini takip edin. Ipekçizade Cem'in ekranlardaki söylemlerine dikkat edin. Etrafında değil kurmayları, purosunu yakacak seçmeni dahi kalmamış düzeye gelen Yılmaz'ın pişkinliğine göz atın. AB taşeronu Yılmaz'ın kayıtsız-şartsız peşine takılıp uyum paketinin içine giren ak saçlı Kutan'ın, tabana göre söylem çarklarına kulak verin. AB konusundan Yılmaz'dan, IMF konusunda Derviş ve İpekçizade Cem'den geri kalmayan Erdoğan'ın projesiz kıvranışını ve sicil endişesini dikkatle gözlemleyin. ABD'nin tetikçiliği dışında bir şey söylemeyen DYP liderine kulak verin. Sonuç, incir çekirdeğini doldurmayacak bir ton laf ü güzaf.
DSP ve MHP ise tam bir bitkisel hayata girmişler; onlara, bugüne kadar talimatlarını noktasına dokunmadan yerine getirdikleri ne AB'li ağabeyleri sahip çıkıyor, ne IMF'li dostları. Şu meşhur "uyum"un kurbanları onlar... Yılmaz'ın AB işleri bitince bir kenara attığı "müsta'mel ortaklar"ın ne tabanları kalmış, ne tavanları... Oralardan nemalanan üçbeş "siyasi sülük" var o kadar.
Bütün bu siyasi çökmüş tabloları renkli ekranlar, temcit pilavı gibi milletin önüne sürüyor. İttifaktan, iltihaktan, ilticadan dem vuruyorlar.
Derviş'le mi olsun, Baykal'la mı? Sağda mı olsun, solda mı? CHP, DSP, YTP mi olsun; AKP, SP, BBP mi, olsun; MHP, SP, DYP mi... filan?
Topunuz bir araya gelin.
İttifak veya iltihak; bir şey olsun şüphesiz.
Zaten yok birbirinizden farkınız.
Olsun tabii...
Olsun da, IMF ve AB'den gayrı, ne projeniz var; önce oradan başlayalım.
Cevap; derin bir ölüm sessizliği...
Bence, tüm AB'ciler, tüm IMF'ciler bir araya gelsin.
En güzel ittifak bu.
Tüm manda versiyonları, "küresel birlik" namıyla toparlansın.
Topunuzun rakibi ise, sadece Bağımsız Türkiye Partisi.
Topunuz bir tarafta; IMF'nin sömürüsüne hayır, AB'nin dayatmalarına hayır diyen ve hayır demekle kalmayıp Türk Milleti'ne açık, somut ve net olarak Milli Ekonomi Modelini ve kalkınma projelerini sunan Prof. Dr. Haydar Baş bey bir tarafta...
Gücünü dış odaklardan ve onların yerli uzantılarından alanlar bir tarafta; sırtını sadece milletine dayayan BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş bey bir tarafta...
Sandık yaklaştıkça bu tablo daha da netleşiyor.
Dolayısıyla işi hiiiç de öyle dallayıp budaklandırmaya gerek yok.
Projesiz global ittifakçılar bir yana; Milli Ekonomi ve kalkınma projelerinin sahibi BTP bir yana...
Üç aşağı beş yukarı tümü AB'ci olan ANAP, DSP, AKP, DYP, MHP, SP, YTP global ittifak olarak sandığa gitsin; BTP ise tek başına.
En azından o zaman "global ittifak" üç-beş tane vekil çıkartır da, hiç olmazsa parti başkanları Meclis'in yüzünü görür...
Yoksa hala, küskünler-müskünler hikayesi uydurarak seçimi iptal ettirmeyi mi kuruyorsunuz kafalarınızda?
Unutmayınız; projesizliğiniz, AB'ciliğiniz, IMF'ciliğiniz "Türkiye'ye oyun kurduğunuz"un göstergesi olarak yeter de artar bile.
1918-20'deki Sevr'ciler ve onların taşeronu yerli mandacılar da benzer oyunlar içinde idi. Fakat büyük Türk Milleti Kuvay-ı Milliye ruhuyla, bağrından çıkardığı lideriyle, kendi emek ve üretimiyle tüm oyunları bozdu, bağımsızlığını dalgalandırdı.
Şimdi de Bağımsız Türkiye Partisi bayrağı altına koşan 70 milyon, global oyunları bozmaya ve bağımsızlığını ilelebed korumaya kararlıdır.
Global ittifakçılar, bir araya gelseler de, dağınık dursalar da, azınlıkta kalacaklar...
İyisi mi BTP'ye, büyük Türk Milleti'ne koşsunlar.
Bu büyük gemi, onları da karada bırakmaz, onları da taşır.
Azınlıkta kalmasınlar.
Benden söylemesi...
Baykal-Derviş görüşmelerini takip edin. Ipekçizade Cem'in ekranlardaki söylemlerine dikkat edin. Etrafında değil kurmayları, purosunu yakacak seçmeni dahi kalmamış düzeye gelen Yılmaz'ın pişkinliğine göz atın. AB taşeronu Yılmaz'ın kayıtsız-şartsız peşine takılıp uyum paketinin içine giren ak saçlı Kutan'ın, tabana göre söylem çarklarına kulak verin. AB konusundan Yılmaz'dan, IMF konusunda Derviş ve İpekçizade Cem'den geri kalmayan Erdoğan'ın projesiz kıvranışını ve sicil endişesini dikkatle gözlemleyin. ABD'nin tetikçiliği dışında bir şey söylemeyen DYP liderine kulak verin. Sonuç, incir çekirdeğini doldurmayacak bir ton laf ü güzaf.
DSP ve MHP ise tam bir bitkisel hayata girmişler; onlara, bugüne kadar talimatlarını noktasına dokunmadan yerine getirdikleri ne AB'li ağabeyleri sahip çıkıyor, ne IMF'li dostları. Şu meşhur "uyum"un kurbanları onlar... Yılmaz'ın AB işleri bitince bir kenara attığı "müsta'mel ortaklar"ın ne tabanları kalmış, ne tavanları... Oralardan nemalanan üçbeş "siyasi sülük" var o kadar.
Bütün bu siyasi çökmüş tabloları renkli ekranlar, temcit pilavı gibi milletin önüne sürüyor. İttifaktan, iltihaktan, ilticadan dem vuruyorlar.
Derviş'le mi olsun, Baykal'la mı? Sağda mı olsun, solda mı? CHP, DSP, YTP mi olsun; AKP, SP, BBP mi, olsun; MHP, SP, DYP mi... filan?
Topunuz bir araya gelin.
İttifak veya iltihak; bir şey olsun şüphesiz.
Zaten yok birbirinizden farkınız.
Olsun tabii...
Olsun da, IMF ve AB'den gayrı, ne projeniz var; önce oradan başlayalım.
Cevap; derin bir ölüm sessizliği...
Bence, tüm AB'ciler, tüm IMF'ciler bir araya gelsin.
En güzel ittifak bu.
Tüm manda versiyonları, "küresel birlik" namıyla toparlansın.
Topunuzun rakibi ise, sadece Bağımsız Türkiye Partisi.
Topunuz bir tarafta; IMF'nin sömürüsüne hayır, AB'nin dayatmalarına hayır diyen ve hayır demekle kalmayıp Türk Milleti'ne açık, somut ve net olarak Milli Ekonomi Modelini ve kalkınma projelerini sunan Prof. Dr. Haydar Baş bey bir tarafta...
Gücünü dış odaklardan ve onların yerli uzantılarından alanlar bir tarafta; sırtını sadece milletine dayayan BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş bey bir tarafta...
Sandık yaklaştıkça bu tablo daha da netleşiyor.
Dolayısıyla işi hiiiç de öyle dallayıp budaklandırmaya gerek yok.
Projesiz global ittifakçılar bir yana; Milli Ekonomi ve kalkınma projelerinin sahibi BTP bir yana...
Üç aşağı beş yukarı tümü AB'ci olan ANAP, DSP, AKP, DYP, MHP, SP, YTP global ittifak olarak sandığa gitsin; BTP ise tek başına.
En azından o zaman "global ittifak" üç-beş tane vekil çıkartır da, hiç olmazsa parti başkanları Meclis'in yüzünü görür...
Yoksa hala, küskünler-müskünler hikayesi uydurarak seçimi iptal ettirmeyi mi kuruyorsunuz kafalarınızda?
Unutmayınız; projesizliğiniz, AB'ciliğiniz, IMF'ciliğiniz "Türkiye'ye oyun kurduğunuz"un göstergesi olarak yeter de artar bile.
1918-20'deki Sevr'ciler ve onların taşeronu yerli mandacılar da benzer oyunlar içinde idi. Fakat büyük Türk Milleti Kuvay-ı Milliye ruhuyla, bağrından çıkardığı lideriyle, kendi emek ve üretimiyle tüm oyunları bozdu, bağımsızlığını dalgalandırdı.
Şimdi de Bağımsız Türkiye Partisi bayrağı altına koşan 70 milyon, global oyunları bozmaya ve bağımsızlığını ilelebed korumaya kararlıdır.
Global ittifakçılar, bir araya gelseler de, dağınık dursalar da, azınlıkta kalacaklar...
İyisi mi BTP'ye, büyük Türk Milleti'ne koşsunlar.
Bu büyük gemi, onları da karada bırakmaz, onları da taşır.
Azınlıkta kalmasınlar.
Benden söylemesi...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019