Tövbeyi geciktirmek, aldanmaktır
İmam Muhammed Taki (a.s) buyuruyor ki; “Kim bir işe şahit olur da onu sevmezse, o işte bulunmayan kimse gibi olur. Kim de bir işte bulunmayıp da o işe razı olursa, o işte bulunan kimse gibi olur
07.04.2025 16:33:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Muhammed Taki (a.s) buyuruyor ki; "Kim bir işe şahit olur da onu sevmezse, o işte bulunmayan kimse gibi olur. Kim de bir işte bulunmayıp da o işe razı olursa, o işte bulunan kimse gibi olur.
Kim bir konuşanı dinlerse, ona tapmış olur. Konuşan Allah'tan konuşursa, dinleyen Allah'a tapmış olur; konuşan Şeytan'ın dilinden konuşursa, dinleyen Şeytan'a tapmış olur.
Davut İbn Kasım şöyle diyor: İmam Cevad'dan "Samed"in manası nedir?" diye sordum. İmam (a.s): "Samed boşluğu olmayandır."dedi İmam'a "Samedden maksat içi olmayandır diyorlar." dedim. İmam: "İçi olan her şeyin boşluğu da vardır." diye buyurdular.
Ebu Haşim-i Caferi şöyle diyor: "İmam aleyhi's-selâm'ın, Me'mun'un kızı Ümm-ü Fazl ile evlendiği gün İmam'a: "Ey mevlam, bugünün bereketi bize çok büyüktür." dedim.
İmam (a.s) buyurdular ki: "Ey Ebu Haşim, bugün Allah'ın bereketleri bize çok büyüktür?" Ben, "Evet, öyledir ey mevlam; bugün ne söylemem gerekir?" dedim.
İmam: "Hayrın sana ulaşması için hayır söyle." buyurdular. "Ey mevlam, dikkatle bunu yapacağım." dedim.
İmam aleyhi's-selâm: "Bu durumda hidayete kavuşur ve hayırdan başka bir şey görmezsin." diye buyurdular.
İmam dostlarından birine şöyle yazdı: "Bu dünyada birbirimizden ayrıyız. Ama (ahirette) kimin fikri ve inancı, arkadaşının fikir ve inancının aynısı olursa, nerede olursa olsun o da onunla birlikte olur. Asıl yerleşme yurdu, ahiret yurdudur."
Tövbeyi geciktirmek, aldanmaktır. Vazifeleri hep sonraya ertelemek ise şaşkınlıktır. (Günah işlemek amacıyla) Allah'a karşı bahane aramak, helak olmaya sebep olur. Günah işlemekte ısrar etmek, kendini Allah'ın tuzağından güvende bilmenin sonucudur. (Oysa) "... Allah'ın tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan topluluktan başkası güvende olmaz."
İmam aleyhi's-selâm'ı, Medine'den Kûfe'ye götüren bir deveci, İmam ona ücret olarak dört yüz dinar verdiği hâlde yine çene çalınca şöyle buyurdular: "Sübhanellah, kulların şükrü kesilmezse, Allah'ın bol bağışının kesilmeyeceğini bilmiyor musun?"
Bir şeyi (işi) sağlamlaşmadan önce açıklamak, o şeyin (işin) bozulmasına sebep olur.
Mümin, Allah'tan olan bir başarıya, nefsinden olan bir öğütçüye ve nasihatçinin da nasihatini kabul etmeye muhtaçtır." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Kim bir konuşanı dinlerse, ona tapmış olur. Konuşan Allah'tan konuşursa, dinleyen Allah'a tapmış olur; konuşan Şeytan'ın dilinden konuşursa, dinleyen Şeytan'a tapmış olur.
Davut İbn Kasım şöyle diyor: İmam Cevad'dan "Samed"in manası nedir?" diye sordum. İmam (a.s): "Samed boşluğu olmayandır."dedi İmam'a "Samedden maksat içi olmayandır diyorlar." dedim. İmam: "İçi olan her şeyin boşluğu da vardır." diye buyurdular.
Ebu Haşim-i Caferi şöyle diyor: "İmam aleyhi's-selâm'ın, Me'mun'un kızı Ümm-ü Fazl ile evlendiği gün İmam'a: "Ey mevlam, bugünün bereketi bize çok büyüktür." dedim.
İmam (a.s) buyurdular ki: "Ey Ebu Haşim, bugün Allah'ın bereketleri bize çok büyüktür?" Ben, "Evet, öyledir ey mevlam; bugün ne söylemem gerekir?" dedim.
İmam: "Hayrın sana ulaşması için hayır söyle." buyurdular. "Ey mevlam, dikkatle bunu yapacağım." dedim.
İmam aleyhi's-selâm: "Bu durumda hidayete kavuşur ve hayırdan başka bir şey görmezsin." diye buyurdular.
İmam dostlarından birine şöyle yazdı: "Bu dünyada birbirimizden ayrıyız. Ama (ahirette) kimin fikri ve inancı, arkadaşının fikir ve inancının aynısı olursa, nerede olursa olsun o da onunla birlikte olur. Asıl yerleşme yurdu, ahiret yurdudur."
Tövbeyi geciktirmek, aldanmaktır. Vazifeleri hep sonraya ertelemek ise şaşkınlıktır. (Günah işlemek amacıyla) Allah'a karşı bahane aramak, helak olmaya sebep olur. Günah işlemekte ısrar etmek, kendini Allah'ın tuzağından güvende bilmenin sonucudur. (Oysa) "... Allah'ın tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan topluluktan başkası güvende olmaz."
İmam aleyhi's-selâm'ı, Medine'den Kûfe'ye götüren bir deveci, İmam ona ücret olarak dört yüz dinar verdiği hâlde yine çene çalınca şöyle buyurdular: "Sübhanellah, kulların şükrü kesilmezse, Allah'ın bol bağışının kesilmeyeceğini bilmiyor musun?"
Bir şeyi (işi) sağlamlaşmadan önce açıklamak, o şeyin (işin) bozulmasına sebep olur.
Mümin, Allah'tan olan bir başarıya, nefsinden olan bir öğütçüye ve nasihatçinin da nasihatini kabul etmeye muhtaçtır." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.