Bu tasviri girişten sonra maça gelelim. İstanbulspor maçı güzellikte, Trabzonspor'un Avni Aker'de ligin ikinci haftasında Gaziantepspor ile yaptığı maçı hatırlatıyordu. Gerçekten mükemmel, tempo dolu, hareketli, heyecanlı bir maç oldu. Bordo-Mavili renklere gönül vermiş 20 bin coşkulu taraftar tribünlerde takımlarını ölesiye, goller yenilse bile pes etmeden desteklediler. Oysa İstanbulspor'un tribünlerin bir köşesine sıkıştırılmış sadece ve sadece 200 kişilik bir taraftar kitlesi vardı arkasında.
Karadeniz'in incisi, Diyarbakır ve Samsunspor maçlarıyla karşılaştırıldığında oldukça olumlu bir futbol ortaya koydu. Sol kanattan Da Silva klasını konuşturdu, Sommers'e Zafer'e güzel toplar attı. Penaltı yaptırdı.
Orta alanda Gökdeniz, oyun kuruculuk rolünü yerine getirdi. Çok çalıştı, deyim yerindeyse takımı sırtladı. Marcio da hem defans, hem de orta alanda iyi çalıştı.
Sol kanadı işleyen Trabzonspor'un sağ kanadı yok gibiydi. Erman, bu kanatta kendisine gelen topları 'hovardaca' harcadı.
Defansta Cem, Bushi'yi kısmen etkisiz kıldı. Beşiktaş maçının yıldızı Arnavut oyuncu, bu maçta iyi markaj karşısında kendini yeterince gösteremedi. Ama Macit, maçın yıldızı ve bir golün sahibi Mehmet Yozgatlı'yı kaçırıp durdu.
Peki Bordo-Mavili ekip iyi oynadı da, maçı niye kazanamadı?
1- Trabzonsporlu futbolcular inanılmaz derecede, çocukça pas hataları yaptılar. Hani mahalle arasındaki maçlarda böyle pas hatalarını görseniz, "Bu kadar da beceriksizlik olmaz be kardeşim" dersiniz.
2- Gökdeniz orta alanda iyi oynasa da, takımın genelinde topu hücum alanına taşımada sıkıntı var. Tabiri caizse, top geveleniyor bu alanda. Lale gibi kanatlara açılamıyorlar, göbeği yaramıyorlar. Futbolcuların kalitesine bağlı bir durum bu.
3- Kaleci Metin Aktaş, her geri pası 'riske' dönüştürüyor. Bu maçta 3 kez tanık olduk bu duruma.
4- Trabzonspor ceza alanına kadar rahatça gidebiliyor, ancak sondan bir önceki paslar isabetsiz kalınca rakip kalede tehlike oluşturamıyor.
5- Defans çok basit hatalar yapıyor. Yenilen iki gol de, Milli Takımımızın bundan 15-20 yıl önceki yediği basit golleri andırıyor. Hele hele Osman'ın kendi kalesine attığı gol. Milli Takım'da da görev almış böylesine tecrübeli bir futbolcu, bu hatayı nasıl yapar?
İstanbulspor maçı dikkate alındığında, Sadi Tekelioğlu'nun bir hatası yok gibiydi. Takımını cesur oynattı. Aykut Kocaman'ın 4-1-3-2'lik alan savunması taktiğine karşı, 3-5-2'lik bir karşı taktikle İstanbulspor'un orta sahasını oyundan düşürmeyi denedi. Ancak oyuncularının kapasiteleri yetmeyince, bu strateji ancak ilk 20 dakika etkili olabildi. İlaveten, oyuncuları bireysel hatalar yapınca, kapasiteleri yetmeyince ya da fırsatları değerlendiremeyince, sonuç kaçınılmaz olarak bu olacaktır.
Son söz: Trabzonspor'da aksayan bölgeler var. Defans ve forvete 'iyi ve kaliteli' takviyeler şart. Bunlar yapılmazsa, şampiyonluk bu yılda hayal. Hami'nin bir an önce yeşil sahalara dönüp, takımına 'ağabeyilik' yapması mutlak zaruret.
Trabzonspor, önceki günkü canlı, presli ve arzulu futbolunu önümüzdeki hafta Avni Aker'de Ankaragücü'ne karşı da sergileyebilirse, şeytanın bacağını kırıp 3 haftalık kötü gidişe son verilebilir. Yoksa... Aynı tas, aynı hamam! Bu takıma gönül verenler, stattan boynu bükük ayrılmaya devam ederler.
Recep BAHAR