Trump’a haddini bildirecek bir dünya lideri aranıyor

193 ülkeden devlet başkanları, temsilcileri başta olmak üzere on binlerce kişi ABD'ye gitti ve Birleşmiş Milletlerin 80'ci genel kuruluna katıldı.

Bu genel kurulları ortaokul ve liselerdeki münazaralara benzetiyorum. Hemen hepsi genel kurulda kürsüye çıkıyor, ne kadar insani cümle varsa kuruyor, ne kadar sorun varsa dile getiriyor, kim eleştirilecekse (ABD hariç) onu en yüksek dil ile eleştiriyor.

Sonra bu liderlerin medyaları, 'bak, bizimki nasılda postayı koydu, nasıl ağızlarının payını verdi, nasılda yerin dibine soktu, nasılda kimseden korkmadan hakkı haykırdı' gibi cümlelerle kendi vatandaşlarını avutuyor.

Neticede 5 daimi üye ne derse özellikle ABD ne derse o oluyor? Diğerleri şovları ile anılıyor. Var mı aksini iddia eden? Var mı bundan önceki 79 genel kurulda dünya için insanlık için bir adım atıldığına tanıklık eden?

Trump

Genel kurula hitap sırası Trump'a geldi. Trump kürsüye şeytana ait ne kadar vasıf varsa kibir, gurur, bencillik, aşağılama, suçlama, tehdit, yalan, iftira vs. hepsini yüklenerek çıktı.   

Kürsüde kendi barış güvercini ilan etti. BM'nin görevini üstlendiğini ve BM'yi, barışta kendine yardım etmemekle suçladı. 

BM'nin, İsrail'e yazdığı mektupları, barış çağrılarını 'boş laf' olarak nitelendirdi. Gazze'deki ateşkes çabalarını, Hamas'ın engellediğini iddia etti.

İsrail'in kendini savunduğunu, iki devletli çözümüm 7 Ekim'in (Hamas'ın İsrail'e saldırdığı gün) inkar olduğunu söyledi.

Resti

Trump: 'Savaşları çözen şey eylemlerdir, boş laflar değil. Ben buraya ABD'nin dostluk elini uzatmaya geldim. Bize katılmak isteyen tüm uluslara refah vadediyorum' yani ya benim yanımdasınız ya da karşımdasınız restini çekti.

Bir Allah kulu kameralar önüne çıkıp da 'hadi oradan, sen kimsin' diyemedi.

Rusya'yı tehdit etti. 'Kağıttan kaplan' diyerek küçümsedi.  Avrupa'ya, Rusya'ya karşı 'ya benim dediklerimi yaparsınız ya da benden yarım göremezsiniz' restini çekti. 

Küresel ısınmayı yalanladı. Bu iddiayı ortaya atanları 'aptal' olarak niteledi ve 'her zamanki gibi haklıyım' dedi.

Trump'ı küstahlaştıran nedir?

ABD'yi, başkanlarını ve şimdi de Trump'ı böylesine küstahlaştıran, kendilerini dünyanın hakimi olarak görmelerini sağlayan nedir, kimdir?

Bu sorunun cevabını birileri hoşlanmasa da, kızsa da, 'küstahlık' olarak nitelese de ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bir tv kanalında şu sözlerle verdi:

'Başkan Erdoğan bu hafta başkanla (Trump'la) görüşmek üzere Beyaz Saray'a geliyor. Hepsi Beyaz Saray'a geliyor, hepsi başkan Trump'la konuşup bunu düzeltmesini istiyor.

İstediklerini söyleyebilirler. Gerçek şu ki; bugün toplantılarımız var ve liderler toplantılara katılmak için yalvarıyor. Arayıp 'Biz de dahil olabilir miyiz?', 'Başkanın elini sıkmak için bana beş dakikanızı ayırabilir misiniz?' diyorlar. Şu anda dünyanın vazgeçilmez lideri Trump.'

Erdoğan ve BM

Sayın Erdoğan 15'ci kez BM genel kurulunda konuştu. Konuşmaların tamamındaki temel vurgular aynıydı.

'Dünya beşten büyüktür', 'Daha adil bir dünya mümkün', Küresel barış için herkes üzerine düşen görevi yapmalı…

İsrail soykırım yapıyor, buna göz yumamayız, sonuna kadar Filistin halkının yanındayız, dünyayı bu soykırıma karşı birlik olmaya çağırıyoruz…' gibi nice vurgular, nice keskin cümleler kurdu.

Bu son toplantıdaki KKTC vurgusu, dünya ülkelerini KKTC'yi tanımaya çağırması ise ilginçti!

Neden?

2009'da Türk Devletleri Teşkilatı kuruldu. Başkanlığı Türkiye'de. Birliği 5 üyesi KKTC'yi tanımıyor.

Bu yıl içinde birliğe üye Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan ve Türkmenistan, Rum kesimini adanın tamamının sahibi olarak tanıdı, elçilik açtı, BM'nin 'Türk askeri adada işgalci' kararını imzaladı.

Bunlara engel olamayan Sayın Erdoğan dünyaya KKTC'yi tanıma çağrısı yapıyor. İlginç değil mi?

Zulüm

Sayın Erdoğan diyor ki: "Her kim Tayyip Erdoğan'dan ve Türkiye'den zulme rıza göstermesini, katliamlar karşısında sessiz kalmasını bekliyorsa hiç boşuna beklemesin. Biz yalnızca rükûda eğiliriz, secdede diz çökeriz; bunun dışında hiçbir zaman eğilmeyiz, bükülmeyiz."

İtalya'da sendikalar ve halk Gazze için hayatı durdurdu. On binlerce kişi meydanlarda zulmü kınadı.

52 yaşındaki işçi Federica Casino da "Gazze'nin ölen çocukları ve yıkılan hastaneleri için" sokakta olduklarını söyleyerek: "İtalya konuşuyor ama hiçbir şey yapmıyor" diyerek, hükümete tepki gösterdi.

Hem laik hem Müslüman olunmaz diyenlere bir kez daha diyorum ki!

Hem ümmetçi hem Amerikancı olunmaz. Hem ümmetçi hem AB'ci olunmaz. Hem ümmetçi hem NATO'cu olunmaz.

Hem Trump'a dost hem Neteyahuya düşman olunmaz. Hem ABD ile müttefik hem Filistin'e hami olunmaz. Hem NATO'cu hem de terör karşıtı olunmaz.