TÜİK kendi kendini tüketiyor

Yine enflasyon dün açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE) Ocak'ta yüzde 48.69, yıllık üretici enflasyonu (Yİ-ÜFE) ise yüzde 93.53 artış gösterdi. 

Aralık 2021'de yıllık enflasyon yüzde 36.08 olarak kayıtlara geçmişti. Bu da enflasyonun bir ayda yüzde 12.61 artığını gösteriyor. 

Enflasyon açıklanacağı gün artık TÜİK'in ne söyleyeceğinden çok ENAGrup'un açıklayacağı veriler merak ediliyor. Bu veriler de dün açıklandı.

ENAGrup'a göre Ocak'ta tüketici enflasyonu yıllık yüzde 114.87 artarken, aylık ise yüzde 15.52 arttı. 

TÜİK tek tabanca olduğunda kıyaslayacak başka bir veri olmadığı için rahatça at oynatabiliyorlardı. Ama şimdi ENAG verileri olduğu için herkes kıyaslıyor ve TÜİK verilerine olan zaten dipteki güven tamamen sıfırlanıyor.

İste işi rakamlar olan TÜİK gibi bir kuruma dahi siyaset bulaşınca bunlar oluyor. 

Yıllık enflasyon düşük açıklanıyor ancak yine TÜİK'in verilerine göre yıllık enflasyon; 

Trabzon, Ordu, Giresun, Kastamonu, Sinop, Artvin ve Gümüşhane'de yüzde 55.50'nin üstünde.

Samsun, Tokat, Amasya, Zonguldak, Ağrı, Kars, Ardahan'da yüzde 54'ün üstünde.

Kayseri, Kırıkkale, Antalya, Aydın, Manisa, Kütahya, Sivas, Nevşehir'de yüzde 52.50'nin üstünde.

Mardin, Van, Balıkesir, Gaziantep, Hatay, Adana, Tekirdağ, Erzurum, Konya, Kocaeli, Şanlıurfa, Diyarbakır, Şırnak ve Adıyaman'da yüzde 50'nin üstünde.

Bursa, Eskişehir, Bilecik ve Ankara'da ise yüzde 49'un üstünde. 

Ancak TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 48.69. 

TÜİK'in açıkladığı bu orandan daha düşük yıllık enflasyonu olan şehir sayısı sadece 6. 

Bu şehirlerden Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli'de yıllık enflasyon yüzde 48.10, İzmir'de yüzde 46.55, İstanbul'da ise yüzde 43.83 açıklanmış.

Peki, nasıl oluyor da Türkiye'de 75 vilayetin yıllık enflasyonu daha yüksek olduğu halde TÜİK'in açıkladığı enflasyon yüzde 48.69 olabiliyor?

Bu soru hemen hey ay soruluyor, ancak muhatapları tarafından şu ana kadar tatmin edici bir cevap verilebilmiş değil.

Dedik ya siyaset bulaşınca olmaması gereken her şey oluyor diye…

Temel gıda ürünlerinin fiyatlarına baktığınız zaman da yeni yeni sorular takılıyor kafanıza.

TÜİK verilerine göre son bir yıldaki fiyat artışı margarinde yüzde 127, mercimekte yüzde 109, tavuk etinde yüzde 94, makarna ve nohutta yüzde 83, unda yüzde 71, yumurtada yüzde 61, süt ve süt ürünlerinde yüzde 65 ve ekmekte yüzde 59 olmuş.

Ama TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 48.69 seviyesinde. 

Üstelik Maliye Bakanı Nurettin Nebati'nin son açıklamasına göre enflasyon yüzde 50'nin üstüne bu yıl hiç çıkmayacakmış!

Bu, 'vatandaşın cebini etkileyen enflasyon ne olursa olsun, TÜİK'in açıklayacağı rakam yüzde 50'yi geçmeyecek' mi demek?

Bunlar yıllık artışlar, aylık artışlar da pek farklı değil.

TÜİK'e göre Ocak'ta;

Elektrik yüzde 69.97, patlıcan yüzde 54.74, dolmalık biber yüzde 54.27, salatalık yüzde 45.81, kabak yüzde 41.99, domates yüzde 32.94, roka 26.86, kaşar peyniri yüzde 25, mercimek yüzde 24.45 artmış.

Yine TÜİK'e göre aylık enflasyon yüzde 11.10'muş.

İşte bu ve benzeri gerçeklerden ötürü TÜİK'in değil de ENAG'ın verileri daha güvenilir oluyor. 

Enflasyon konusu bir kenara, aslında şu yaşananların inkâr edilemez şu gerçeği gözler önüne seriyor: 

Siyasetin esiri olan Türkiye İstatistik Kurumu'nun kendi açıkladığı verilerle kendini nasıl tükettiğini…