Türkiye tarihinin en büyük kuruluşlarından olan Tüpraş'ın özelleştirilmesi eğer bir mani çıkmazsa siz bu satırları okurken gerçekleşmiş olacak. Bu ihale, AKP hükümetinin yaptığı en büyük özelleştirme olacak. Aynı zamanda da en büyük yanlış olarak tarihe geçmiş olacak.Özelleştirme İdaresine göre piyasa değeri 4,5 milyar dolar-gerçekte çok daha fazla- olan Tüpraş'ın yüzde 51'lik hissesi blok olarak satılacak. Tüpraş pazarlığında beş konsorsiyum, yerli - yabancı 9 şirket çekişecek. Devleti küçültmek sakat mantığıyla ve devletin elini sanayiden çekmek düşüncesiyle satmaya kalkılan Tüpraş gibi cevherlerimize talip olan şirketlerin en büyük hissedarları yabancı devletler.Tüpraş ihalesi için Zorlu Holdingle konsorsiyum oluşturan PKN ORLEN adlı şirketin yüzde 27.5'i Polonya devletine ait.Çalık grubuyla konsorsiyum oluşturan Indian Oil adlı şirketin yüzde 92'si Hindistan devletine ait.Yine Tüpraş ihalesine katılmaya hak kazanan bir Avusturya şirketi olan OMV Aktiengesellschaft'ın yüzde 31.5'i Avusturya devletine ait.Tüpraş ihalesine katılma hakkı kazanan ENI Refining & Market Division adlı şirketin yüzde 36'sı İtalyan devletine ait.Yüzde 12'si Macaristan devletine ait olan MOL adlı şirkette Tüpraş ihalesine katılacak.Tüpraş ihalesine katılan TÜPRAŞ Aqusition Cons. OGG ve The Shell Company Of Turkey adlı yabancı şirketler de bağlı oldukları devletlerin desteğini arkalarına almış durumdalar. Tüpraş ihalesine herhangi bir yabancı ortağı olmadan katılan tek Türk şirketi OYAK olacak. Tüpraş'ın satılmaması Türkiye'nin çıkarınadır, ama illa Tüpraş'ı satacaklarsa OYAK'ın alması tercih edilmelidir.Tüpraş neden satılmamalıdır? Sorusuna cevap verelim. Tüpraş satılmamalıdır, çünkü; · Tüpraş'ın yeniden kurulum değeri yaklaşık 7,5-8 milyar dolardır.· Tüpraş'ın öz sermayesi 2.4 milyar dolardır. · Tüpraş 2004 yılında 16.1 milyar dolar ciro elde etmiştir. 2005 yılında ise ciro hedefi 17 milyar dolardır. · Tüpraş'ın 2004 yılı net karı, 491 milyon dolardır.· Tüpraş, 2004 yılında ülkemizin 29,6 milyon ton olan petrol ihtiyacının 20,4 milyon tonluk kısmını karşılamıştır.· Tüpraş, yıllık toplam 27.6 milyon ton petrol işleme kapasiteli ve İzmir İpraş, İzmir Aliağa, Kırıkkale ve Batman Rafinerisi olmak üzere 4 büyük rafineriye sahiptir.· Tüpraş, 2004 yılında devlete 8.2 milyar dolar vergi ödemiştir. Bu miktar Hazine'nin yıllık vergi gelirinin yüzde 20'sine eşittir. Ve Türkiye'de oluşturulan toplam katma değerin yüzde 3.3'ünü Tüpraş tek başına üretmektedir.· Tüpraş, yılda 153 bin ton üretim kapasitesine sahip Türkiye'nin tek lastik hammaddesi üreten Körfez Petrokimya tesisine sahiptir.· Tüpraş, deniz tankerleri ile ham petrol taşımacılığı yapan yine kendisi gibi bir dev olan Ditaş'ın yüzde 80'ine sahiptir.· Tüpraş, AB ülkeleri ile rekabet edebilen teknoloji ve nitelikli işgücüyle Avrupa'nın 5. büyük, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Avrupa'nın ise en büyük, rafineri kuruluşudur.· Bu dev kuruluşumuz, 1999-2006 döneminde 1,3 milyar dolarlık modernizasyon ve geliştirme yatırımını tamamen kendi kaynaklarıyla yapmıştır. · Tüpraş'ta istihdam fazlası yoktur. Bütün bu özelliklerinden dolayı Tüpraş paha biçilemez bir şirkettir. Stratejik üretimleri gereği satılmamalı ve milli olarak kalması sağlanmalıdır.Tüpraş'ın özelleştirilmesi ile devletin eline geçecek olan nakit 1,5 milyar Dolar civarında olacaktır. Bu miktara sonrasında vergiler de eklenecektir. Bu rakam Tüpraş'ın ancak 3,5-4 yıllık karına karşılık gelmektedir.Tüpraş daha önce de özelleştirilme kapsamında satılmış ve Petrol-İş sendikasının yaptığı araştırmalar sonucunda ihaleyi kazanan şirketin paravan bir tabela şirketi olduğu ortaya çıkarılmış ve yargıya gidilerek ihale iptal edilmişti.Özelleştirme serüveninin Türkiye'ye maddi olarak hiçbir şey kazandırmadığı ATO'nun bir süre önce hazırladığı bir raporda ortaya konuldu. Söz konusu rapora göre, 1986-2004 yılları arasında 167 kamu kuruluşu özelleştirildi. Bu 167 kuruluşun satılmasından elde edilen özelleştirme geliri 5 katrilyon 607 trilyon 493 milyar lira oldu. İşin vahim olan tarafı ise 1986-2004 yılları arasında bu 167 kuruluşu özelleştiren özelleştirme idaresinin toplam gideri ise 7 katrilyon 852 trilyon 187 milyar lira oldu. Yani özelleştirmeden kazanılan para özelleştirmeyi yapan kurumun harcamalarını bile karşılayamadı ve devletin özelleştirmeden zararı 2 katrilyon 244 milyar lira oldu. Madem devlet özelleştirmeden zarar ediyor. Neden bu yanlışa ısrarla devam ediliyor? Bu soru hükümet tarafından cevaplanmalıdır.Hükümetin bu gibi sorulara cevabı genellikle "babalar gibi satarım" oluyor.Türk milletinin malı olan stratejik şirketlerimizi ve topraklarımızı babalar gibi satama cüretini gösterenler yaptıklarının hesabını millete verme günü geldiğinde analarının ağlayacağını unutmamalıdırlar.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023