‘Türkiye hukuk devletidir’ iddiası ispata muhtaç

Yaptığı gıda denetimleriyle gündeme gelen Devrek Zabıta Müdürü Abdurrahim Altuntaş, AKP'li meclis üyesinin ailesine ait fırına ceza kesince AKP'li belediye başkanı tarafından görevden alındı.

Devletten maaş alan Halil Konakçı adlı şahıs dili ile devlete, millete, Atatürk'e zehir saçıyor, İmralı sürecini eleştiren polis memuru açığa alınıyor.

Sezgin Baran korkmaz, Zekeriya Öz, Adil Öksüz gibi nice örneklere rağmen AKP'nin eski damadı Ünsal Ban iki kez tutuklanıyor, tutuksuz yargılama veriliyor. İkisinde de yurt dışına kaç girişiminde yakalanıyor.

Ünsal Ban üçüncü kez tutuklanıyor, tutuksuz yargılama kararı veriliyor. Bu kez kaçıyor.

Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bir çok muhalif siyasetçi tutuklu yargılanıyor.

Dilovası'ndaki 6 kişinin yanarak can verdiği işyerinin sahibi Ali Osman Akat'ın kokain kaçakçılığından 170 yılla yargılandı. 4 ay yatıp çıktı.

AKP'li, MHP'li eski-yeni bakanlar, milletvekilleri, akraba-i taallukatları, atadıkları bürokratlar, belediye başkanları en son Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mücahid Taylan hakkında bin bir iddia, bir o kadar belge ortaya konuldu.

Tek bir gözaltı bile yok. Açılan soruşturmalara takipsizlik ve yetkisizlik kararları çok. Ama adli emanetten hırsızlık yapanlar adaletten kaçamayacak.

Ankara Çubuk'taki asker cenazesinde CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na linç girişimi ve fiili saldırı gerçekleşti.  66 kişi yargılandı.

55 sanığa 7 ay 15 gün ila 8 yıl 6 ay 15 gün arasında değişen sürelerde hapis cezalarına çarptırdı. Suça sürüklenen 10 çocuğa da 2 yıl 2 ay 10 günden 3 yıl 7 ay 21 güne kadar hapis cezası verdi.

Saldıran şahsa tutuksuz yargılama kararı verildi. 3 yıl 23 ay 30 gün hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Yani serbest bırakıldı.

İki evladını katleden ve hapisten çıkan Selçuk Tengioğlu isimli şahıs, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırdı.

6 Mayıs'ta tutuklandı, 1 yıl hapis verildi ve 29 Eylül 2025'te yani 150 gün sonra serbest bırakıldı.

Fatih Altaylı, cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı. 158 gün sonra hakim karşısına çıktı. Hakim 4 yıl 2 ay verdi. Yani Altaylı hapiste.

Erdoğan

2014'ten 2021'e kadar resmi olarak 160.000'den fazla kişi hakkında işlem başlatılmış, 2023-2024 verileriyle bu sayı 250.000'i aşmış vaziyette.

Yaklaşık 30.000 kişi hapis cezası almış; birçok ceza ertelenmiş veya para cezasına çevrilmiş.

18 yaş altı çocuklar için 903 dava açılmış, 30'u hapse girmiş .

Hiç abartmıyorum bu mealde on binlerce örnek gösterilebilir.

Adalet Bakanı Tunç ne diyor?

"Bizim yargımız, ne övgüyle şımarır ne de ağır eleştiriyle yıkılır. Yargı, kılıcın değil kalemin kudretiyle hüküm sürmüştür…

Yargı mensuplarımızı açıkça hedef alan açıklamalar asla kabul edilemez…

Yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır…

Hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir Hukuk Devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir."

Hukuk devleti nedir, nasıldır?

Bu soruya aynı zamanda hukukçu olan BTP Lideri Hüseyin Baş'ın şu sözleri ile cevap bulmaya çalışalım:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir." Yahu Türkiye bir hukuk devleti olsa, yılda 50 kere bunu söylemek zorunda kalmazsınız herhalde. Biz, onu anlardık, yaşardık.

Kusura bakmayın ama demokrasi yüzde 51'in yüzde 49'a tahakküm ettiği sistem değildir.

Demokrasi, muhalefet edenin hakkının yok sayıldığı sistem değildir.

Demokrasi, devletin bekası diye diye, milletin zekası ile dalga geçmek değildir.

"Biz yüzde 51 oy aldık, bizim her dediğimiz doğru, sizin de söylediklerinizin hiçbir önemi yok."

Ya şimdi siz bu kalabalığı nasıl görmezden geleceksiniz?

Sizin, bizim sesimizi duymanız için daha ne yapmamız lazım?

Şikayetimiz var, hukuktan şikayetimiz var, adaletten şikayetimiz var, eğitimden şikayetimiz var, ekonomiden şikayetimiz var, bizim geleceğimizden endişemiz var. Bunu duymanız için ne yapmamız lazım?'

Ne yaparsanız yapın, duymazlar

Geçen gün TBMM'de yaşanan diyalog beni bu kanıya itti.

CHP'li Gökhan Günaydın, Meclis'te emekçilerin düşük ücret ve güvencesiz çalıştığını belirterek, AKP'li isimlerin yakınlarının bir bir isim vererek sınavsız/mülakatsız kamu görevlerine atandığını örnekledi.

Ve 'binlerce insan işsiz gezerken yandaş çocuklarını torpille işe alıyorsunuz. Hiç mi utanmıyorsunuz be kardeşim' dedi.

AKP Gurup Başkan Vekili Özlem Zengin: "Arka arkaya insanlara dönüp 'utanmıyor musunuz' dediğinizde nasıl bir cevap bekliyorsunuz ki? Evet utanmıyoruz, gurur duyuyoruz yaptığımız işten. Gurur duyuyoruz, neden utanalım? Neyinden utanıcağız yani... Bu nasıl bir üsluptur?' cevabını verdi.

Kırmızı Masa

Özlem Zengin demişken… Akit TV'deki 'Kırmızı Masa' programına konuk oldu.

Sunucu Muharrem Coşkun, "LGBTİ dernekleri kapatılmalı mı?" diye sordu.

Özlem Zengin: "Ben bu konuya çalışmadım. Bildiğim bir konu değil!"

Muharrem Coşkun: "2004 yılında AKP döneminde yasal statülü dernek kurma hakkı elde ettiler. Ondan sonra mantar gibi çoğaldılar" hatırlatması yaptı.

Özlem Zengin: 'İlk defa duyuyorum' dedi ve ekledi:

"Efendimizin (Erdoğan) tavrı bellidir. Mesele özendirici olmasıdır. Görünürlükle alakalı bunun normalleşmemesi... Bu dernekler kapatılsa, bu işler toptan yasaklansa bu konu biter mi sizce?"

Arşiv affetmez

Yıl 2002. R. Tayyip Erdoğan: "Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınmaları şarttır. Bu bir insan hakkıdır."

2004: TCK'da zina suç olmaktan çıkarıldı.

2007: LGBT Öğrenci Derneği kuruldu; İstanbul'da 170 yataklı LGBT oteli açıldı.

2011: 6251 sayılı "LGBT Yasası" (cinsiyet kimliği ayrımcılığını kısmen düzenleyen) çıkarıldı.

2013: SGK, cinsiyet değiştirme ameliyatlarını (protez dahil) ücretsiz kapsama aldı;

Müslüman Eşcinseller Derneği (MEŞCİD) kuruldu;

2014: Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi (ETCEP) yürürlüğe girdi.

2015: 22 yeni LGBT derneği resmileşti (toplam 22);

Yıl 2025. Recep Tayyip Erdoğan: "Bizim LGBT ile ne ilgimiz ne de alakamız var. Biz, aileyi savunuyoruz'.

Duymuyorlar, görmüyorlar. Bir de inkar ediyorlar.