Devletlerarası ilişkilerde her şey birbiriyle bağlıdır. Yani iç politikada attığınız bir adımın ekonomide, dış politikada attığınız bir adımın da başka alanlarda yansımaları olur. Bu doğal bir süreçtir.
Herhangi bir ülkenin tavrı, tutumu ve kararları devlet olarak sizi rahatsız ediyorsa o ülkenin size bağımlılığının olduğu konular artık sizin için birer kozdur. Bu kozları kullanarak karşı ülkeyi size karşı bir yanlış yapmaktan vazgeçirebilirsiniz.
Bu konuda dünya ülkeleri arasında herhalde tek istisna Türkiye’dir.
Ne demek istiyorum?
Elindeki kozları kullanmayıp heba eden, rakip ülkeleri köşeye sıkıştırmayı başarabilecekken bunu yapmayıp çıkarlarına ihanet eden Türkiye’den başka bir devletin var olduğunu sanmıyorum.
Birkaç örnek verelim mi?
Mesela Barzani ve Kuzey Irak…
Türkiye, bugüne kadar Barzani’yi bin defa dize getirirdi. Habur gibi bir kozu var Türkiye’nin elinde ki bu koz kullanılırsa Barzani tabir yerindeyse nefes bile alamaz. Ama Türkiye bu kozu kullanmadı. Aradan geçen zamanda kullanmadığınız koza Barzani’nin bağımlılığı azaldığı için Türkiye’nin eli zayıflarken, Barzani’nin eli güçlendi.
Başka bir örnek, Danimarka eski Başbakan’ı Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olması konusunda Türkiye’nin tavrıdır. Türkiye, Peygamber Efendimiz’e ülkesinde yapılan hakaretlere büyük destek veren Rasmussen’i NATO Genel Sekteri olmasına engel olabilirdi, ama olmadı. Verilen basit sözlere kanarak, Türkiye bu konuda elindeki son imkânı da heba etmiş oldu.
Vereceğimiz son örnek ise İsrail’dir…
İsrail, Mavi Marmara saldırısıyla 9 masum Türk’ü katletti. Türkiye bu konuda İsrail’e karşı kullanacağı onlarca koz varken hiçbirisini kullanmadı. Olayı basitleştirerek özür ve tazminata indirgedi. Ama ne özür ne de tazminat alabildi İsrail’den.
Türkiye elindeki kozları kullanma iradesini gösteremezken diğer ülkeler, bu konuda elindeki kozları kullanmaktan asla çekinmiyor.
Türkiye’nin dış politikada AKP hükümeti döneminde attığı yanlış adımlardan rahatsız olan ülkeler bunu hemen Türkiye’ye hissettiriyor. Bu ülkelerden yalnızca ikisi İran ve Azerbaycan…
İran, Türkiye’nin füze kalkanına ev sahipliği yapmasından, Azerbaycan ise Türkiye’nin Ermenistan’la yakınlaşmasından duydukları rahatsızlıkları doğalgaz konusundaki tutumlarıyla bize hissettiriyorlar.
Türkiye’yi yanlış yapmaktan vazgeçirmeye çalışan bu iki ülkenin yaptıklarını Türkiye de Barzani, İsrail, Rumlar ve Rasmussen’e yapabilmeliydi. Ama bu cesareti maalesef hükümetten göremedik. İktidar olurken icazeti nereden aldığınız işte böyle durumlarda çok daha büyük önem arz ediyor.
Ecnebilerden alınan icazetler her türlü platformda doğru adım atmaya izin vermiyor.
Herhangi bir ülkenin tavrı, tutumu ve kararları devlet olarak sizi rahatsız ediyorsa o ülkenin size bağımlılığının olduğu konular artık sizin için birer kozdur. Bu kozları kullanarak karşı ülkeyi size karşı bir yanlış yapmaktan vazgeçirebilirsiniz.
Bu konuda dünya ülkeleri arasında herhalde tek istisna Türkiye’dir.
Ne demek istiyorum?
Elindeki kozları kullanmayıp heba eden, rakip ülkeleri köşeye sıkıştırmayı başarabilecekken bunu yapmayıp çıkarlarına ihanet eden Türkiye’den başka bir devletin var olduğunu sanmıyorum.
Birkaç örnek verelim mi?
Mesela Barzani ve Kuzey Irak…
Türkiye, bugüne kadar Barzani’yi bin defa dize getirirdi. Habur gibi bir kozu var Türkiye’nin elinde ki bu koz kullanılırsa Barzani tabir yerindeyse nefes bile alamaz. Ama Türkiye bu kozu kullanmadı. Aradan geçen zamanda kullanmadığınız koza Barzani’nin bağımlılığı azaldığı için Türkiye’nin eli zayıflarken, Barzani’nin eli güçlendi.
Başka bir örnek, Danimarka eski Başbakan’ı Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olması konusunda Türkiye’nin tavrıdır. Türkiye, Peygamber Efendimiz’e ülkesinde yapılan hakaretlere büyük destek veren Rasmussen’i NATO Genel Sekteri olmasına engel olabilirdi, ama olmadı. Verilen basit sözlere kanarak, Türkiye bu konuda elindeki son imkânı da heba etmiş oldu.
Vereceğimiz son örnek ise İsrail’dir…
İsrail, Mavi Marmara saldırısıyla 9 masum Türk’ü katletti. Türkiye bu konuda İsrail’e karşı kullanacağı onlarca koz varken hiçbirisini kullanmadı. Olayı basitleştirerek özür ve tazminata indirgedi. Ama ne özür ne de tazminat alabildi İsrail’den.
Türkiye elindeki kozları kullanma iradesini gösteremezken diğer ülkeler, bu konuda elindeki kozları kullanmaktan asla çekinmiyor.
Türkiye’nin dış politikada AKP hükümeti döneminde attığı yanlış adımlardan rahatsız olan ülkeler bunu hemen Türkiye’ye hissettiriyor. Bu ülkelerden yalnızca ikisi İran ve Azerbaycan…
İran, Türkiye’nin füze kalkanına ev sahipliği yapmasından, Azerbaycan ise Türkiye’nin Ermenistan’la yakınlaşmasından duydukları rahatsızlıkları doğalgaz konusundaki tutumlarıyla bize hissettiriyorlar.
Türkiye’yi yanlış yapmaktan vazgeçirmeye çalışan bu iki ülkenin yaptıklarını Türkiye de Barzani, İsrail, Rumlar ve Rasmussen’e yapabilmeliydi. Ama bu cesareti maalesef hükümetten göremedik. İktidar olurken icazeti nereden aldığınız işte böyle durumlarda çok daha büyük önem arz ediyor.
Ecnebilerden alınan icazetler her türlü platformda doğru adım atmaya izin vermiyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023