logo
28 NİSAN 2024

Türkiye Protestan Kiliseler Birliği

28.10.2002 00:00:00
Yazı Dizisi; Amerika İslam Dünyası'ndan neler istiyor? (16) "Türkiye Protestan Kiliseler Birliği"

hazırlayan: ali rıza bayzan / www.bayzan.net/ arbayzan@hotmail.com

Türkiye'deki Protestan kiliselerin faaliyetlerine destek olması için vakıflaşma sürecine girdiklerini de belirtmeliyiz. İstanbul Protestan Kilisesi (Bostancı Kilisesi), Resmi Gazete'de yer alan ilana göre geçen yıl bir vakıf kurdu. Vakfın kurucuları arasında Salih Kurtbaş, Beryl Margaret Şimşek, Cemal Ercüment Tarkan, M. Ali Şimşek, M. Celalettin Çıkın, Yüksel Köroğlu, Birsen Ayhan, Zeynep Hatun Gümüş, Timur Topuz, Fatma Özkan, Mert Subaşıoğlu, Ömer Diren, Nuray Köylü, Zeynep Köylü, Selma Gümüş, Hülya Yılmaz, Rana Tarkan gibi isimler yer alıyor.

Protestan kiliseler 1986'dan itibaren kendi aralarında bir üst örgütlenme sürecine girmiştir. Başlangıçta adı "Bağımsız Protestan Kiliseleri Danışma Kurulu" idi. Bu "Danışma Kurulu" medyada yer alan haberlere göre artık bir "Türkiye Protestan Kiliseleri Birliği"ne dönüşmüş durumdadır. Ve dizimizde adı geçen Protestan kiliselerin büyük bir çoğunluğu bu birliğe üyedir. Böyle bir örgütlenmenin yasal olduğunu sanmıyoruz. Öyle ya yeni kiliseler yasalara uygun değilse onların kurduğu birlik nasıl olur da yasal olur?Türkiye'deki Protestan kiliseler kendi aralarında bir üst örgütlenmeye gittiklerini de belirtmeliyiz. İstanbul'daki Türk Protestan kilisesi, Ankara ve İzmir'de bulunan Protestan kiliseler 1986'dan itibaren bir araya gelmeye başlamıştır. Zamanla üç ayda bir düzenli bir biçimde toplantılar yapılmaya başlanmıştır. Organizasyonun başlangıçtaki adı "Bağımsız Protestan Kiliseleri Danışma Kurulu" idi.

Bu "Danışma Kurulu" medyada yer alan haberlere göre artık bir "TÜRKİYE PROTESTAN KİLİSELERİ BİRLİ?İ"ne dönüşmüş durumdadır. Ve dizimizde adı geçen Protestan kiliselerin büyük bir çoğunluğu bu birliğe üyedir. Böyle bir örgütlenmenin yasal olduğunu sanmıyoruz. Öyle ya yeni kiliseler yasalara uygun değilse onların kurduğu birlik nasıl olur da yasal olur?

Türkiye Protestan Kiliseleri Birliği'nin Basın Danışmanı 1995'ten beri İSA KARATAŞ'tır. Birliğin Başkanı ise BEHNAN KONUTGAN'dır.

Bible House İmmanuel Protestan Ermeni Kilisesi(1) papazı olan Behnan Konutgan, aynı zamanda "AMERICAN BIBLES SOCIETY" yetkililerindendir. Bible Society'nin direktörünün AMENIEL BA?DAŞ olduğunu kaydedelim. Başka deyişle Ameniel Bağdaş ve Behnan Konutgan çalışma arkadaşıdır. Ameniel Bağdaş'ın Alevilere özel ilgi gösterdiğini ve Bible Society 'nin web sitesinde Türkiye'nin yüzde otuzunu Alevi olarak gösterdiğini de not etmeliyiz.(2) (Ameniel Bağdaş'la ilgili olarak ayrı dosya hazırlamakta olduğumuzu da belirtelim. Türkiye Protestan Kiliseleri Birliği'nin başta Amerika, İngiltere ve Almanya olmak üzere uluslararası bağlantılarında "American Bibles Society"nin önemli bir köprü olduğunu belirtmeliyiz.

Amerikan Board Teşkilatı ve Genel Sekreteri Protestan misyoner Alan McCain

Hem BİBLE HOUSE İMMANUEL PROTESTAN ERMENİ KİLİSESİ hem de Bible Society, AMERİKAN BOARD TEŞKİLATI'nın mirasçısı olan Sağlık ve Eğitim Vakfı'na ait binayı garip bir şekilde ayrıcalıklı olarak kullanmaktadır.

Amerikan Board, daha önce söz ettiğimiz ünlü Protestan misyoner örgüt ABCFM'dir. Hani şu Ermeni, Bulgar ve Pontus isyanlarının entelektüel temellerini atan Amerikan Kolejleri'nin kurucusu olan örgüt. Amerikan Board Teşkilatı'nın şimdiki Genel Sekreteri Protestan papaz ALAN McCAİN'dir. Amerikan vatandaşı olan Alan McCain aynı zamanda SEV vakfında kurucu temsilcisidir. Alan McCain, hem aktif bir misyoner olarak görev yapmakta hem de Dünya Kiliseler Birliği ile yakın ilişki halindedir.

Anlaşılan o ki "Türkiye Protestan Kiliseleri Birliği" ile DÜNYA KİLİSELER BİRLİ?İ, arasındaki köprülerden birisi Alan McCain'dir.

SEV'in iki kurucusundan birisi olan TAC mezunu Av. ENGİN ÜNSAL'ın verdiği bilgiye göre Türkiye'de ikamet eden Protestan papaz Alan McCain'in en çok ziyaret ettiği yerler arasında Mardin ve İsrail başı çekmektedir. Sn Ünsal, bu ziyaretlerin amacını bilmiyordu. "Karataş'ın Konutgan'ın ve Bağdaş'ın Süryani olması bir fikir vermiyor mu?" diye Mardin sorusunun cevabını bu satırların yazarı sunmuştu. Amerikan Board Teşkilatı, Osmanlı'da Ermeniler aracılığıyla yaptıklarını şimdi de Süryaniler aracılığıyla yapmak istiyor demek ki. İsrail boyutunu, bu dizinin ilk bölümlerinde ele aldık: "TANRISAL MUTLULUK ÇA?IN ARİFESİ" adlı ilahiyat doktrini hakkında yazdıklarımıza bakılabilir.

Protestan Vakfı

Türkiye'deki Protestan kiliselerin faaliyetlerine destek olması için vakıflaşma sürecine girdiklerini de belirtmeliyiz. İstanbul Protestan Kilisesi (Bostancı Kilisesi), Resmi Gazete'de yer alan ilana göre geçen yıl bir vakıf kurdu. Bildiğimiz kadarıyla haber yalnızca Zaman gazetesinde çıktı. Zaman'ın haberine göre "Protestan inancına mensup olan vatandaşlar ile yabancıların dini ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vakıf kurdu. Vakfın kurucuları arasında SALİH KURTBAŞ, BERYL MARGARET ŞİMŞEK, CEMAL ERCÜMENT TARKAN, M. ALİ ŞİMŞEK, M. CELALETTİN ÇIKIN, YÜKSEL KÖRO?LU, BİRSEN AYHAN, ZEYNEP HATUN GÜMÜŞ, TİMUR TOPUZ, FATMA ÖZKAN, MERT SUBAŞIO?LU, ÖMER DİREN, NURAY KÖYLÜ, ZEYNEP KÖYLÜ, SELMA GÜMÜŞ, HÜLYA YILMAZ, RANA TARKAN gibi isimler yer alıyor.(3)

Yurt dışıbağlantılarına örnekler

Türkiye'deki Protestan örgütlenmelerin yurt dışı bağlantıları yalnızca Dünya Kiliseler Birliği ile olan ilişkilerinden ibaret değildir. Türkiye'deki Protestanların örgütlenmelerin yurt dışındaki Türkler üzerinde propaganda faaliyeti sürdüren kimi kilise ve örgütlerle ilişki halindedirler. Bağlantılı oldukları kurumlardan bazılarını örnek kabilinden şöyle sıralayabiliriz:

1) Hollanda'da, Müjde Kurumu, (Enschede) başında Necmi adlı bir Türk var.

2) İngiltere'de, London Downs Baptist Church,

3) Yine Hollanda'da, Amsterdam Müjde Kilisesi,

4) Belçika'da, başında papaz Sarkis Paşaoğlu adında Türkiye kökenli bir Ermeni olan, Brüksel Avederanagan (İncili) Kilisesi,

5) Almanya'da, Papazı Recep Avşer olan Türkçe Konuşan Kilise Topluluğu, Sindelfingen).

Dipnotlar:

1) Ermeni Kilisesi olmakla birlikte şimdi kontrol cemaatın çoğunluğunu oluşturan Süryanilerdedir.

2)www.biblesociety.org/bs-tur.htm

3) 25.6.2001 tarihli Zaman Gazetesi.

4 ) www.yenimesaj.com.tr/index.php?dizi_yazi=1&secim=5&secili=1&sira=139

Protestan misyonerlerin örgütlenme stratejisi

28.05.2002 - 03.06.2002 tarihleri arasında yayınladığımız "Misyoner Örgütlerin İzmir Dosyası" başlıklı araştırmamızda Protestan misyonerlerin örgütlenme modellerini de ele almıştık. (Bkz., 30.5.2002 tarihli Yeni Mesaj.) Yeri geldiği için söz konusu araştırmamızdan bir alıntı yapacağız:

"Çoğu Protestan grubun oluşumunda izlenen stratejiyi şöyle özetleyebiliriz. Önce yurt dışından gönderilen profesyonel bir çekirdek kadro oluşturulmaktadır. Bu çekirdek kadro, önce bir alan çalışması yapmakta ve lojistik destek alacağı kişileri ve kurumları saptamaktadır.

Lojistik destek için başta azınlıklar olmak üzere kendilerine sempatik yaklaşan çevrelere başvurmaktadırlar. Dinler arası Diyalog stratejisi bu bakımdan misyonerlere olağanüstü avantaj sağlamaktadır.

İlk hedef, genellikle aslen Hıristiyan olan yabancılar olmaktadır. Böylece ikinci çemberi kurmaktadırlar. Üçüncü çember ise daha çok dini duyarlılığı zayıf Türk gençlerinden devşirilen yeni Hıristiyanlardan oluşturulmaktadır. Hedef olarak seçilen Türk vatandaşları daha çok milli ve dini bütünlük içerisinde yeterince kaynaşamamış kişiler olmaktadır.

Misyoner Fakültelerin ders programlarında beyin yıkama, hipnoz, telkin, propaganda ve ikna gibi konuları içeren psikoloji ve sosyal psikoloji dersleri de olduğu için profesyonel misyonerler için devşirme yöntemi pek de zor olmamaktadır.

Türklerin seçiminde çeşitli teknikler kullanılmaktadır. İngilizce kursları, İsa Mesih filmi, ev kiliseler, yaz kampları gibi. Mektuplar, internet, İncil dağıtımı, İngilizce kursu genellikle ilk tanışma aracı olarak kullanılmaktadır. İkinci aşamada bu yolla seçilenler, kilise içinde bir hıristiyanlaştırma kursundan geçirilmekte. Kurslarda küçük gruplar oluşturulmakta ve katılımcılar birebir izlenmektedir.

Üçüncü aşamada bu kursu başarıyla bitirenler ev kiliselere transfer edilmekte. Genellikle altı ay ya da bir yıl süren bu süreçten sonra yaz kamplarında vaftiz aşamasına geçilmektedir.

Kilisedeki hiyerarşik düzen de örgütlenme tarzına uygun bir biçimde piramit modeline göre kurulmaktadır. Tepede profesyonel misyonerler, ortada aslen Hıristiyan olan yabancılar, en altta ise Hıristiyanlaştırılan Türkler yer almaktadır.

Hıristiyanlaştırılan Türklerin öne geçebilmesinin başlıca koşulu aslen Hıristiyan olan eşlerle evlenmeleridir. Bu yolla özel yaşam da denetim altına alınmakta ve misyoner örgütlerin içine sızılması engellenmektedir."(4)
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor

İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi

Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
28.04.2024 17:28:00 / Güncelleme: 28.04.2024 17:33:49
İHA
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu'nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı.  

Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur'un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Edenur'un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu'na geldi.

Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. 'Bakacak kimsem yok' dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne'ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu.

Minik Edanur'u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu.

Minik Edanur'un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi  sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.

Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor

Balıkesir'in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi'nde dere yatağında bulunan kemik parçalarından alınan DNA'nın Korhan Berzeg'in kızı Nisa Berzeg ile eşleşmesinin ertesi gününde de ormanlık alandaki detayla arama çalışmaları devam ediyor.
28.04.2024 16:09:00 / Güncelleme: 28.04.2024 16:13:38
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular arayan ekipler, ilk kemik parçalarının bulunmasının üzerinden bu yana geçen 5'inci günde de çalışmalarını sürdürüyor.

Bugün, Gönen'in Armutlu ve Gelgeç Mahallesi arasında kalan dere yatağına yoğunlaşan 60 kişilik ekip, 3 kadavra arama köpeği eşliğinde dere yatağını çit taraflı olarak arıyor.

Bölgede çobanlık yapan Özcan Çakar yabani hayvan popülasyonuna işaret etti

Kemik parçalarının bulunduğu köyde çobanlık yapan Özcan Çakar (70), İHA muhabirine bölgede farklı türden ve çok sayıda yabani hayvan olduğunu söyledi.



Özcan Çakar, 'Korhan bey köpeği ile beraber köyün etrafında gezerdi ve uzağa gitmezdi. Çok temiz ve iyi bir adamdı ama aniden kayboldu. Sonrasında aramalar yapıldı. Bir türlü bulamadık. Bölgede kurt, ayı, çakal, domuz, tiki gibi yabani hayvanlar bulunur. Biz hayvanlarımızın başından ayrıldığımızda hemen zarar verirler. Ben hayvanlarımın yanından ayrılmış olsam 10 dakika içinde hemen ziyan ederler' dedi.

Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı

Eskişehir'de yapılan Gazze'ye destek yürüyüşünün ardından elindeki 'Kelime-i Tevhid' yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde 'Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var' dediği öğrenildi.
28.04.2024 13:54:00
İhlas Haber Ajansı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail'in saldırısı altındaki Filistin'e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından 'Kelime-i Tevhid' bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.'ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' ve 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi.

Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen H.K.T., 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

'Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum'

Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi.

Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi:

'Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, 'Burada problem çıkar linç ederler' dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum.'

Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti

Akademisyen Girayalp Karakuş’a Amasya Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı. Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.
28.04.2024 13:46:00
Haber Merkezi
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Akademisyen Girayalp Karakuş'a Amasya Üniversitesi'nin  mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada  aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı.

Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.

Öte yandan Karakuş, kendisine sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret eden kişilere karşı açtığı davada bir saldırgan beraat ederken diğeri ceza aldı.

Karakuş, bütün saldırganların ceza alması için karara itiraz etti.

Ne olmuştu?

Amasya Üniversitesi'nin 2022'de 12 Haziran Şehir Stadyumu'nda gerçekleştirilen mezuniyet töreninde ülkü ocağı üyesi bir grubun fiziksel saldırısına maruz kalan Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş, üniversite tarafından kınama cezası almıştı.

Karakuş ise kınama cezasının kaldırılması için idari yargıda dava açmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.