Avrupanın dayatması mı büyük Türkiye'de ki kültürel çeşitlilik mi, bu durum henüz tam olarak aydınlatılmış değildir. Ama bilinen bir gerçek var ki bu günden itibaren TRT' de, Türkçenin dışında bazı "ana dilde yayınlar başladı." İlk yayın bu gün saat 10.30 da TRT 3 kanalında "Boşnakça" yayına geçildi.
Türkiye AB tarafından ortaya konan tüm istekleri nerdeyse kesintisiz yerine getirmeyi, adeta bir görev edinmiş duruma gelmiştir. Son olarak, özellikle kürtçe yayın yapmanın üzerinde duran AB, Türkiye'den bunu ısrarla gerçekleştirmesini beklemektedir.
AB tarafında yapılan konuşmalarda: evet bazı yasaları parlamentonuzdan çıkardınız. Onayladınız, ama bunların tatbikatını görmeden onlar hakkında bir şey söylememiz mümkan değildir. Onun için bekleyelim tatbikatınızı görelim, demektedirler.
Ana dil konuşmalarında
ilk tatbikat günü
Türkçeden başka ana dilde konuşmalar bu gün 7.5.2004 yılında başladı. Saat 10.30 da ilk konuşmalar "Boşnakça şarkılar okudular.. tüm yayın 30 dakika kadar sürmüş oldu. Bu yayında haberler- Müzik-spor ve sonunda belgesel program da mevcuttu.
Aslında AB istekleri veya dayatması ya da bize sunulan genel isteklerin arasında, üzerinde en çok durulan yayın türü "Kürt lisanı" üzerinde yayın yapmaktı. Bununla beraber Türkiye'deki Kürtçe lisanın şu ana kadar, hangi lehçede yapılacağı, henüz karar altına alınmadığı için, halen Zaza'ca ve Kerman'ce şiveleri üzerinde yapılması uygun görülmüş bulunmaktadır.
Bu yayınlarla beraber Boşnak'ca ve diğer lisanlar da yayınlara ilave edilmiştir. Aslında Türkiye'de yaşayan Boşnakların böyle bir "Talepleri" ne olduğu ne de olması muhtemel. daha doğrusu Boşnak kökenli vatandaşlarımız, Türkiye'ye tam bir uyum sağlamış durumdalar.
Not: Bosna'da yaşayan Müslüman Boşnaklara, Hristiyan alemi onlara zaten Türk olarak bakmaktadır. Bosna'da " Müslüman=Türk" ayrımı pek yoktur.
Bu durum özellikle tüm Boşnak'larda izlenmektedir. Hem Boşnak'ların kendileri, hem de etraftaki gayri Müslümler, bu iki kelimeyi birleştirmektedirler. Kısacası orada Müslüman Boşnak deyince-Türk oldukları kabul edilmektedirler. Bu sebeple onlar Türkiye'ye geldiklerinde, bir an önce Türkçe öğrenmeye bakmakta ve zaten bütün benlikleriyle kendilerini Türk olarak hissetmektedirler. Burada rahmetli Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi " Ne mutlu Türk'üm diyene" cümlesine tam uygun olarak Boşnak'lar 4/4 lük ve tam bir "Türk vatandaşıdırlar.
Türkiye AB tarafından ortaya konan tüm istekleri nerdeyse kesintisiz yerine getirmeyi, adeta bir görev edinmiş duruma gelmiştir. Son olarak, özellikle kürtçe yayın yapmanın üzerinde duran AB, Türkiye'den bunu ısrarla gerçekleştirmesini beklemektedir.
AB tarafında yapılan konuşmalarda: evet bazı yasaları parlamentonuzdan çıkardınız. Onayladınız, ama bunların tatbikatını görmeden onlar hakkında bir şey söylememiz mümkan değildir. Onun için bekleyelim tatbikatınızı görelim, demektedirler.
Ana dil konuşmalarında
ilk tatbikat günü
Türkçeden başka ana dilde konuşmalar bu gün 7.5.2004 yılında başladı. Saat 10.30 da ilk konuşmalar "Boşnakça şarkılar okudular.. tüm yayın 30 dakika kadar sürmüş oldu. Bu yayında haberler- Müzik-spor ve sonunda belgesel program da mevcuttu.
Aslında AB istekleri veya dayatması ya da bize sunulan genel isteklerin arasında, üzerinde en çok durulan yayın türü "Kürt lisanı" üzerinde yayın yapmaktı. Bununla beraber Türkiye'deki Kürtçe lisanın şu ana kadar, hangi lehçede yapılacağı, henüz karar altına alınmadığı için, halen Zaza'ca ve Kerman'ce şiveleri üzerinde yapılması uygun görülmüş bulunmaktadır.
Bu yayınlarla beraber Boşnak'ca ve diğer lisanlar da yayınlara ilave edilmiştir. Aslında Türkiye'de yaşayan Boşnakların böyle bir "Talepleri" ne olduğu ne de olması muhtemel. daha doğrusu Boşnak kökenli vatandaşlarımız, Türkiye'ye tam bir uyum sağlamış durumdalar.
Not: Bosna'da yaşayan Müslüman Boşnaklara, Hristiyan alemi onlara zaten Türk olarak bakmaktadır. Bosna'da " Müslüman=Türk" ayrımı pek yoktur.
Bu durum özellikle tüm Boşnak'larda izlenmektedir. Hem Boşnak'ların kendileri, hem de etraftaki gayri Müslümler, bu iki kelimeyi birleştirmektedirler. Kısacası orada Müslüman Boşnak deyince-Türk oldukları kabul edilmektedirler. Bu sebeple onlar Türkiye'ye geldiklerinde, bir an önce Türkçe öğrenmeye bakmakta ve zaten bütün benlikleriyle kendilerini Türk olarak hissetmektedirler. Burada rahmetli Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi " Ne mutlu Türk'üm diyene" cümlesine tam uygun olarak Boşnak'lar 4/4 lük ve tam bir "Türk vatandaşıdırlar.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006