Türkiye’de demokrasi gerçekten var mı?
14.03.2019 00:00:00
'Yalandan kim ölmüş' diye bir söz var ya, bu söz Türkiye için yüzde yüz doğru. Çünkü maalesef ülkemizde büyük yalanlar söyleniyor.
Bu yalanlardan en popüleri bence 'Türkiye'de demokrasi var' sözüdür.
Zira Türkiye'de demokrasinin varlığı, ciddi bir şekilde tartışılmalı.
Demokrasinin varlığının en fazla hissedilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz aslında.
Çünkü 31 Mart'ta, yani 18 gün sonra mahalli idareler seçimleri için sandık başına gidecek milyonlarca seçmen yerel yöneticilerini seçecek.
Soru şu: Gerçekten seçmen mi seçiyor?
Yoksa başkaları tarafından ayıklanıp dayatılan kısıtlı seçeneklerden birini tercih etmeye mi zorlanıyor seçmen?
Demokrasi gerçekten varsa seçmen kısıtlanmıyor olmalı.
Kısıtlama varsa, orada demokrasinin varlığı da doğal olarak tartışılır durumdadır, Türkiye'de olduğu gibi.
Zira Türkiye'de her zaman görünür olan bilindik siyasi partilerin ve bu partilerin adaylarından başka hiç kimse seçmene kendi tezini, projelerini anlatamıyor, seçmen nezdinde görünür olamıyor.
Bakın gazetelere ve televizyonlara bundan başkasını görebilecek misiniz?
Türkiye'de basın kuruluşlarının gündemi iki ittifakla yoğrulur vaziyette.
Cumhur ittifakı mı yoksa Millet ittifakı mı diye sorup duruyorlar.
Oysa hiçbir ittifakta yer almayan, seçimlere tek başına katılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) gibi partiler de var.
E: Hiçbiri…
Üniversite sınavında karşılaşanlar mutlaka hatırlayacaklardır, sorulardaki seçeneklerden biri bazen 'hiçbiri' olurdu.
Türkiye siyasetinde bu seçeneğe yer verilmek dahi istenmiyor.
Bir sınav sorusundaki demokrasi kadar dahi demokrasi kalmamış ülkemizde meğer.
Türkiye siyasetinde seçenekler A ve B ile sınırlı.
Nerede bunun C'si, D'si ve E'si?
Oysa çoğu seçmen A ve B seçeneklerini işaretlemek istemiyor, belki de hiçbiri demek istiyor.
İşte seçmeni iki seçeneğe mahkûm eden bir satıhta demokrasi vardır demek büyük bir yalandır.
Aynı dayatma adaylar konusunda da karşımıza çıkıyor.
81 vilayette 900'den fazla ilçede iki aday yarışıyormuş gibi lanse ediliyor. Bazı şehirlerde tüm partiler aday gösterdiği için aday sayısı artıyor. Ama yine de sadece Cumhur ile Millet ittifakının adayı varmış gibi gündem ediliyor.
Gazetelerde, TV'lerde hep aynı manzarayla karşılaşıyorsunuz.
En vahşi örnek İstanbul
Türkiye'yi esir alan bu kirli politikanın en vahşi örneğini İstanbul'da bizzat yaşıyoruz.
Ekranlara baktığınızda iktidarın gücünü arkasına almış Binali Yıldırım ile yılların partisi CHP'nin gücünü arkasına almış Ekrem İmamoğlu'nu görüyorsunuz.
İkisinin de ortak özellikleri İstanbul'a hizmet adına fazla bir şey veremeyecek olmaları. CHP yarışında başladığı ilk günlerde yenilgiyi kabul etmişti zaten. Yani Yıldırım'a gümüş tepside sunulmak istenen bir İstanbul var önümüzde.
İstanbul'daki seçim yarışında diğer iki adaya projeleriyle fark atan BTP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil ise bizim vergilerimizde yayın yapan devletin kanalı TRT'de bir saniye haberlerde yer almıyor.
Türkiye'deki en küçük haberi bile abonelerine servis eden Anadolu Ajansı (AA) da Kotil'in bir satır haberini yapmıyor.
TRT ve AA bunu yaparken iktidardan beslenen öteki medya kuruluşlarının yaptıklarına şaşırmamak gerek…
Oysa İstanbullu seçmen Binali Yıldırım'ı nerede görse Selim Kotil'in projelerini ve 'ekranlarda kozlarımızı paylaşalım' çağrısını hatırlatarak sıkıştırıyor.
Devletin TRT'si ve AA daha 31 Mart gelmeden seçimi bitirmişler anlayacağınız.
Şimdi siz söyleyin Türkiye'de demokrasi var mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
