Türkiye'nin başı belada

Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler Türkiye'de hükümeti korkutuyor.Burada tam anlamıyla "besle kargayı oysun gözünü" hadisesi yaşanıyor.  Suriye krizi baş gösterdiğinden beri aslında böyle olacağı belliydi. Ama gemi azıya alan hükümet Suriye'deki ateşi ısrarla körükledi. Suriye'nin kuzeyini PKK'ya Türkiye bizzat kendi elleriyle ikram etmiş oldu. Sözde geri çekilmeye PKK, Suriye'nin kuzeyi rüşvetiyle evet demiş olabilir.Şimdi ise ne yapacağını bilememenin şaşkınlığını yaşıyor bizim hükümet.Suriye'nin Türkiye sınırındaki Resulayn kasabasında Nusra Cephesi ve PKK'nın uzantısı PYD çatışıyorlar. Çatışmalar, Ceylanpınar'da önceki akşam 17 yaşında bir gencin ölümüne yol açtı. Biri ağır dört kişi ise yaralandı.Ve çatışmalar sonucunda Resulayn'ı PYD'nin yani PKK'nın eline geçmiş oldu.Bu ne anlama geliyor?Bunun anlamı şu: Irak'taki tarih Suriye'de tekerrür ediyor.Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde kırmızı çizgileri vardı. Bunları aşmak savaş sebebiydi. Türkiye'ye rağmen Kuzey Irak'ta bir yapılanma oluşamazdı. Bunlar söylenirdi geçmişte. Şimdi ise Türkiye'nin Kuzey Irak'taki kırmızı çizgileri tarihe karıştı. Ne Musul kaldı, ne Kerkük. Geldiğimiz nokta, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki çıkarlarını yerle bir eden peşmerge Barzani, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları arasında AKP'nin kongresine onur konuğu olarak katıldı.İşte tekerrür ettiğini dile getirdiğim şey bu.Irak'ın kuzeyinden Güney Kürdistan diye bahseden bölücü çevreler, sözde Kürdistan'ın Suriye'deki parçasını oluşturuyorlar.Bu konuda ezeli müttefik olan Barzani ve PKK'ya uygun ortam ve şartları yaptıklarıyla sağlayan ülke maalesef Türkiye oldu.Irak'ta olanları seyreden, Suriye'deki ateşi Türkiye'nin çıkarları aleyhine destekleyen Türkiye'de devletin zirvesini Kuzey Suriye'deki gelişmeler alarm durumuna geçirmiş.Yazlık çalışmalarını Tarabya Köşkü'nde sürdüren ve söz konusu gelişmeler üzerine Ankara'ya dönen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özel olağanüstü bir toplantıda dün bir araya geldiler.Bu üçlü zirveye niçin gerek duyuldu?Suriye kuyusuna kendi attığımız taşı çıkarmak için?Türkiye üç yıla yakın bir süredir Suriye'deki ateşi körüklüyor. Körüklediği ateş kendine dönünce şimdi alarm verip, olağanüstü toplantılar yapmaya başlıyorlar.Bu toplantılara ve verilen sözde alarmlara kimse kanmasın. Türkiye Kuzey Irak'ta nasıl Barzani'nin önünde diz çökmeye mecbur bırakıldıysa böyle giderse şimdi de Kuzey Suriye'de aynı mecburiyeti yaşayacak. Türkiye'de hükümet, ABD ve İsrail'in uydusu gibi davrandığı sürece devletin zirvesi ne kadar yüzsek zirvelerde toplantı yaparsa yapsın bunun hiçbir anlamı olmayacaktır.Türkiye'nin kaygılarını giderecek kesin etkili bir yol var. O da Beşar Esad'ın ülkenin diğer bölgelerinde asayişi sağlayıp, kuzey Suriye'deki PKK yapılanmasına da dersini vermesidir. Fakat Esad'ın bunu yapabilmesi için Türkiye'nin hükümet olarak Suriye'deki militanlara verdiği desteği artık bitirmesi gerekmektedir.Bunu yapmayıp burnunun dikine gitmeye devam ederse Türkiye, Barzani'yi nasıl verdilerse Güney Kürdistan'ın Suriye'deki parçasını da Türkiye'nin kucağına vermeleri yakındır.