Türkiye'nin nasibi

İkbal ve iktidarlarını yalan ve aldatma üstüne bina eden yöneticilerin akıbetleri hayır olmaz. Devlet ve millet, böyle bir idareyle uzun yaşayamaz.Bir yönetici için, iman ve basiret ile birlikte en büyük nasip, öngörü sahibi ve kendisini yanıltmayan yardımcılarının olmasıdır. Bu bağlamda Hz. Peygamber'in şu hayati ikaz ve irşadı söz konusudur:"Allah bir yönetici için hayır diledi mi; ona doğru sözlü bir müşavir nasib eder. Unuttuğunda ona hatırlatır, hatırladığı zaman da yardım eder. Hayır murad etmediği idareciye de kötü bir danışman musallat eder. Bu müşavir, doğruyu-hakkı unuttuğunda kendisine hatırlatmaz, hasbelkader hatırladığında da yardımcı olmaz." (Ebû Dâvud, Harâc 4, (2932); Nesâî, Bey'at 33, (7,159).Her şeyi bilen ancak Allah'tır.İnsan, allame-i cihan bir yönetici de olsa her şeyi bilmez? Bu çok tabii bir haldir.Toplum olarak birbirimizin aklına, ilmine, irşadına ihtiyacımız var.Daha da önemlisi iman, iz'an, irfan ve basiret sahibi seçkin insanların yol göstermesine ve irşadına muhtacız.Bu bağlamda Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, devlet-millet, sivil-asker, yöneten-yönetilen her ne isek, hepimizin bahtıdır, şansıdır.Ekonomiden dış politikaya devlet ve milletimizin geleceğine dair Prof. Dr. Baş'ın bugüne kadarki öngörüleri ve uyarıları hep çıkmıştır. Kendisine kulak asmayanların başları öne düşmüştür? Bunlar tarihî ve hayati tecrübelerdir.Her şeyi ben bilirim, ben ne dersem o olur, tarz-ı siyasetini tutturmaya çabalayan bir idareci, toplumu helake sürükler.Bu perspektiften Türkiye ve İslam dünyası gözlemlendiğinde; öyle çok da iç açıcı bir manzara ile karşılaşmak mümkün değildir.Kafasını kuma gömmüş basiretsiz etki ve yetki sahipleri, coğrafyamızı yangın yerine döndürmüşler, devlet ve milletimizi bölünmeye doğru sürüklüyorlar.90'lı yılların başında Prof. Dr. Baş şu ikazları yapmıştı: Büyük İsrail idealinin önünü açmak üzere Bölgesel Kürdistan oluşumuna gidilecek. Bu oluşuma Suriye, İran ve Türkiye'den bölgesel parçalar katılarak Büyük Kürdistan'a dönüştürülecek. Hatta bu oluşumu himaye etme vazifesi Türkiye'ye yüklenecek. Bu oluşumun asıl hedefi Büyük İsrail'in önünü açmaktır; dolayısıyla bundan Kürt kardeşlerimiz başta olmak üzere hiç kimseye fayda beklemesin? Çözümsüz bırakmadı; Devletin kuruluş senedi ve Cumhuriyetin vazgeçilmez esasları olan Lozan anlaşmasındaki Türk milleti gerçeği etrafında kenetlenmemiz gerektiğini haykırdı Prof. Dr. Baş.Sivil-asker birçokları burun kıvırdı, bıyık altı güldüler. Bunlar komplo teorileri diyen nice akl-ı evveller oldu. Bu ikaz ve öngörü üzerinden çok vakit geçmedi; Türkiye, kucağında İsrail şerbetli Barzani Kürdistan oluşumunu buldu. Türkiye, onu himaye ediyor, onu gözetiyor.Prof. Dr. Baş'ın dediği oldu mu, haklı çıktı mı? Dediği oldu; yüzde bin haklı çıktı? Sivil-asker, devlet-millet her birimizin şansı ve bahtıdır Prof. Dr. Baş.Geçmişten bugüne kafalarını kuma gömenler, ikazlara bıyıkaltı sırıtanlar ne yapıyor, ne haldeler şimdi?Büyük İsrail hedefli Büyük Ortadoğu Projesine emir erliği yapıyor, Yahudi eksenli Barzani Kürdistanı'nı himaye ediyorlar!Olan ise Türk, Kürt, Türkmen, Arap, Acem, Laz, Çerkes topyekun Türk milletine oluyor, İslam coğrafyası yanıyor. Müslümanların anası ağlıyor.Prof. Dr. Baş'ı hep haklı çıkartan bunca tecrübeden sonra, Cumhuriyet'imizin 91. yıldönümünde yapmamız gereken şey; burnunun dibini göremeyenlerle ateşin ve parçalanmanın ortasına atlamak değil; Prof. Dr. Baş ile el-ele vererek devlet ve milletimize giydirilen kefeni yırtmaktır? Bu ruh ve azimle ile Cumhuriyet bayramınızı kutluyor; kardeşlik ve huzur getirmesini diliyorum.