Türkiye'yi ABD'ye eldiven AB'ye kapı kolu yaptılar

Merkel geldi, İstanbul trafiğine takılsa da Dolmabahçe'ye ulaştı. Tedirgindi. Dolmabahçe Sarayında, Ahmet Davutoğlu'na sorduğu ilk soru; "Atatürk burada mı öldü" sorusuydu. "Evet," cevabını alınca rahatladı ve talimatlarını sıraladı. Peşine altın koltuklara oturup Erdoğan ile görüştü. Merkel'in istekleri açık ve netti; "Biz, mülteci istemiyoruz. Hele Müslüman mülteci hiç istemiyoruz." Merkel'in resmi dayanağı da vardı. Lozan anlaşması değil AKP'nin imzaladığı geri kabul anlaşması. Bizimkiler tıpış tıpış Merkel'in her dediğine evet, dedi. Merkel'de istekleri ise bize birkaç fasıl daha açın, biraz para verin, vize kolaylığı sağlayın. Artı Suriye'ye tampon bölge? Merkel rahattı. Öyle altın koltukların ihtişamına filanda kapılmamıştı. AB konusunda "Sizi, AB'ye almayacağız" demiş, bunu "Erdoğan'a da söylediğini" açıklamıştı. Para mevzuuna gelince aynen Irak işgalinde olduğu gibi "sus" payı verirler, olur, biter.Sayın Erdoğan ve Davutoğlu, ülkemizin halinden hala habersiz, ne ile karşı karşıya olduklarının, AB'nin, ABD'nin nasıl bir oyun oynadıklarının farkında değiller ki, hala Suriye'de tampon bölge, tampon bölge, diye tutturmuşlar. Hâlbuki Avrupa, Türkiye'yi yıllardan beri tampon bölge olarak kullanıyor. Geri kabul anlaşması ile bunu resmileştirdiler.Sonra ben şu para mevzuuna takıldım! Ensar olacağız, diyorlardı. Kendilerinden, şirketlerinden bir şey verdiklerini gördünüz mü, duydunuz mu? Sığınma kamplarında hiç ayakkabısı kutusuna rastlayan var mı? Ne yaptılar? Hazine'den verdiler. Kim, sorusu hala tartışılıyor.Merkel'in ziyaretini, Dolmabahçe sohbetlerini malum medya zafer kazanılmış gibi verdi. Yani birkaç kişinin ihtirasları için milleti aldattılar. AB medyası ise direk olarak ziyaretin ne anlama geldiğini yazdı; Independent: "Avrupa'nın kirli anlaşması"Welt Online; "Erdoğan'ın Türkiye'si, Avrupa'nın yeni tampon bölgesi"Financial Times: "Merkel yeşil ışık yakmadı"Welt Online; "Merkel, Türkiye'ye sınır muhafızı rolü biçti" Zeitung; "Merkel'den Türkiye'ye para ve vize kolaylığı"Spiegel Online: "Bana yardım edersen, ben de sana yardım ederim"Tagesschau.de: "Zor ziyaret, tartışmalı zamanlama"Türkiye'yi tampon bölge ilan ettilerEvet, Erdoğan ve AKP'nin yönettiği Türkiye, AB'nin tampon bölgesidir. Türkiye, AB'nin kapısıdır, kapı koludur. ABD başkan yardımcısı Biden'in dediği gibi Türkiye ABD ile "el ile eldiven" gibidir. Bütün kirli işlerini bizimle tutarlar.Merkel'in, ülkemize niçin geleceğini, ne isteyeceğini yandaş medya allayıp, pullamaya çalışırken gazetemiz, "Türkiye'yi tampon bölge yapacaklar" manşetiyle vermiş, değerli yazarlarımızdan Murat Cabas ise 17 Ekim tarihli yazısında ne isteyeceklerini ve sonuçlarını tek tek sıralamıştı;"İngiliz Financial Times'ın muhabiri Alex Barker'in ifadesiyle, "Avrupa bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın otoriter eğilimlerini bir kenara bırakacak ve göçmenler konusunda yardımına karşılık ona siyasi hediyeler teklif edecek." Siyasi hediyeler denince sakın pratik bir şeyler veriyorlar zannetmeyin. AB'nin klasik tavrı, pratik olarak taviz ister, kendisi ise hayal ve vaat satar. Sonra bu vaatlerin hepsi fos çıkar. Önce AB'nin taleplerini sıralayalım:*Mültecilerin Türkiye üzerinden Yunanistan ve Bulgaristan'a, dolayısıyla AB topraklarına geçişinin önlenmesi?*Geçiş yapanların Türkiye'ye iadesi? Geri Kabul Anlaşması'nı 2013 yılında imzalamıştık.*Mültecilerin Türkiye içinde sınıra yakın bölgelerde kurulacak kamplarda barındırılması?*Türkiye'ye giriş yapmış olan tüm sığınmacıların kayıt altına alınması?*Türk sahillerinde ve karasularında devriye için Ankara'dan onay talebi. Bu denetim Avrupa Sınır Güvenliği (Frontex) ve Avrupa Polisi (Europol) ile kara, deniz ve hava sahalarımızda yapılacak. Yabancı askerler üslerimize yerleşmişti, şimdi yabancı polis ve güvenlik birimleri de geliyor.*İnsan kaçakçılarıyla mücadele?*Geri dönüş operasyonlarının güçlendirilmesi?"AB'nin ülkemize sunduğu (Kasımpaşalı ağzıyla) gazlı içeceğe ilaç kattığı kesin. Sonuçlarını da eski Türk filmlerinden izlemişsinizdir. Gerçi izlemenize de gerek yok. Çünkü 60 yıldır bu filmde oynatılan bir devlet ve milletiz. Çözüm yolu, çıkış yolu ne, diye sorarsanız, onu da Sayın Cabas'ın kaleminden katarayım; "Milletimiz, bizi yıllardır bu AB'nin kapısında oyalayan çözümsüz siyasilerin peşinde koşmaktan artık vazgeçmeli. "Ne AB, ne ABD, tek çözüm bağımsız Türkiye" diyen ve dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli ile bunun altyapısını oluşturan Bağımsız Türkiye Partisi'ni ve lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı acilen iktidara taşımalıdır.BTP iktidarında tam bağımsız olan Türkiye hiçbir ülkenin, hiçbir birliğin peşinde koşmayacak, tüm ülkeler Türkiye ile beraber olmak isteyecek; bunun şartlarını da Türkiye belirleyecek."