‘Türkleri uykuda yakaladık’

Dış politika dengeli mi, tahterevalli mi yoksa dirayetli mi?

Dış politikada müthiş zikzaklar, u ve o dönüşleri, birbiri ile çelişen açıklamalar, kararlar alınıyor.

AKP bu tabloyu 'denge politikası' olarak adlandırırken muhalefet ise 'tahterevalli' şeklinde tanımladı. Son tanımlamayı ise Sayın Bahçeli yaptı; Dirayetli dış politika. 

İyi de hangisi? Hepsi mi yoksa hiç biri mi? 

Muhalefet örnekler vererek dış politikayı  'tahterevalliye' benzetiyor ama 'nasıl bir dış politika' sorusuna yuvarlak cümlelerle cevap veriyor. AB, ABD, NATO, İsrail tehdidi ortadayken, 'ne AB, ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' diyemiyor. Emperyalizme hayır, diyemiyor. Kapitalizme hayır, diyemiyor. 

Peki, dış politikamız gerçekten dirayetli mi yoksa dengeli mi?

ABD'ye, 'parası ile bize vermediği silahları terör örgütlerine veriyor, ABD, Suriye'den çekilmelidir, ABD ile ilişkiler pek hayra alamet değil,  'ABD, bizim müttefikimiz ise müttefiki gibi davranmalıdır' deyip ondan sonra da, 'ABD, Türkiye gibi değil. Büyük bir ülkedir' deniliyorsa burada bir denge olduğu akla aykırıdır.

Aynı şekilde ABD'nin, Karadeniz'e çıkma planı ve bu planın uçakları olan Gürcistan ve Ukrayna ile dirsek temasına geçip, ardında Putin'e dostum, deniliyor hemen ardından da, dost denilen ülkeyi, Kırım'da işgalci, Suriye'de düşman ilan ediyorsak ortada ne denge vardır, ne de dirayet!

Hepsini geçtik! Yunanistan ya hu! 

40 yıl askerlik şimdi ise 19 yıllık AKP'nin son savunma bakanı olan Hulusi akar bizzat 'Yunanistan'ın, kendisini Ege'nin tek hakimi olarak gördüğünü, uluslararası anlaşmalara rağmen Ege Adalarını ve de adalarımızı silahlandırdığını (işgal) ettiğini, itiraf etti.

Sonra 'Tüm ikazlarımıza rağmen komşumuz Yunanistan maalesef taciz ve ihlallerini ısrarla sürdürüyor. Ama biz her şekilde diyalogdan yanayız' dedi.

Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Doğu Akdeniz'de 'gerginliği' artırmaya yönelik çaba içerisinde, vurguluyor. 

Ya sonra? 6 Ekim'de Yunanistan ile 63. istikşafı görüşmeyi gerçekleştiriyor. 62 görüşmede hangi sorunu hallettiniz, sorusuna kimse cevap vermiyor?

63. görüşmede, 'ABD, Dedeağaç'a neden 4 bin tank, on binlerce asker yığdı, sorusu soruldu mu?

Ege adalarının işgali soruldu mu?

Kara, hava ve deniz sahalarımızda yaptıkları tacizlerin hesabı soruldu mu?

O zaman neyin görüşmesini yapıyorsunuz? 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlara ilişkin yaptığı açıklamada, 'Biz sorunların uluslararası hukuka uygun olarak barışçıl yöntemlerle, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve diyalogla çözülebileceğine inanıyoruz' dedi.

Ayrıca Bakan Akar, 'Türkiye, hiçbir zaman ve hiç kimse için tehdit olmadığı gibi aksine daima güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefik olmuştur' ifadesini kullanıyor.

Hangi barış? Kim tehdit?

Son bir ayda Yunanistan neler yaptı? Bir kaçını hatırlatayım!

New York'taki Türkevi Binası'nın açılışına katılan Fener Rum Patrikhanesi Amerika Başpiskoposu Elpidoforos, Yunanistan'da hain ilan edildi. "Satılmış", "Helenizm'in katili" gibi suçlamalar yöneltildi!

Yunan Hükümet Sözcüsü bizzat, 'Elpidoforos'un hareketleri bizi rahatsız etti. Yunan hükümeti memnuniyetsizliğini ifade ediyor' dedi. Yunan başbakanı, piskoposla olan randevusunu iptal etti.

Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos, Antalya'nın Kaş ilçesi açıklarına Papanikolis isimli denizaltıyı gönderdi. Sosyal medyadan, 'Türkleri uykuda yakaladık' mesajını paylaştı.

Aynı Genel Kurmay Başkanı; "Papanikolis denizaltısı Kastellorizo'daki Megisti limanının dışına heybetli bir şekilde ortaya çıktı. Sınır adamızın sakinlerini topyekün güvenlik duygusunu oluşturuyor. Hatta yerini bulmaya çalışanların acı verici çabasını bile kolaylaştırıyor. Denizaltılarımız her şeyi izleyen periskoplarıyla 'Görünmez' Ege muhafızları olarak bekliyorlar. Papanikolasi aramayın Kastellorizo'da' yazdı. 

Kıbrıs'a geçersek! 

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis, Kıbrıs'ta iki devletli çözüme "açık olmadıklarını" söyledi.

Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos Kıbrıs Türklerinin, "Rum çoğunlukla aynı haklara sahip olamayacağını" öne sürdü

Olympiakos'un sahibi Marinakis, Fenerbahçe'ye karşı 3-0 kazandıkları maçın ardından; "İstanbul'da, kendi şehrimizde böyle bir galibiyet elde etmek çok önemliydi. Bizim için çok anlamlı bir zaferdi" dedi.

Hulusu Akar ne diyordu; "Ama biz her şekilde diyalogdan yanayız".

Şimdi siz söyleyin; Dış politika dengeli mi, tahterevalli mi, dirayetli mi yoksa hiç biri mi?