Türk'ü, Türk ile aldatmak

Sincan, Çin sınırları içinde Uygur Türklerinin yaşadığı özerk yönetime sahip bir bölgedir. Bölgenin asıl adı Doğu Türkistan'dır. Çin devlet yönetimi son yıllarda bu bölgede planlı bir asimilasyon uygulamaya başladı. Bölgede binlerce yıldır yaşayan Türkler, Pekin merkezi yönetiminin şiddetine maruz kaldı. Topraklarından sürülmek istendi. Dünya görmedi, duymadı. Erdoğan hükümeti gördü, duydu. Çin'e gitti. Uygur bölgesini ziyaret etti. Uygur Türkleri, Erdoğan'a sevgilerini açıkça dile getirdiler. Erdoğan ne yaptı? Pekin'e geçti. Konu ile ilgili sorulara; "Çin'in toprak bütünlüğünden yanayız" şeklinde cevaplarla Çin yönetimi yanında yer aldılar?Ermeniler tarihin en büyük ihanetlerinden birini gerçekleştirdi. En zor zamanımızda bizi arkadan vurdular. İnsanlık tarihinin en alçak zulüm ve cinayetlerini işlediler. Ama Türklere kinleri bitmedi. 1992'de bu sefer kinlerini Azeri kardeşlerimize kustular. Bir gecede yüzlerce insanımızı katlettiler. Dünya yine görmedi, duymadı.   Erdoğan iktidarları, Ermenilerle dostluk üstüne dostluk kurdular. Öyle ki, Ermeniler için simge olan tecavüz adasındaki kiliselerini elleriyle onarıp, teslim ettiler. İftar sofralarındaki muhabbetleri ise 6 harfliyi kıskandıracak cinstendi.İşte bu ortamda MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan pişmiş ete soğan doğramaya kalktı. TBMM'ye, "26 Şubat 'Hocalı Soykırımı'nı anma günü olarak kabul edilsin" teklifini sundu. Sonuç; AKP vekillerinin oylarıyla reddedildi. Bu redde Dışişleri Bakanlığı ilginç bir açıklama getirdi; "Tarihi tarihçilere bırakalım. Biz hiçbir konuya taraf olmayalım." Saddam zalimdi. Irak'ta yaşayan Türklere çok zulmetti. Katliamlar gerçekleştirdi. Erdoğan hükümetleri özellikle Irak tezkeresi ve ABD'nin Irak işgalini, haklı göstermek için bu katliamları her daim sıcak tuttu, her ortamda milletimize anlatarak hem ABD'yi hem de ABD safında yer almalarına haklılık kazandırmaya çalıştı. Irak'taki haçlı vahşet ve talanı resmi anlamda bitti. Kuzey Irak, Barzani kontrolüne verildi. Barzani yönetimi Irak Türkmenlerine karşı şiddet ve asimilasyona devam etti. Kütük ve tapu arşivleri yakıldı. Türklerin yoğun olduğu yerlere planlı göçler yapılarak Türkler azınlık durumuna düşürüldü. AKP, Türkmenleri unutmuş Barzani ile fasıllar düzenliyor, "beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söylüyordu. Kıbrıs'ta da Türkler aynı şiddet ve katliamlara maruz kalmıştı. 74'te adaya çıktık ve barış ortamı sağladık. Haçlının bu istikrara itirazı vardı. Çünkü onlar için barış demek, istikrar demek kendi isteklerinin koşulsuz kabulü demekti. Bu amaçla birçok plan ve dayatmaları oldu. AKP her daim bu planların sözcü ve savunuculuğunu yaptı.Türklere karşı aynı zihniyetin vahşeti Balkanlarda da kendini gösterdi. 1900'lü yıllardan beri milyonlarca Türk ya katledildi ya da sürgüne tabi tutuldu. En son Bosna'da, BM gözetiminde 8 bin Müslüman bir gecede Sırplar tarafından katledildi. Erdoğan hükümetleri bu vahşetler karşısında cesur bir tavır koyamadı. Yaptırımlara gidemedi. AB Parlamentosu ve Meclis'te yaptıkları ateşli konuşmalarla milletin gazını aldılar. Son gelişen olaylardan sonra Kırım'da referandum yapıldı ve Kırım halkının (Türkler de dahil) % 97'si Rusya ile birleşme kararı verdi. AKP'nin bir anda Türkler aklına geldi. Ekranlardan Kırım Türklerinin haklarından bahseden konuşmalar yapılmaya başladı. Geçenlerde Dışişleri Bakanı yanına Kırım Türkleri Derneği Başkanı'nı almış açıklamalarda bulunuyor. Türklerin haklarını sonuna kadar savunacağız, Rusya'nın kararı kabul edilemez vs."Ne Mutlu Türküm" diyemeyenlerin, Türklerin haklarını koruyacağına inanıyor musunuz?