Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Irak gezisi öncesi Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Tüzmen, Irak'ta ofis açanlarla birlikte işadamı sayısının daha da artacağına işaret ederek, 1000'ye yakın Türk firmasının Irak'la iş yaptığını kaydetti. Bu ziyaretin, Birleşmiş Milletler (BM) petrol karşılığı gıda programında Türkiye'nin ihalelerden alması gereken payı artırması için yapılan çalışmalardan biri olduğunu söyleyen Tüzmen, "Seyahatimizin böyle bir zamanda yapılıyor olması, şu anda içinde yaşadığımız durumda beraberinde bir siyasi mesajı da birlikte götürmemizi de gerektirdi" dedi.

Gül'ün mektubunu iletecek

Başbakan Abdullah Gül'ün Irak hükümetine yazdığı mesajı da beraberinde götürdüğünü bildiren Tüzmen, mesajın içeriğiyle ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı: "Sayın Başbakanın yazdığı bir mesaj. Tamamıyla şu an Türkiye'nin ve Irak'ın içinde bulunduğu durum, uluslararası camiada olaya nasıl bakıldığı ve BM kararlarının ne kadar önemli olduğu, bizim ve bölge ülkeleri açısından kalıcı barışın sağlanmasının çok önemli olduğu. Bunun için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği yönünde iyi niyet, dilek ve temenneleri taşıyan ve Türkiye'nin olayı bakışını yansıtan bir mektup." Türkiye'nin Irak'a 2001'de 1 milyar dolara yakın, 2002 yılında ise 750 milyon dolara yakın ihracat yaptığını anlatan Tüzmen, Türkiye'nin ihracatının sürekli arttığı bir ortamda aynı coğrafyayı ve tarihi paylaştığı, akrabalık ilişkisi içinde bulunduğu Irak gibi sınır komşularıyla ticaretinin geliştirilmesinin önemine işaret etti. Tüzmen, sınır komşularıyla ticaretin geliştirilmesi kapsamında daha önce 40'ya yakın işadamıyla Atina'da müteahhitlik kosunuda toplantı yapıldığını, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya gibi ülkelere de işadamlarıyla gittiklerini kaydetti. Bunların devam edeceğini anlatan Tüzmen, ocak ayının sonunda Suriye'ye gideceklerini, izleyen günlerde Mısır, Sudan ve İran'a ziyarette bulunacaklarını kaydetti. Tüzmen, Türkiye'nin sınır komşularıyla olan ticaretinin, toplam ticareti içindeki payının çok düşük olduğunu, ziyaretlerle bu payı artırmayı amaçladıklarını vurguladı. Kalıcı ticari ilişkilerin kalıcı siyasi ilişkilerin de önünü açtığını belirten Tüzmen, bölgenin en önemli sorununun yoksulluk ve kişi başına düşen gelirin düşüklüğü olduğunu belirtti. Tüzmen, "Bizim amacımız, bütün bölge ülkelerinin ticaret bağlantısının güçlü olması, bölge ülkelerinin hep beraber kalkınması" diye konuştu.