logo
18 NİSAN 2024

Üç büyük fitne

25.03.2004 00:00:00
Birçok İslam tarihçisi çağlar boyunca Müslüman coğrafyasında temelde üç büyük fitnenin varlık gösterdiğini beyan eder. Dış kaynaklı oluşan bu fitnelerden ilki Moğol istilasıdır.

Orta Asya'da göçebe kabileler halinde yaşayan Moğollar, Cengiz Han'ın önderliğinde, ufak tefek yağma hareketlerini dünyanın fethini hedefleyen iddialı bir projeye dönüştürmeyi başarmışlardır. (P. M. Holt-Haçlılar Çağı-Tarih Vakfı Yurt Yay. s. 89)

Aslında tam anlamıyla "istila" olarak tanımlanabilen bu yayılmacı siyasetle İç Asya, Türkistan, Horasan, Afganistan, İran, Irak, Azerbaycan, Doğu Anadolu ve Suriye yerle bir edilmiştir. Yapılan tahribat çeşitli kaynaklarda tasvir edilmiş, felaketin içeriği hakkında Moğolların mahiyetindeki alimler dahi aynı görüşü benimsemişlerdir.

Nitekim çağdaş Moğol tarihçisi Cuveyni istilanın boyutlarını aktardıktan sonra şehir ve köylerin birkaç defa yağma, tahrip ve katliamla karşı karşıya kaldığını anlatır. Akabinde bu bölgelerin kıyamete kadar nesilleri çoğalsa da eski nüfuslarının onda birine bile çıkamayacaklarını açıklar. Moğol istilasına şahit olan meşhur tarihçi İbn ul-Esir ise; "Dünyaya yaratıldığından beri böyle bir felaket ve musibet gelmemiş, tarih benzerini görmemiştir" der. (Prof. Dr. Osman Turan-Selçuklular Tarihi ve Türk- İslam Medeniyeti-Boğaziçi Yay., s. 483)

Haşhaşilerin ünlü Alamut kalesini ele geçirip İsmailileri temizlemek suretiyle İslam Dünyasını bu cinayet teşkilatından kurtaran, Tebriz'i büyük bir medeniyet merkezi yapan, Sultaniye ve Tahran'da büyük imar hareketini gerçekleştiren Moğolların (Prof. Dr. Osman Turan-age., s. 482) bütün bunlara rağmen tarihteki imajlarını düzeltmek pek mümkün olmamaktadır. Mesela, Halep kuşatmasında Haçlılarla işbirliğine gitmekten çekinmemişler, Hıristiyanlarla ittifak yaparak, onlardan takviye kuvvet sağlamışlardır. Bir başka örnekte ise; Hülagü'nün Şam'ı almasından sonra kendilerine özel koruma sağlamasını sevinçle karşılayan yerli Hıristiyanlar Ramazan ayında alenen şarap içip sokaklarda törenle haç dolaştırırlarken Müslümanları durdurup selamlamaya zorlamışlardır. (P. M. Holt-age. s. 90)

Aynı Hülagü Bağdat'ı alarak oradaki 36 kütüphaneyi yıkacak ve el yazma eserleri nehre atacak, Dicle günlerce siyah mürekkep akacaktır.

Moğollar kendi zamanlarında Nasıruddin Tusi (1201-1274) gibi bir bilgini himaye etmelerine, rasathaneler kurmalarına rağmen ufak sultanlıklar istila sonrasında tarumar olmuş, bir sürü göçler başlamış ve göçlerin ötesinde İslam Dünyasında ilmin zinde tutulmasını temin eden hamiyetkar hükümdarlar ortadan kalkmıştır. (Bilgi, Bilim ve İslam-İSAV, s. 60)

Diğer bir fitneyse artık hiç birimizin yabancısı olmadığı Haçlı Seferleridir. Batı Hıristiyanlarına Doğu'daki din kardeşlerini Türklerin baskı ve zulmünden (?) kurtaracak bir savaşa katılmanın inançları açısından çok şerefli bir görev olduğunu söyleyen Papa 2. Urbanus (Diyanet İslam Ans.-İlgili Makale, s. 526 9) ile başlayan bu süreç yaklaşık olarak iki asır sürmüştür. Aslında Haçlı Seferlerinin oluşum tarihi 28 Ekim 1095'tir ama bitişinin sekizinci Haçlı Seferi olduğunu söylemek pek kolay değildir. (Nitekim 11 Eylül olaylarının akabinde ABD Başkanının Haçlı seferleriyle ilgili sözlerini hatırlarsak düne ait gibi gözüken pek çok tarihsel olgunun bugünü nasıl etkilediğini daha iyi anlarız. Benzer sözleri daha sonra İtalyan Başbakanı Berlusconi de söylemiştir.)

Hıristiyanlar açısından Bizans İmparatorlarının 7. yüzyılda Müslüman halifelerine kaptırdığı kutsal toprakları geri almak, temel amaçlarını oluşturmaktadır. Gayelerini gerçekleştirmek için gereksinim duydukları özgüveni Endülüs'te uygulamaya koydukları Reconquista (yeniden fetih) hareketiyle sağlayacaklardır. Aslında Haçlı Seferleri; İspanya'daki Müslümanları Avrupa'dan çıkarma çabalarının bir uzantısı olarak görülebilir. (Bernard Lewis-Çatışan Kültürler-T. T. V. Yurt Yay., s. 12)

İlk on yedi ay içerisinde Trablusşam, Beyrut ve Sayda ele geçirilmiş, tahrip edilmiş, halkları katledilmiş veya sürülmüş, emirleri, kadıları öldürülmüş, camileri saldırıya uğramıştır. En az Endülüs'tekiler kadar küstah olan Frenkler, Halep Ulu Camii'nin minaresi üzerine devasa bir haç koymuşlardır. (Amin Maalouf-Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri-Telos Yay., s. 99) Anadolu, Suriye, Filistin Haçlı istilasına maruz kalmış, İslam dünyasının kalbine Urfa-Trablus-Kudüs kontlukları kurularak yerleşik düzene geçilmiştir.

Tarihte zihinlerden kuşaklar boyu silinmeyecek olan Kudüs' ün işgali sırasında gösterilen vahşet kaynaklarda şöyle aktarılır;

"Haçlılar şehre girerken Müslüman halkın bir kısmı Kubbetü's-Sahra'ya ve Mescid-i Aksa'ya sığınmaya çalıştı. Bir kısmı da şehrin güney mahallelerine doğru kaçtı. Fakat, sonuçta şehirde bulunan bütün Müslümanlar öldürüldü. Kubbetu's-Sahra yağmalandı, Mescid-i Aksa'ya sığınanlar kılıçtan geçirildi. Tarihçi Raimundus zaptın ertesi sabahı Harem-i Şerif mahallesine giderken her tarafı kaplayan cesetlerin arasında ve dizlerine kadar çıkan kar birikintilerinin içinden geçmek zorunda olduğunu söyler." (Diyanet İslam Ans.- a.g.m.)

Kendi beyanatlarıyla; yalnızca öldürülmüş Türk ve Müslümanları değil, köpekleri de yemekten iğrenmeyen böyle bir topluluk (Amin Maalouf-age., s. 64) için sağlıklı tespitlerde bulunmak oldukça güçtür.

Yine İbn'ül-Esir; "Doğudan Moğolların, Batıdan Haçlıların saldırısına uğrayan Müslümanlar hiç böylesine kritik bir konumda olmamışlardı" diyerek mevcut durumu ortaya koymuştur.

İslam dünyasında zuhur eden üçüncü büyük fitneyse Antik Yunan felsefesinin doğuya aktarılmasıdır. Bu çalışma kapsamlı olarak ilk defa Abbasi halifesi Me'mun zamanında yürütülmüştür. Çok tanrılı ve nübüvvetten mahrum Antik Yunan metafiziği İslam dünyasının Abbasi saraylarında alıcı bulmuştur. Özellikle Aristo ve Eflatun'un eserleriyle başlatılan tercüme süresi sonunda Müslümanlar arasında farklı bir "alım" tipi varlık göstermiştir. Nitekim vahiyden bağımsız düşünce üreten bu zümre sayesinde inanca ait birçok konu ve kavram tartışmaya açılmıştır. Tarih kitaplarına "Mihne yılları" diye geçecek olan bu dönemde Ehl-i Sünnet alimleri eza ve cefaya muhatap olmuşlardır.

İlginçtir ki; aynı zaman dilimi bilimsel bilginin ve teknolojik gelişmelerin oluştuğu bir devirdir. Fakat Yunan metafiziğinden alınan ilhamla dinsel bilginin karşısına felsefi bilgi çıkarılmış ve bu iki ayrı bilgi türü hakikate ulaşmada eşit statüde kabul edilmiştir.

Yunan felsefesinin İslam alemine aktarılması Moğol istilasına ve Haçlı Seferlerine kıyasla daha farklı bir konuma sahiptir. Çünkü yukarıda açıklanan ilk iki unsurda düşman askeriyle, silahıyla fiziksel bir varlık gösterirken hedefi Müslüman coğrafyasıdır. Grek metafiziğinin doğuya intikalinde ise fiziksel varlık sahibi bir düşman tasavvuru söz konusu değildir. Ve bu defa odaklanan obje; Darül İslam' ın toprakları değil, zihinleridir. Onun için felsefe hareketinin meydana getirdiği "akıl anarşisi" nin boyutlarını hesaplamak olanak dışıdır.

Mehmet MARUF

e-mail: mmaruf@mynet.com.tr
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem korkuttu

Saat 18.11 sıralarında merkez üssü Tokat'ın Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Çevre illerden de hissedilen depremde şu ana kadar herhangi bir can kaybı bildirilmezken, bazı yerlerde hasarların yaşandığı belirtildi
18.04.2024 20:03:00 / Güncelleme: 18.04.2024 20:26:40
Haber Merkezi
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem korkuttu
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem korkuttu
AFAD'dan yapılan açıklamaya göre saat 18.11 sıralarında merkez üssü Tokat'ın Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 5,99 kilometre derinlikte gerçekleşen deprem, çevre illerden de hissedildi. Depremin Samsun, Yozgat, Çankırı, Çorum ve Kayseri'de hissedildiği açıklandı.

5,6'lık depremin ardından Sulusaray'da en büyüğü 3,5 olan artçı depremler de oldu.

Sulusaray'da depremde panik yaparak kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde deprem sırasında panik yaparak kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, depremin merkez üssü Tokat'ın Sulusaray ilçesinde depremin etkisiyle panik yaşayarak kaçmaya çalışan 5 kişi çeşitli şekillerde yaralandı. Yaralılar ilçe devlet hastanesinde tedavi altına alındı.

Ayrıca Sulusaray'da bir caminin minaresinin yıkıldığı bildirildi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: Gelişmeleri takip ediyoruz

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremle ilgili, "Tokat Valimiz, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına başlamıştır. Gelişmeleri takip ediyoru." ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 5,6 büyüklüğünde meydana gelen depremde Tokat Valimiz, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına başlamıştır. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

Yozgat'ta 2 katlı ev yıkıldı

AFAD'dan yapılan açıklamada, "Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 18.11'de meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem Tokat, Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum illerimizde yoğun bir şekilde hissedilmiştir. An itibarıyla; Yozgat ilimizde 2 katlı bir ev ile Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde 5 ahırın etkilendiğine dair ihbarlar alınmış olup; ekiplerimizin saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız. Gelişmeleri takip ediyoruz" denildi.

Tokat Valisi Hatipoğlu: Herhangi bir can kaybı ya da yaralanma bilgisi gelmedi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu yaptığı açıklamada ekiplerin sahada olduğunu söyledi.

Sulusaray ilçesinde daha önce iki deprem daha yaşandığını ve oradaki incelemelerinin ardından Artova ilçesine geldiğini belirten Hatipoğlu, "Ekiplerimiz çalışmalarına devam ediyor. Ben de Artova ilçemizdeyim. Vatandaşlarımızla beraberim. Şu ana kadar herhangi bir can kaybı ya da yaralanma bilgisi gelmedi. Ekiplerimizin sahada çalışmaları devam ediyor. Bütün hemşehrilerimize çok geçmiş olsun. Allah beterinden korusun." dedi.

Tokat Belediye Başkanı: Şehir merkezinde ciddi bir durum yok

Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu "Şehir merkezinde ciddi bir durum yok. Sulusaray'da belli başlı konutlarda sıkıntılar var" dedi.

Sulusaray Belediye Başkanı: Buğdaylı köyünde bazı evlerin yıkıldı

Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç da Sulusaray'a bağlı Buğdaylı köyünde bazı evlerin yıkıldığını ve ekiplerin yönlendirildiğini söyledi.

Deprem Kayseri ve Sivas'ta da hissedildi

Depremi hisseden bazı vatandaşlar, bulundukları bina ve iş yerlerinden uzaklaşarak sarsıntıların sona ermesini bekledi.

Sivas AFAD Müdürlüğü 2 araç ve 11 personel, UMKE ise 2 araç ve 10 personel ile Tokat'ın Sulusaray ilçesine hareket etti.

Öte yandan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İlimizde hissedilen deprem nedeniyle ekiplerimiz saha taramasına başlamış, şu ana kadar herhangi bir olumsuz duruma rastlanmamıştır" ifadelerini kullandı.

Sivas Valiliğince sosyal medyadan yapılan paylaşımda da il merkezi ve ilçe merkezinde saha taramalarının devam ettiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İlimizde hissedilen depremde il merkezimiz ve ilçelerimizde saha taramalarımız devam etmektedir. Allah ülkemizi ve şehrimizi her türlü felaketlerden korusun"

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklama

Sarsıntı Yozgat'ta da hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar panik yaşadı.

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İlimizde de kuvvetli şekilde hissedilen 5,6 büyüklüğündeki deprem neticesinde saha ekiplerimizce yapılan ilk tespitlere göre, Kadışehri ilçemizde ve köylerinde bazı yapıların zarar gördüğü ancak çok şükür şu ana kadar ulaşılan bilgilerde can kaybı ve yaralı vatandaşımızın bulunmadığı anlaşılmıştır. AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

Öte yandan Kadışehri ilçesine bağlı Yelten köyünde 2 katlı atıl bir evin yıkıldığı yönünde ekiplere ihbar geldiği öğrenildi. 

Depremin yaşandığı Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.

Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu. Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

 

Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi

Tokat merkezli 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildi.
18.04.2024 07:12:00
Haber Merkezi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Tokat Valiliği gece yaşanan 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

Yapılan açıklamada "Tokat ilimiz Sulusaray ilçemizde 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem nedeniyle Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerimizde eğitim ve öğretime 1 (bir) gün ara verilmiştir" denildi.


Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor

Çanakkale'nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde bir tarlada hayır çeşmesi için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor.
17.04.2024 19:41:00 / Güncelleme: 17.04.2024 23:47:56
İhlas Haber Ajansı
Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor
Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor
Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi.

İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekibi sevk edildi.

Göçük altında kalanları kurtarmak için çalışmalar devam ediyor.

AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte yerel ve gök gürültülü sağanak geçişlerinin etkili olmasının beklendiğini duyurdu.
17.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan yapılan açıklamada, İstanbul başta olmak üzere yurdun batı bölgelerinin Orta Akdeniz üzerinden gelmesi beklenen alçak basınç sisteminin etkisi altına gireceği belirtildi.

İl genelinde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişlerinin yaşanacağının tahmin edildiği kaydedilen açıklamada, 25-28 derece aralığında seyreden sıcaklıkların, perşembe gününden itibaren 16-18 derece aralığına, bahar değerlerine gerileyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.