Üç nokta (?) koyup bitiriyorum

Özellikle Diyanet ve dün Gülen'i rüyasında görenler, "hocaefendi diyeceksin, hocaefendi" diye saygıda kusur etmeyen Cübbeli takımı,
"Hadi bir Fetullah Hoca yetiştirin göreyim sizi. Hoca'nın ayakkabısını yetiştirin alnınızdan öpeyim sizin" cümlelerini kuran ve bir videosunda, "F.Gülen Allah tarafından görevlendirildi" diyen M. İslamoğlu gibi insanlara manevi yönden yanaşanlar şimdi FETO karşıtlıklarını ispatlamak için maneviyat sahasından örneklemeler yapıyorlar.
İtirazım var!
Neden itirazım var?
Çünkü "Muhterem Papa Cenapları" diye başlayan, İslam'a ve Peygamberimize iftiralar atan, Müslümanları suçlayan malum mektubu yazdığında bugün Türkiye'de ayet-hadis okuyan, din adına makaleler kaleme alan, video konferanslar verenlerden yani Cübbelisinden, İslamoğlu'sundan, Yeni Şafak'ından, Akit'inden, Dilipak'ından, Eygi'sinden, ezgisinden vs. tık, çıkmamıştı.
Gülen, Harran'da papaz ile bir Müslüman kadının düğününü yaparken bu bahsettiğim kişi ve yapılardan, "alo! Şiiiittt! Sen ne yapıyorsun! Sen, hangi inancın mensubusun" diye sormamıştılar.
Gülen'in yaktırdığı üzerinden patriğin, hahamın ve sözde imam kılıklı kişilerin üzerinden atlatıldığı ve adına sırat, denen etkinlik için yine bu kişi ve yapıların hiç birinden İslam adına ses çıkmamıştı.
Birisi çıkıp da, "hayırdır! Burasını Rio sahilleri mi sandınız ki, kadınlı erkekli ateş üstünden alıyorsunuz? Burası Urfa. Burada böyle şeyler yaptırmayız" dememişti.
Hülasa Dinlerarası Diyalog fitnesini, Müslümanları küfre düşürme oyununu biliyorsunuz. Bu süreçte ülkemiz, Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar, Avrupa ve Afrika'daki Müslümanlara, kuzu postuyla yanaşıp onların maneviyatlarına kasteden şimdi topraklarına göz diken bu yapıya kimseden ses çıkmadı. Hatta el eleydiler.
"BİR TEK O HARİÇ"
İşte bundan dolayı bunlara itirazım var, diyorum.
BİR TEK O'NA İTİRAZ OLAMAZ. Çünkü Türkiye'deki hiçbir resmi, siyasi, sosyal ve dini yapı Gülen hareketine, İslam adına, imanlarına adına itiraz etmez, edemezken O, dünyayı elinin tersiyle itip Allah Rızası için karşılarına çıktı. Hala orada ve ayrılmaz da. Çünkü karşısındaki batıl. Batıl var oldukça Hakk'ın adamları hep karşısında olacaktır.
* * *
Diyanete gelelim mi!
Bir TV kanalında Diyanet Başkanı, Gülen ve yapılanmasına dair açıklamalar yapıyor. Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinden, kilise evlerden, besmele ile kilise açmalardan, Abant ve Urfa toplantılarından, İbrahimi Dinler, 3, 4 hak din söylemlerinden vs. tek kelime yok.
Haliyle soruyorum; Siz hangi amaçla o ekrandaydınız?
İslam adına diyorsa ona da itirazım var. Neden?
Görmez; "Örgütün elebaşı din âlimi olarak kabul edilemez" diyor. Peki, bir örgüt bir günde mi kurulur? O örgüte, gökten inilerek mi elebaşı olunuyor? Dün Gülen'i tanımıyor muydunuz?
Görmez; "Fetö'nün toplumdaki eğitim, maneviyat, güç ve itibar açıklarını kullandığını" söylüyor.
85 bin cami, 114 bin aktif din eğitimi almış kadro emrinizde. Siz bu açığı neden hak ile doldurmadınız?
Görmez; "Gülen haramı, helal yaptı" diyor. Merak ediyorsunuz (!) hangi haramları helal yapmış, diye. Kurban, fitre, sadaka, bağış gibi başlıklar sıralıyor.
Melun kişi hakkı batıl, batılı hak yapmış, Allah'a eş koşmuş, Resûlullah'ı (s.a.a.) yok saymış. Diyanet başkanı haram-helal derdinde. İman olmadan haram, helal kavramının geçerlilik kazanmayacağından haberi yok.
Üç nokta (?) koyup bitiriyorum.