Uçak gemisi yapabilir miyiz?

'Uçak gemisi yapacağız. Bunda kararlıyız' itiraf edeyim kulağa hoş gelen, milli duygularımızı okşayan sözler bunlar. Ama...
Aması şu;
Önce geçen hafta yaşanan bir sorunu hatırlatalım.
ABD'nin GPS sistemine (¬Global Positioning System-Küresel Konumlama Sistemi) bağımlı olan Türkiye, zaman zaman Türkiye'nin güneydoğusunda ve sınır ötesinde GPS sinyallerinin kesilmesiyle karşı karşıya kalıyor. Böyle bir durumda o bölge üzerinde uçan uçaklarınızı herhangi bir koordinatı bulabilmesi mümkün olmuyor.
Bu sistemi kullanarak uçan İHA'larımız teröristleri takip dahi edemiyor. Tam anlamıyla kör uçuruyorsunuz uçaklarınızı.
Son olay geçen hafta Cuma günü yaşanmış. İktidara yakın bir gazetenin iddiasına göre GPS sinyallerini ABD kesince, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarımızın Afrin'deki terör örgütü YGP mevzilerini bombalaması engellenmiş.
Bu demek oluyor ki ABD izin vermeyince F16'larınız dolu gidip, dolu dönüyor. Teröristleri göremiyor ve vuramıyor. Kaç tane savaş uçağınız olursa olsun, onları kör eden sistemlerin düğmesi başkalarının elindeyse yapacağınız hiçbir şey kalmıyor. ABD'nin keyfi istediğinde F16'larınız adeta gösteri uçağına dönüşüveriyor.
Bu yüzden 'uçak gemisi yapacağız' sözleri kulağa çok havalı gelse de öncelik sırası bu asla olmamalı.
Peki, ne olmalı?
Havadaki uçağınızı, denizdeki geminizi ve hatta karadaki askerinizin yerini tespit etmenizi sağlayan, yerini belirlediğiniz teröristleri nokta atışla vurmanız için olmazsa olmaz sistemler olan konum tespit sistemleriniz başta olmak üzere kilit konumdaki unsurlarınız yüzde yüz milli olması gerekiyor.
Bu konuda Çin, Rusya ve hatta Avrupa Birliği kendi milli konumlandırma sistemlerini devreye sokmuş durumda.
Beidou (Kuzey Yıldızı) adını verdiği navigasyon sistemi için yörüngeye 20'den fazla uydu yerleştiren Çin, 2018 yılı sonunda uydu sayısını 50'nin üstüne çıkarmayı hedefliyor. Çin'in navigasyon sistemi 2020 yılında tam kapasite hizmet vermeye başlayacak.
Bu alanda Rusya'nın Glonass'ı Avrupa Birliği'nin ise Galileo'su var.
Türkiye'nin ise bol bol ahkâm kesen, lafla peynir gemisi yürüterek milleti havaya sokmakta mahir politikacılarından başka hiçbir şeyi yok.
Bu mantıkla Türkiye nükleer santral yapmaya niyetlendi. Ama adı bizim olacak ama aslında her şeyiyle Rusya'nın olacak bir nükleer santral yapıyoruz. Bu şekilde Türkiye bir uçak gemisi de yapar, bir uzay mekiği de?
Ama bugün GPS uydularında olduğu gibi hep ipler başkalarının elinde olduğu müddetçe Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünkü yazısının son cümlesinde ifade ettiği gibi 'İnanın hiçbir işe yaramayacaktır.'
Ehil ellere emanet edilmediği müddetçe güzel ülkemiz Türkiye, böyle sahte zaferlerle oylanıp duracak anlaşılan.