Ülkemizdeki Trump sevicileri tanıyor musunuz?

Trump'ı Avrupa sevmiyor. Asya ülkeleri sevmiyor. Çin, Kuzey Kore ve Rusya zaten düşman. Afrika ülkeleri de Trump'ı sevmiyor. Kim seviyor? Başta Sisi, Kral Salman olmak üzere üç-beş darbeci, kral vs.

Trump'ı halkı da sevmiyor. Sadece zenciler değil beyazların büyük bir kısmı da, başka din, ırk ve mezhebe dahil olanlar da sevmiyor. Sanatçılar, sporcular da sevmiyor.

Sevgiden kastımız Trump'ın saç modeli, boyu, ahlakı vs. değil. İnsanına ve insanlığa, devletine ve devletlere karşı duruşudur.  

Senatörler, yargı makamları, papazlar, polis şefleri Trump'ı bu siyaset mantığından ötürü hem uyardılar, hem de bayağı bir (Anadolu Türkçesiyle) giydirdiler.

Örneğin bir polis şefi, "Yapıcı bir şeyiniz yoksa ağzını kapalı tutun" dedi.

Ünlü sinema sanatçısı Robert De Niro, Trump'ı dört kelimede özetledi; "O bir salak, bir budala, bir soytarı, aptal."

Bir başka ABD'li ünlü oyuncu Morgan Freeman ise "Terörist, çocuk tacizcisi, ırkçı, aldatma sanatçısı, cinsiyet ayrımı yapan, ödlek, yalancı, dolandırıcı, suçlu. Donald Trump benim başkanım değil"  diyerek tepkisini gösterdi.

NBA yıldızlarından JR Smith'in sözleri ise tam bir smaçtı; "Kapa çeneni de bir şeyler yap! Seni lanet palyaço!"

Trump'ın, Türkiye özeline gelirsek! Hiçbir ABD başkanının kullanmadığı üslubu Trump'ta gördük.

Alenen hakaret etti, gözdağı verdi, tehdit etti. Tatmin olmadı bir de karşılıksız kalan o utanç mektubunu yazdı. 

2017'de bize vize koydu bu şahıs.

2018'de Rahip Brunson üzerinden yargımıza müdahale etti, hükümete gözdağı verdi.

2019'da S-400 postası koydu. Biz de S-400'leri hangara koyduk. F-35'ten çıkardı ama ana parçalarını hâlâ üretip vermeye devam ediyoruz. 

Yıllardır gözümüzün içine baka baka PYD/PKK'ye silah, mühimmat, sağlık başta olmak üzere her türlü yardımı yaptı. Terörist başlarını 'komutan' olarak takdim etti.

'Mahvederim' tehdidini ise hâlâ yaşıyoruz.

Bu ve daha fazlası tabloya rağmen ülkemiz ekranlarında Trump'a karşı eleştiriler yuvarlak yapılıyor.

Malum medya ise Trump'ı aklama hatta sevdirme gayretinde. Örnek mi istiyorsunuz?

Sabah gazetesinden Melih Altınok sosyal medya hesabında şu cümleleri kurdu: "Küreselci medyanın anti Trump propagandasına ortak olan genişçe bir kesim var Türkiye'de. İslamcısından solcusuna... Oysa Trump, Türkiye'nin çıkarları açısından, Beyaz Saray'da görüp görebileceğimiz en makul isim."

ABD-Trump ve Türkiye'nin çıkarları! Nasıl bir sadakat, anlayan var mı?

Bu tek örnek değil. Devam eden geleneğin bir örneği.

2017'de Trump, ABD'ye Müslüman istemiyoruz diyerek, İslam karşıtı söylemlere başlamıştı. İranlı bir çocuğa, havalimanında ABD polisinin ters kelepçe taktığı görüntüleri ve gündemi hatırlıyor musunuz? Anketlerde ABD halkının %68'i ülkelerinde Müslüman istemiyordu.

İşte o günlerde Refah ve AKP döneminde vazgeçilmezler arasında olan Kavakçı ailesinde Merve Kvakçı, Yeni Akit gazetesinde şunları yazıyordu:  

"Önce Obama'yı düşündüm. Geldiğinde ne büyük umutlarla dünyaya seslenmişti. Dünya karşılık vermişti…

Guantanamo'yu kapatacaktı en başta. Yapmadı. Şöyle iyi olacaktı, böyle iyi gidecekti, olmadı. Yapmadı. Sekiz sene gibi uzun ve fakat çok kısa süre akıp gitti. O da, ailesi de geride kaldı artık…

Dün, Trump'a baktım, arı gibi çalışıyor. Gecesini gündüzüne katıyor. Dur, durak yok. Obama'ya benzemeyen tarafıysa ne gördüyseniz o. Ne söylediyse o. Ne söz verdiyse o. Gördüğünüz neyse alacağınız da o. Amerikan halkının oy verdiği ne ise o. Yani Trump'ta şimdiye kadar müşahede ettiğimiz haliyle yalan yok. Ne dediyse onu yapıyor. Ufak bir detay var ama. Söz verdiklerinin hepsi hem kendi halkına hem insanlığa çok zararlı." (31.07.2017, Yeni Akit)

Merve Hanımın ufak detaylarını siz de gördünüz mü?

İşte bu yüzden biz, merhum liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş gibi "Ne AB, ne ABD. Tam bağımsız Türkiye" diyoruz.

Ve Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş gibi biz de kendimizi, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adıyoruz.