Demokrat Parti (DP) Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'ye kardeşliği tesis edeceklerini ifade ederek, "Yapacağımız iş insanımıza iş ve aş bularak, halkımızın geçimini teminat altına almaktır" dedi
Demokrat Parti (DP) Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, Güneydoğu Bölgesinin aslında Türkiye'nin en sorunsuz bölgelerinden biri olması gerektiğine dikkat çekti ve "Çünkü en medeni insanlarımız Güneydoğu'dadır. Nedenine gelince Güneydoğu peygamberler bölgesidir. Hz. İbrahim (A.S) orada doğdu, Hz. Musa (A.S) orada çobanlık yaptı, Hz. Eyyub (A.S) orada yaşadı. Yani nereye giderseniz gidin, orada peygamberlerin nefesi, ruhaniyeti vardır. Medeniyetler, peygamberlerin bulunduğu yerlerde mevcuttur. Yani medeniyeti insanlık alemine getirenler Allah'ın nebileri ve velileridir" dedi.
Yanlışları devlet değil siyaset yaptıTeknik ve teknolojiyle maddenin şekle sokulabileceğini ancak buna medeniyet denemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Baş, "Medeniyet insanlıktır. İnsanın insanca yaşamasıdır, insan olmasıdır. Doğulu, Güneydoğulu bir kardeşimizle arkadaşlık yapın, onun size vefasını unutamazsınız. Sizinle ölüme kadar gider, sözde değil özde bu vardır" dedi. Bölgedeki sorunun kaynağının devlet olmadığına dikkatleri çeken DP bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş şu şekilde konuştu: "Yanlışlık devletten kaynaklanmıyor. Lozan'da merhum İnönü Türkiye'nin o zaman Misak-ı Milli sınırlarını tescil edecek. Devlet olma tapusunu elde edecek. Savaşta aldık ama bunun tescillenmesi lazımdı. Lozan bunun adıdır. O tapunun adıdır. Lozan'da yabancı güçler konuşuyorlar, 'Kürtler azınlıktır' diye. Atatürk'ün talimatıyla İnönü diyor ki; 'Kürtler Müslümandır. Bizde Müslüman olanlar bir millettir, azınlık olanlar gayrimüslimlerdir. Müslüman olanlara Türk milleti denir, olmayana gayrimüslim azınlık denir. Binanaleyh Kürtler azınlık değildir Müslüman'dır, Türk'tür. Bu ülkede yaşayan 72 milyon Arap olabilir, Laz olabilir, Çerkez olabilir, Kürt olabilir, Boşnak olabilir bunların tamamı Türk milletidir. Niye? Müslümandır. Batı bizi öyle tanımıyor mu? Namaz kılarken görse seni, Türk der sana, Müslüman demez. Biz Batının gözünde buyuz. Onun için devletin gözünde Doğuyla Batı arasında fark yoktur. Kuruluşun mantığı budur ama siyaset zaman içinde yanlışlar yaptı. Oranın insanına iş ve aş bulmadı. Bölgenin insanına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptı. Bu devletle alakalı değil. Zaman içinde devlet yapmış gibi gösterdi."
Kimse dağa çıkmak istemeyecek"O bölgenin insanı okusa, belli bir noktaya gelse herhangi bir üniversitede öğretim görevlisi olabilir mi?" sorusunu yönelten Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Olur. Birçok üniversitede hocalarımız var, Mecliste vekillerimiz var, hükümette bakanlarımız var. Geçmişte cumhurbaşkanımız olmuştur. Ama birileri geldi Laz'a, Arap'a, Çerkez'e, Kürt'e bir kazık attı. Neden? İşte bugünkü günlere gelmek için. Global güçler sadece bugün devrede değil, Cumhuriyet'in kurulduğu günden beri ajanlar tutuyorlar. Türkiye'de bir sürü kalem bunların adına iş görüyor. En meşhur kabul ettiğimiz adamlar kimin ajanlığını yapıyorlar? ABD'nin, AB'nin ajanlığını yapıyor. Adamların devletmiş, milletmiş, İslam'mış böyle bir dertleri yok. İşte onların ortaya koyduğu fitneyle sanki devlet bu kardeşlerimizi Türklerden ayırmış intibaını vererek bu günlere geldik. Ve bu insanların beklediği şu: Aç insanlar, işsiz insanlar devlet bize aş bulsun, iş bulsun diyor. Onun için biz Milli Ekonomi Modeli'yle vatandaşlık maaşını ifade ediyoruz. Şimdi düşünün Güneydoğulu bir annem, kızım, gelinim devlet babasından ev hanımı olduğu için 500 TL, Türk vatandaşı olduğu için 500 TL alırsa, beyi de vatandaşlık maaşı olarak 500 TL alırsa, devletin ortaya koyduğu imkanlardan yararlanarak işçi olursa ve 3 bin TL asgari ücret alırsa, hanımı çalışırsa o da alacak bunları topladığında karı koca ikisi için 7 bin 500 TL aylık eder. Böyle bir ailenin çocuğu dağa çıkar mı? İsyan eder mi? Çıksa bile ailesi ona hakkını helal eder mi? Demokrat Parti olarak biz kardeşliği getireceğiz bu ülkeye. Yani yapacağımız iş o bölgenin insanına iş bulacağız, aş bulacağız, geçimlerini teminat altına alacağız."
Demokrat Parti (DP) Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, Güneydoğu Bölgesinin aslında Türkiye'nin en sorunsuz bölgelerinden biri olması gerektiğine dikkat çekti ve "Çünkü en medeni insanlarımız Güneydoğu'dadır. Nedenine gelince Güneydoğu peygamberler bölgesidir. Hz. İbrahim (A.S) orada doğdu, Hz. Musa (A.S) orada çobanlık yaptı, Hz. Eyyub (A.S) orada yaşadı. Yani nereye giderseniz gidin, orada peygamberlerin nefesi, ruhaniyeti vardır. Medeniyetler, peygamberlerin bulunduğu yerlerde mevcuttur. Yani medeniyeti insanlık alemine getirenler Allah'ın nebileri ve velileridir" dedi.
Yanlışları devlet değil siyaset yaptıTeknik ve teknolojiyle maddenin şekle sokulabileceğini ancak buna medeniyet denemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Baş, "Medeniyet insanlıktır. İnsanın insanca yaşamasıdır, insan olmasıdır. Doğulu, Güneydoğulu bir kardeşimizle arkadaşlık yapın, onun size vefasını unutamazsınız. Sizinle ölüme kadar gider, sözde değil özde bu vardır" dedi. Bölgedeki sorunun kaynağının devlet olmadığına dikkatleri çeken DP bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş şu şekilde konuştu: "Yanlışlık devletten kaynaklanmıyor. Lozan'da merhum İnönü Türkiye'nin o zaman Misak-ı Milli sınırlarını tescil edecek. Devlet olma tapusunu elde edecek. Savaşta aldık ama bunun tescillenmesi lazımdı. Lozan bunun adıdır. O tapunun adıdır. Lozan'da yabancı güçler konuşuyorlar, 'Kürtler azınlıktır' diye. Atatürk'ün talimatıyla İnönü diyor ki; 'Kürtler Müslümandır. Bizde Müslüman olanlar bir millettir, azınlık olanlar gayrimüslimlerdir. Müslüman olanlara Türk milleti denir, olmayana gayrimüslim azınlık denir. Binanaleyh Kürtler azınlık değildir Müslüman'dır, Türk'tür. Bu ülkede yaşayan 72 milyon Arap olabilir, Laz olabilir, Çerkez olabilir, Kürt olabilir, Boşnak olabilir bunların tamamı Türk milletidir. Niye? Müslümandır. Batı bizi öyle tanımıyor mu? Namaz kılarken görse seni, Türk der sana, Müslüman demez. Biz Batının gözünde buyuz. Onun için devletin gözünde Doğuyla Batı arasında fark yoktur. Kuruluşun mantığı budur ama siyaset zaman içinde yanlışlar yaptı. Oranın insanına iş ve aş bulmadı. Bölgenin insanına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptı. Bu devletle alakalı değil. Zaman içinde devlet yapmış gibi gösterdi."
Kimse dağa çıkmak istemeyecek"O bölgenin insanı okusa, belli bir noktaya gelse herhangi bir üniversitede öğretim görevlisi olabilir mi?" sorusunu yönelten Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Olur. Birçok üniversitede hocalarımız var, Mecliste vekillerimiz var, hükümette bakanlarımız var. Geçmişte cumhurbaşkanımız olmuştur. Ama birileri geldi Laz'a, Arap'a, Çerkez'e, Kürt'e bir kazık attı. Neden? İşte bugünkü günlere gelmek için. Global güçler sadece bugün devrede değil, Cumhuriyet'in kurulduğu günden beri ajanlar tutuyorlar. Türkiye'de bir sürü kalem bunların adına iş görüyor. En meşhur kabul ettiğimiz adamlar kimin ajanlığını yapıyorlar? ABD'nin, AB'nin ajanlığını yapıyor. Adamların devletmiş, milletmiş, İslam'mış böyle bir dertleri yok. İşte onların ortaya koyduğu fitneyle sanki devlet bu kardeşlerimizi Türklerden ayırmış intibaını vererek bu günlere geldik. Ve bu insanların beklediği şu: Aç insanlar, işsiz insanlar devlet bize aş bulsun, iş bulsun diyor. Onun için biz Milli Ekonomi Modeli'yle vatandaşlık maaşını ifade ediyoruz. Şimdi düşünün Güneydoğulu bir annem, kızım, gelinim devlet babasından ev hanımı olduğu için 500 TL, Türk vatandaşı olduğu için 500 TL alırsa, beyi de vatandaşlık maaşı olarak 500 TL alırsa, devletin ortaya koyduğu imkanlardan yararlanarak işçi olursa ve 3 bin TL asgari ücret alırsa, hanımı çalışırsa o da alacak bunları topladığında karı koca ikisi için 7 bin 500 TL aylık eder. Böyle bir ailenin çocuğu dağa çıkar mı? İsyan eder mi? Çıksa bile ailesi ona hakkını helal eder mi? Demokrat Parti olarak biz kardeşliği getireceğiz bu ülkeye. Yani yapacağımız iş o bölgenin insanına iş bulacağız, aş bulacağız, geçimlerini teminat altına alacağız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.