Bu yıl da nasip olduya, hamdolsun.
Üç yıldır çok muhterem Prof. Dr. Haydar Baş hocamla, Kadir Gecesi'ni "Ravza-yi Mutahhara'da" geçirmek, bayram namazını da Kabe'de kılmak nasip oluyor.
Bu büyük şerefe ne kadar hamdetsek, ne kadar şükretsek az.
Bundan üç yıl önceydi.
İlk kez yaklaşık beş milyon insanın katılımıyla bir bayram namazı kılmıştık Harem-i Şerif'te, Kâbe'de hocamla beraber.
O muhteşem tablo sonrası hocam şöyle bir dua etmişti:
"Allah bundan sonra her bayram namazını burada kılmayı nasip etsin."
Bu dua üzerinden üç yıl geçti.
Üç yıldır Bayram Namazı'nı Kâbe'de kılıyoruz.
Umre; sünnet ibadetlerden biri.
Ramazan'da umre; "Hazret-i Peygember (as) ile hac yapmaya denk bir ibadet."
Hadiste böyle geçiyor.
Bir yanlışı tashih etti hocam ve dedi ki:
"Ramazanda umre yapmak, umre niyetiyle yola çıkmak değildir. Ramazan çıkmadan, yani bayramdan önce, belirlenen yerde ihrama girmek. Kâbe'yi tavaf ve Safâ ile Merve arasında sa'y yapmaktır umre."
Yapılan yanlış şu; umre niyetiyle yola çıkan kişi, bayrama kadar Medine'de kalıyor.
Bayramdan sonra Mekke'ye gidip umresini yapıyor.
Böyle yapan kişi, umre yapmış oluyor, umrenin sevabını kazanıyor, ama ramazanda umre yapmış olmuyor.
Yani "Hazret-i peygamber ayehisselam ile birlikte hac yapmış gibi olmuyor."
Bu önemli tespiti ben ilk kez hocamdan dinledim.
Bu vesileyle en azından birkaç arkadaş bayramdan sonra yapmayı planlandığı umreyi, bu tespit sonrası bayram öncesine aldı.
Yani "Hazret-i peygamber ile hac yapmış gibi oldu".
İşte ben, yıllardır, hep bunun için diyorum ki;
"Bu mukaddes toprakları bir gönül adamıyla ziyaret etmek lazım".
Haccın ve umrenin, girift bir çok kuralı var.
Ama bana göre bu kurallar kadar önemli olan, bu kuralların yanında işin hakikatini öğretecek bir arkadaşın olması.
Baştan sona, dış görüntüsü "eşya" olan bir dünya sizi karşılıyor o topraklarda.
Ya taştır,
Ya topraktır,
Ya bir tepedir,
Ya bir binadır.
Ya iki nokra arasında gidiş-geliştir.
Ya da bir bina etrafında dönüştür.
Ya bir sembole atılan taştır.
Ya da bir mekanda tıraştır.
Ama bunlar birer semboldür.
Aslolan bu sembollerin sırrına vakıf olmaktır.
Bunun için de hac ve umre kurallarını bilmenin yanında, yanınızda işin özünü kavratacak birinin olmasınıdır en önemli şey.
Geçen yıl olduğu gibi, bu yılda İkram Tur'un ikramlarıyla bol bol karşılaştık.
Özellikle şirket ortaklarından sayın İbrahim Çetin beye ve diğer çalışanlarına çok teşekkür ederim.
Bu işi hem biliyorlar, hem de hakkını veriyorlar.
Bu başlık altında birkaç yazı yazmak gerekebilir.
Tekrar yazmak niyetiyle.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024