Umutsuzluk aşılayan Başbakan...

Bir ülke düşünün..Her gün şehit cenazeleri geliyor.Açlık, yokluk kol geziyor. Cinayetler bitmiyor.Huzur kalmamış.İnsanlar seçtikleri hükümetlerin beceriksizliğinden dolayı ancak organlarını satarak geçinebiliyor.Bunalıma düşen vatandaşlar canlarına kıyıyor.Ülke bölünmenin eşiğinde gelmiş.Vatandaşların geleceğe bakışı karamsar.Böyle bir ülkede geriye ne kalmıştır?Evet soru bu.Geriye kalan tek şey 'ümit'tir.İnsanlar son olarak bu değerlerini kaybederler ki, artık bu aşamaya gelindiğinde yapacak hiçbir şey kalmamış demektir.Yaşadıkları her probleme rağmen ümit tutar insanları ayakta.Yıkılmak üzere olan insanımız sırtını ümite dayar.İçinde zerre kadar ışık olmayan zifiri karanlıktan sonra aydınlık geleceğine insanlar gönüllerindeki ümitle inanırlar.Onu da bu insanların elinden alırsanız onları bunalım çukurlarına terketmiş olursunuz.İşte Sayın Başbakan Erdoğan, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin 2009-2001 Eğitim- Öğretim Yılı açılışında yaptığı konuşmayla tam olarak bunu yaptı.Ne dedi Erdoğan?"Her üniversiteyi bitiren veya tüm halk iş sahibi olur diye bir kaide yok" dedi.Başbakan'ın karşısındaki gençler hepsi o üniversitede iş sahibi olabilmek için okuyorlardı.Türkiye'nin tüm sorunlarını çözmekle mükellef olan bir Başbakan'ın bu sözleriyle var olan tüm ümitlerini de kaybettiler.Ancak Türkiye'de bir başbakan böyle şeyler söyleyebilir. Batı ülkelerinde böyle sözler söylediğinde iktidarda kalamayacağını bilen siyasiler ayaklarını denk alırlar.Oysa bir başbakan iş bulamıyorsa, aş bulamıyorsa ve ülkenin sorunlarını çözmekte başarısız oluyorsa hiç olmazsa gençlere ümit aşılaması gerekmez miydi? Cesaret veremez miydi?Verebilirdi ama sanırım Başbakan bunu çok gördü gençlere...İskender Han bir savaştan sonra bütün ganimetleri askerleri arasında pay etmiş ama kendine hiçbirşey ayırmamış."Kendinize ne ayırdınız?" diye soran vezirine İskender Han, "ümidi kendime ayırdım" diye cevap vermiş.Bunu Milli Ekonomi Modeli'nin İstanbul'da yapılan ilk kongresine Azerbaycan'dan katılan akademisyenlerden Doç Dr. Elşad Semedzade'den duymuştum. İskender Han'ın bu sözlerini aktardıktan sonra Dr. Semedzade Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a hitaben, "siz bu kitapla birlikte ümidi bile milletinize dağıtıyorsunuz" demişti.İşte sorunlarımızın anahtarı bu nüktede...Milletimizin ümidini yokeden anlayışlardan milletimize ümidi ikram eden anlayışa terfi etmeden bizi aydınlığa çıkaracak yolun kapısını açamayız...