Unuttun di mi?

Kaç gün oldu? 3 hafta mı? Bir ay mı? Evet, Özgecan kızımız, vahşice katledildiğinden buyana kaç gün geçti? Unuttuk dimi! (Kendisine bir kez daha rahmet, ailesine sabırlar diliyorum)Oysa unutmayacaktık, unutturmayacaktık. Çünkü Özgecan, milletimizin kızıydı artı günümüzün gerçeğiydi. Çünkü Özgecan sendin, bendim. Özgecan'dan sonra bu ülkede kaç kişi daha yakıldı, kaç kişinin daha ırzına geçilmek istendi ve katledildi, biliyorsunuz, görüyorsunuz. İlla kurban olduktan sonra mı kendimize geleceğiz.  Ya ülkemizde yaşanan toplu taşıma rezaleti ve eğitimsiz, hadsiz, kendini bilmez, terbiyesiz şoför gerçeği. (görevine layık olanları tenzih ederim) Sokakların artık karanlıkta değil 24 saat tehlikeli olduğu gerçeği. Evet, bu ve daha fazlasını ne çabuk unuttunuz. Hâlbuki bu hayatı yaşayan sensin. Yarın "mef'ul"da olabilirsin. Bir diğer unuttuğumuz ise bu ülkeyi bu kadar tehlikeli hale getirenlerdir. Bunun birinci sırasında iktidar vardır. Siyaset, ekranlardan süslü kelimelerle uzun cümleler kurma sanatı değildir. İş sanatıdır, aş sanatıdır, proje, plan ve çözüm sanatıdır. Yukarıda da belirttiğim gibi bu vahşet tablolarını ülkemiz her gün yaşıyor ve 12 yıllık bir iktidar var ortada. Bu iktidar ve iktidarın başından cumhurbaşkanlığına seçilen Sayın Erdoğan, bu milletin sosyal, ekonomik ve maneviyatıyla ilgili hangi plan ve projeyi hayata geçirdi? Lütfen birini söyleyin? Söyleyemezsiniz! Çünkü böyle bir planları, projeleri yok. Hedefleri de yok. Olsaydı 5 Milli Eğitim Bakanı, dört eğitim sistemi değiştirirler miydi? Olsaydı! Parasız, dedikleri sağlık hizmetlerinden sadece reçete payı olarak 4 katrilyon ele geçirirler miydi?Olsaydı! Fuhuş, ekranlardan sokaklara iner miydi? 300 binden fazla insanımız fuhuş sektörünün kölesi olur muydu? Olsaydı! 12 yılda 1 milyondan fazla aile dağılır mıydı? Olsaydı! Hapishaneler dolu olur muydu?Kendi, kültür ve maneviyatı çerçevesinde bir modeli olan, gayreti insan yetiştirmek olan bir iktidar döneminde yolsuzluk, hırsızlık en tepeleri sarmazdı. Cezaevleri dolmazdı. İnananlar kardeştir, mantığıyla kardeş kardeşin canına, malına, namusuna saldırmazdı. Ama saldırdı. Cezaevleri dolu. Kadına ortaçağ Avrupa'sının bakışıyla bakılıyor. Şiddet, cinayet zirve yapmış.Bu ve daha fazla gerçeği sen görmedin. Oy verdiğin zihniyeti sorgulamadığın gibi birde alkışla destek oldun. Unuttun yani. Bak! Bir şey daha hatırlatayım! Bonzai gerçeği vardı. Hatta meclise bile girmiş, liderler birbirlerini içicilikle suçlamıştı. Satıcılar meçhuldü. Haber bültenlerinin değişmez konusuydu. Ne oldu? Şimdi kimse bonzaiden bahsetmiyor. Çözüldü mü? Yok, hayır. Artarak devam ediyor. İktidarın çözümü olmadığı için medya gündeme almıyor. Olur ya! Millet galeyana gelip iktidarı sorgulamasın, diye. Sen unut! Bu kadar unutkanlık acı haberlerin, habercisidir. Bunu unutma!Basit bir yönetmelik hatta tek emirle Türkiye'nin toplu taşıma sorunu çözülür. Ama yapmıyorlar, yapamıyorlar, yapamazlarda. Çünkü "yol yaptık" diye övünenlerin toplu taşımayı kaldıracak alt yapıları yok. Araçları yok. Sistemleri, güzergâh tespitleri yok. "İstanbul'da yaptıklarımız ortada" diyorlar. 20 senede ne yaptın? İşte bu soruyu sormadığımız için bugün hem İstanbul, hem de Türkiye sadece ve sadece reklamcıların yönettiği bir ülke oldu. Geçen hafta Enerji Bakanı kürsüye yönelince, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları atılmaya başlandı. Kim atıyor? Ermenek'te oğlunu, babasını, dayısını kaybetmeyenler. Niçin atıyorlar? Özel bir kurumun, Ermenek'te hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine yaptırdığı evlerin teslim töreninde? Sen niye gurur duyuyorsun?Acıyı yaşayan madenci eşlerinin isyanı vardı bu kalabalığa; "Neyle gurur duyuyorsunuz? Bizim acımız var. Canlarımız gitti. Ne demek gurur duyuyorsunuz? Bize Cumhurbaşkanı, Başbakan ne yaptı? Gelip başsağlığında bile bulunmadılar" demeye kalktılar. Ama cümlelerini tamamlayamadan paketlenip, dışarı atıldılar. Unuttun dimi! Ama sakın unutma! Sıra sana da gelecek.