Üstüste iki fiyasko

AKP Hükümeti'nin izlediği dış politika Türkiye'den ziyade muhatap dış devletlere somut yararlar temin ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1-2 Mayıs'ta gerçekleştirdiği İsrail ile Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in 3-5 tarihlerinde yaptığı Türkiye gezisi dikkatlice analiz edildiğinde, ülkemizin bunlardan somut bir yarar elde edemediği ortaya çıkıyor. Fiyasko 1: İsrail gezisiBaşbakan Erdoğan'ın İsrail gezisi tam bir fiyasko ile neticelendi. Türkiye bu geziden tek bir somut yarar elde edemezken, Erdoğan Haziran ayında Başkan Bush ile görüşebilmesi için İsrail ile 1.1 milyar dolarlık silah anlaşması karşılığında Washington vizesine kavuştu. Dahası Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e 1.5 gün ayırırken; Filistin tarafına sadece 'rüzgar almak kabilinden uğraması' Filistinli tepe yöneticilerin tepkisini çekti.  Erdoğan'ın Filistin ziyaretinin 3 saat sürmesi, Filistin Devlet Başkanı Muhmud Abbas ile başbakan Ahmet Kurey'i küstürdü. Öte yandan, Erdoğan'ın "Filistin ile İsrail arasındaki sorunda arabuluculuk yapabiliriz" önerisi ise İsrail tarafından geri çevrildi. Diplomatik çevreler, 'arabuluculuk önerisinin rica ve rüşvet gezisinin kamuflajı' olduğunu dile getirdiler. Eski Büyükelçi ve CHP Milletvekili Onur Öymen, "İsrail, bugüne dek ABD dışında hiçbir ülkenin arabuluculuğunu kabul etmemiştir. Bu durum çok muhtemelen Türk Dışişleri tarafından Tayyip Erdoğan'a iletilmiştir" diyerek, Başbakan'ın girişiminin göz boyamaya matuf ve anlamsız olduğuna işaret etti. Fiyasko 2: Schröder avuttuAlmanya Başbakanı Schröder'in 600 Alman işadamıyla gerçekleştirdiği Türkiye gezisi de, Türkiye'ye somut bir kazanç sağlamadı. Schröder ile birlikte Türkiye'ye gelen işadamları, Türkiye'den arazi talep ettiler; Ankara'nın gümrük kapılarımızı tümüyle Alman ürünlerine açması gerektiğini söylediler. Türkiye'nin hassasiyetlerini umursamadıSchröder ayrıca gezisi sırasında Türkiye'nin hiçbir hassasiyetini dikkate almadı. Almanya Başbakanı, Almanya'da Ortodoks bulunmamasına rağmen önceki akşam Fener Rum Patriği Bartholomeos'un ayağına giderek, Patrik'in 'ekümenik olduğunu' tüm dünyaya ilan etti! Türkiye'den biran önce Rum Kesimi'nin dolaylı tanınması anlamına gelen Ankara Anlaşması Ek Protokolü'nü imzalamasını isteyen Schröder, Genelkurmay Başkanlığı'nın 'açılamaz' yönünde görüş bildirdiği Heybeliada Ruhban Okulu'nun biran önce açılması ve Türkiye'deki dini azınlıkların tüm taleplerinin biran önce yerine getirilmesi gerektiği talimatını verdi.