Utanç

Pazar sabahı televizyonu açtığımda birçok kanal son dakika haberleri veriyor. Hükümetten ve muhalefetten peş peşe açıklamalar. Yorumcuların yorumları kanala göre değişiyor. Dikkatimi çeken ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın; "operasyonu ben yönettim" demesi. Para veya ihale yönetimi olsa anlarımda bu askeri operasyon? Neyse yemiş gibi yapalım. Başbakan Davutoğlu'nun hali ise görülmeye değerdi. Sağında bakan, solunda genelkurmay başkanı? Operasyonu anlatmaya çalışıyor ama kelimeler gelmiyor boğazdan. Çünkü gelinen nokta ve yapılan operasyon hiçbir stratejik derinliğe sığmıyor. İnsanın, kendisiyle ters düşmesinin resmini çiziyordu Davutoğlu?Bir gece baskınıyla yurt dışındaki tek resmi toprak parçamız terk edilmiş ve Süleyman Şah'ın türbesi taşınmış. Türbe taşınmasaydı ne olurdu? Daha doğrusu türbeye kimin saldırma ihtimali vardı ki, taşındı? Birileri Esad diyor ama bu alçaklıktan başka bir şey değildir. Çünkü Esad aptal değil. Esad, dört yıldır Türkiye'yi, Müslümanları karşısına almak istemedi ve istemezde. Esad'ın, Müslüman'la savaşacak kadar imandan yoksun olduğunu da sanmıyorum. Tek şık var; IŞİD. Bu vahşilerin kuruluşu, beslenme kanalları vs. belli. En olmadık, akla gelmez vahşetleri sergiliyorlar. Tek sebebi var. Bu sebep İslam ile IŞİD'ı yan yana koymak gayretindeki aptal sürülerine de kapak olsun; "Ey Haçlı! Gel burayı işgal et. Demokrasi getir, insan hakları getir" Sınırlarımızın hali belli? Hükümetin terör örgütlerine desteği malum... Resmi ekiplerce yakalanan askeri mühimmat dolu araçlar ortada. Yakalanmayan resmi ve gayri resmi silah sevkiyatlarını siz düşünün.         Erdoğan'ın, IŞİD'a karşı duruşu da malum. IŞİD, Erdoğan için unsurdu. Sonra isim değiştirdi, deaş mı bi şe oldu. Ama gerçekten düşman olmadı. Olsaydı bu son operasyon olmazdı.Erdoğan'ın AKP'si besledi kargayı. Şimdi göz tehlikede? Gözü kurtarmak için koskoca bir tarihe leke sürdüler. Türbe için tek tehlike IŞİD'dı. Eğer IŞİD türbeye saldırır, askerimizi katleder, türbeyi ele geçirirse zaten sıfıra inen itibarımız artık bir daha ayağı kalkamaz ve de birilerinin şah, sultan, padişah hayalleri tarihe gömülürdü. Olay budur. Birilerinin ihtirasları için dün yanlış yaptık. Bugün yanlış yaptık. Ayıkmazsak yanlış yapacak yarınımız bile olmayacak.Operasyona dönersek; Erdoğan ve hükümet, biz yaptık, diyor. HDP ise PYD ile TSK yaptı, diyor. Ben, HDP'lilerin sözlerine inanıyorum. Çünkü AKP gibi ikili oynamıyorlar. Diyarbakır'da başka, İstanbul'da başka ağızla konuşmuyorlar. PYD kim? Erdoğan'ın terörist, dediği sonrasında hem de Cumhuriyet Bayramında ülkemizden alkışlarla güvenli geçişini sağladığımız şimdi ABD ile eğitip, donatacağımız PKK'nın K. Irak yapılanması. Yahudi Barzani'nin militanları?Sizin derdiniz ne diye de sormak istiyorum. Musul konsolosluğumuz işgal edildi. Bayrağımız indirildi. Konsolos ve vatandaşlarımız 101 gün esir olarak IŞİD'ın elinde kaldı. Sonra bir anda teslim edildiler. Hükümet zafer kazanmıştı. Sonra ortaya çıktı ki, terör örgütü ile pazarlık yapılmış ve her istedikleri verilmiş. Hükümet ise "ne var bunda! Vatandaşlarımız sağ salim kurtuldu ya" savunmasında.Hiç merak edeniniz oldu mu; Dünyanın hangi yönetimi AKP iktidarları kadar terör örgütleriyle içli, dışlı olmuştur? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir idam mahkûmunun ağzına bakıyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti terör örgütü tehlikesi yüzünden bayrağını indiriyor, toprağını terk ediyor?   Bu en hafif tabirle utançtır. Keşke tek kişilik bir utanç olsa... Ama bir tarihi, bir milleti etki alanına alan bir utançtır.