'Vaadlerimi yerine getirecek Ali'dir'

Resûlullah'ın (s.a.a.), kendisinden sonra kendisine vekil olarak İmam Ali Efendimizi bıraktığına dair sözleri pek çoktur:

"Şüphesiz, Benim vasim, sır yerim, kendimden sonra geride bırakacaklarımın en hayırlısı; vaadlerimi yerine getirecek ve borcumu ödeyecek kimse Ali b. Ebi Tâlib'dir."

"Şüphesiz her nebinin bir vasisi ve vârisi vardır ve şüphesiz Ali Benim vasim ve vârisimdir." (Tarih-i Dimeşk (İmam Ali'nin biyografisi), 3/5/1021).

"Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır." (Tarih-i Dimeşk, İmam Ali'nin biyografisi, 1/366/461).

"Ey Bureyde! Ben mü'minlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?" Bureyde, "Evet, ya Resûlallah" deyince şöyle buyurdu: "Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır." (a.g.e., h.458).

Abdurrahman b. Ebi Leyla şöyle diyor:

Ali'yi Rahbe'de (Kûfe'de) halkı şöyle and içirirken gördüm: "Allah'a yemin ederek söyleyin bakayım, sizden Resûlullah'ın Gadir-i Hum günü, 'Ben kimin mevlası isem o halde Ali de onun mevlasıdır' diye buyurduğunu duyanınız var mıdır? Duyan varsa kalkıp şehadette bulunsun."

Abdurrahman b. Leyla şöyle diyor:

Adeta şu an kendilerine baktığım Bedir ashabından 12 kişi kalkarak şöyle dediler: "Şehadet ediyoruz ki Resûlullah'ın (s.a.a.) Gadir-i Hum günü, 'Ben mü'minlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?' buyurduğunu işittik. Biz, 'Elbette ya Resûlallah' deyince de, 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım! Ali'yi seveni sev ve ona düşman olana düşman ol' buyurdu." (a.g.e., 2/11/506).

İbn-i Ebi'l-Hadid şöyle diyor:

Resûlullah'ın (s.a.a.) vefatından sonra Hz. Ali, "Resûlullah'ın vasisi" diye çağrılıyordu. Zira Hz. Peygamber istediği şeyleri ona vasiyet etmişti." (Şerh-u Nehc'il Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 1/13).

İbn-i Ebi'l-Hadid "Ali'nin vasiyeti hakkında söylenen şiirler" başlığı altında asr-ı saadet şairlerinden birçok şiirler nakletmiş (a.g.e., s.143/150) ve İmam'ın "vasiyet ve verâset onlar arasındadır" sözü hakkında şöyle demiştir: "Hiç şüphemiz yok ki Ali, Hz. Peygamber'in vasisi idi. Bize göre kini olan bazı kimseler bunu kabul etmemiştir." (a.g.e. 1/139). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).

OKAN EGESEL