Vatan evlatları borçlu değil, alacaklı

Teröre kurban verilen vatan evlatları iki Mehmetçikten birinin babası, gelen yardımları çevresindeki ihtiyaç sahipleriyle paylaştığını söylerken diğer şehidin babası ise 'biz oğlunun silah arkadaşlarıyız. Bize bir emrin var mı' diye soran komutanlarına 'Gidin o Sur'daki esnaflara sorun bakalım, oğlum vatan borcunu ödemeden evvel esnafa borcu var mıdır? Borcu varsa biz ödeyelim' demiş.  
Ben buradan o yüreği yanık babaya diyorum ki; oğlun borçlu gitmedi, alacaklı gitti. 
Hem de çok alacaklı?
Oğlun çözüm süreci çözüm süreci diye diye ülkeyi teröre teslim edenlerin tamamından alacaklı.
Açılım açılım diyerek Türkiye'yi terörle masaya oturtan, şimdi de bir bölgemizi sokağa çıkılamayacak hale getiren, 300 bin insanımızı göç etmek zorunda bırakan siyasilerden oğlun alacaklı.
Senin kurban verdiğin oğlun, ceylan derisi koltuklar üzerine kurularak yüksek maaşlarla ceplerini dolduran TBMM'deki 550 vekilden de alacaklı.
Özellikle güneydoğudaki gençleri aşsız ve işsiz bırakarak terörün kucağına itenlerden alacaklı.
Terörün arkasındaki ABD, İsrail, Avrupa Birliği ve Yahudi lobilerinden icazet alarak iktidar koltuğuna oturanlardan alacaklı. 
Yahudi kuruluşların cesaret madalyasını göğsünde taşıyanlardan alacaklı. 
Vatan Türkiye'yi NATO toprağı yapanlardan alacaklı. 
Katolik nikâhıyla Avrupa Birliği'nin yatağına girenlerden alacaklı. 
Yüzde 49 buçuktan alacaklı oğlun. 
Atatürkçüyüm deyip, Atatürk'ün yaptıklarının yıkılmasına göz yuman ve yıllardır bu ülkeyi AKP iktidarına mahkûm eden CHP'den alacaklı. 
Milliyetçilik konusunda lafla peynir gemisi yürüten, slogan atmaktan başka bir şey bilmeyen, en kritik zamanlarda ise AKP'nin koltuk değneği olmaktan bıkmayan MHP'den alacaklı. 
Sadece senin oğlun değil, teröre kurban verilmiş olan bütün vatan evlatları bunlardan alacaklı. 
Bu vatan evlatlarının teröre kurban edilmesinin hesabının ahirette sorulacağından şüphemiz yok elhamdülillah.
Ama ahiretteki hesabından önce burada sorumlular hesabını versinler istiyorsak, gözünü budaktan esirgemeden bu hesabı soracak, Türkiye'de kardeşliği, birlik ve beraberliği tesis edecek yegâne lider olan Prof. Dr. Haydar Baş'a güç vermeliyiz. Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara taşımalı ve bu hesabın sorulmasının önünü açmalıyız.