Vatandaşla sohbet

Orta ve lise eğitimimi Artvin İHL'de, devlet parasız yatılı olarak tamamlamıştım. Haliyle okul arkadaşlarımın ayrı bir yeri vardır hayatımda. Dile kolay, tam 6 yıl neredeyse günün tamamında aynı ortamları paylaştığım insanlar.İşte bunlardan biriyle Şavşat'ta karşılaştık. Hoş, beş ettik. Sohbetin devamında AKP'ye sahiplendi ve beni (yazılarımdan ötürü) gülümseyerek vicdansızlıkla suçladı. Bende gülümsedim. (Aramızdaki konuşma) İkimizde İHL mezunuyuz. Kaç Hak din vardır? Tabi ki tek hak din vardır ve o da İslam'dır, dedi.Ama adamlar meydanlarda dört hak dinin varlığından söz ediyorlar. Yok canım! Söylemez öyle şeyler. Of ilçesinde 36 etnik grup ve dört hak dine mensup insanlardan bahsetti. Yok, yok söylememiştir?Zina, dinen haram mıdır? Evet. Peki, zinayı kanunla serbest hale getirip, olur vermenin hükmü nedir? "Yaaa çok kurcalama?"Sen "besmele" ile kilise açar mısın? Ne işim var kilisede benim! Ama destek olduğun anlayış, açılıştan açılışa koşuyor ve bunu Allah'ın ismi ile yapıyorlar. En azından bu icraatın fıkhı hükmünü araştırma zorunluluğun yok mu?Sen, eşinin bir kiliseye gidip, mum yakıp, dua etmesini nasıl karşılarsın? (?) Sayın Erdoğan'ın eşi Emine Hanım gitti, mum yaktı, dua etti. "Biz niye öğrenemiyoruz bu gibi şeyleri. Yoksa uyduruyor musun Akın?" Maide Suresi 51. Ayeti biliyorsun. Allah-u Teâlâ, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyi yasaklıyor. Edinirseniz, onlardan olursunuz, diye de açıkça uyarıyor. Bak, On yıllık icraatlara, söylemlere hep yasak edilen dostluğu görürsün. Sonra İslam coğrafyasında biz, kimlerin yanında ve kimlere karşı savaşıyoruz?Ama önceki hükümetlerde benzer işler yapmıştı. Birilerinin yaptığı yanlış, senin yanlışını doğru mu yapar? "Yok, yok. Zaten bu işler siyaseten yapmak zorundalar" Kardeşim! İtikadın, siyaseti mi olur? Kendinizi harcamayın? "Neyse! Boş ver Akın. Benim servis saatim geliyor, müsaadenle"? Boş verme kardeşim. Bizi izlemeye devam et?***Bu sefer köy meydanındayız. Yaşlı amcalarla sohbeti koyulaştırdık. Dinler arası diyalogu anlatıyorum. Amcalar ağzı açık bakıyorlar. "Olmaz öyle şey", diyecekler ama kaynak ve tarih gösteriyorum. Tek dedikleri şey; "Bize televizyonlardan çok güzel şeyler anlatıyorlar", oluyor. Gözyaşları ile yapılan vaazlardan, açılan okullardan, senaryolaştırılan diyalog amaçlı dizilerdeki kahramanlardan söz ediyorlar. Yani ekranlar şifa olduğu gibi zehirde olabiliyormuş?Bir başkası hükümete toz kondurmuyor. Nedenini soruyorum. Bak, yaşlılara maaş bağladı, diyor. Yaşlı annesi var. Bir başkası da sakatlara verilen maaşlara binaen hükümete duacı. Onunda sakat oğlu var. Bu hakların zaten anayasal olduğunu, hükümetlerin bunları yerine getirmesi gerektiğini anlatıyorum ama?Sonra Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modelini anlatıyorum. Vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş, asgari ücret, yaşlı ve sakatlara devlet garantisinde bakım, sağlık ve eğitimin bedava olması gibi hayati konuları iştahla dinliyor vatandaşım. İşte tam o anda nefis ve şeytan kısa devre yapıyor; "kazanamaz ki"... Kardeşim sen oyunu ver,gerisine karışma. Kadastro kanunuyla millet sevinmişti. Ben sevinmeyin demiştim. Benim dediğim çıktı. Şimdi oflamalar, poflamalar. Yüzyıllardır ekip, biçtikleri çayır ve tarlalar orman arazisi, diye ellerinden alınmış. Karşılığı da yok. Artı herkese tapu verilmiş, kalanı ise devletin.Ne var bunda, diyenler olabilir. Ama görüştüğüm köyümün ileri gelenleri, devamlı olarak yabancı birilerinin köye geldiğini, dağları, ormanları gezdiklerini anlatıyor. Bazılarının dağlardaki tabii su kaynaklarını, çıkış yerlerini ve hangi bölgelerde kaynak suyu olmadığını, sorduklarını anlattılar. Kısaca birileri maden arıyor. AKP yasası ile yüzde ikisini sana, bana verecek. 98'ni cebe indirecek. ***Hayvancılık bitmiş vaziyette. Eskiden çayırlarda bir ayak boyu sınırı geçsen kavga, gürültü çıkardı. Şimdi çayırlar sahipsiz gibi?Ne yani! Hiç hayvan yetiştiren yok mu? Var canım. Soruyorum; Emi, kaç malım var. 5 inek, danaları ve 4 düve.Bir dede, bir nine nasıl bakıyorsunuz?"Ne yapayım oğul! Para etmiyor. Adam ineğe 2 bin lira veriyor. Nasıl satayım. Ettiğimiz emeğe yazık." Verdiği oyu bildiğim için gülümsüyorum? Eee etme, bulma dünyası?Türkiye'yi saran iki ayaklı çakallar, haliyle bizim yörelere de uğramışlar. Köylülerin anlattığı; Birileri Gürcistan ve Ermenistan'dan 80, 100 TL'ye aldıkları küçükbaş hayvanları ülkemize sokuyor. Şavşat veya Ardahan'da yaşayan birkaç kişi ile de anlaşıp, onlar adına yayla kiralıyorlar. Bir müddet bu yaylalarda otlayan hayvanlar sonra 400, 500, 600 TL'den piyasaya sürülüyor. Sonra?Sonrasını hep beraber yaşıyoruz. Türkiye yolgeçen hanına dönmüş. Artık nerde bu devlet, diye haykıranda yok.