Hükümetin AB uğruna üvey evlat gibi muamele ettiği tarım kesiminin üretmekten elini, eteğini çektiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "arazilerimiz bomboş kaldı" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan ayını yurt turu yaparak geçiriyor. Güneydoğu ve Karadeniz'den sonra Ege bölgesine geçen BTP Genel Başkanı İzmir'in Menderes ilçesinde verilen iftarda vatandaşlarla buluştu.Prof. Dr. Baş iftar programında, "İsmet ağabeyimizi burada belediye başkan adayımız olarak ilan ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Allah mübarek etsin" diyerek partisinin Menderes belediye başkan adayını tanıttı. Konuşmasında ekonomi üzerine değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan projeleri anlattı. İktidarları döneminde her Türk vatandaşına 500 YTL maaş bağlanacağını ifade eden BTP Genel Başkanı kaynak soranlara şöyle cevap verdi: "Allah Allah. Sanki ben diyorum millete ki, "hepiniz bana 500 YTL para vereceksiniz." Yahu ben, "millete para vereceğim" diyorum. Yani milletin cebine para koyacağım. Adam soruyor, "Yahu hocam kusura bakma nereden vereceksin?" Sizinkilerin çaldığı yerden vereceğim. Alacağım onu milletime dağıtacağım."
Köylü üretimden elini çektiBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında tarıma özel bir yer ayırdı. AB talepleri doğrultusunda çıkarılan tahdit kanunlarıyla tarım ürünlerinin yetiştirilmesinin kısıtlandığını ve Türkiye'nin batının pazarı haline getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Baş Türk tarımının yaşadığı süreç üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: "Avrupa Birliği Türkiye'ye dedi ki, 'Bana bak. Sen Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsun. Buğday yetiştiriyorsun, bende var. Mısır yetiştiriyorsun, bu ürün de bende var. Ne bileyim. Meyvecilik, sebzecilik bende var. Dolayısıyla Türkiye sen meyve, sebze ve tarım ürünlerindeki üretimini yüzde 65 oranında düşüreceksin. Yüzde yüz üretirsen bunu pazarlamak için devlet lazım. O da elbette Avrupa Birliği devletleri olacaktır. Hâlbuki ben AB olarak, İspanya, İtayla ve Yunanistan'a bu vazifeyi verdim. Yani onların yetiştirdiği tarım ürünleri Avrupa Birliği ülkelerinde pazarlanacak. Şimdi ben seni buraya sokmam. Sen Avrupa Birliği'ne illa da gireceğim diyorsan bu ürünler üretmeyi terk edeceksin.' Bunlar ne yaptı peki? Türkiye'deki tarım ürünlerinin fiyatını aşağı çektiler. Tarım köylüsü mısır yetiştiriyor, aşağı çekti fiyatı. Buğday, tütün yetiştiriyor, fiyatı aşağı çektiler. Tarım kesimi bunun üzerine tütünden elini, ayağını çekti. Pamuktan, fındıktan elini çekti. Ne oldu bu sefer? Arazilerimiz bomboş kaldı. Bunun bu hale geleceğini ben 2002 seçimlerinde yüce Türk milletine anlattım."
Yapamaz diyenlere "hodri meydan""Çözümün tek adresi Bağımsız Türkiye Partisi'dir" diyen Prof. Dr. Baş diğer partilerin tamamına hodri meydan dedi. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Ben bu işi biliyorum ve yaparım. Kim bunu yapamaz diyorsa gelsin onunla istediği yerde istediği şekilde, istediği kanalda ve istediği televizyonda milletin huzurunda karşılaşmaya hazırım. Kiminle? İlim adamıyla. Kiminle? Siyasetteki başkanıyla konuşalım. Ve inşallah Türkiye'nin beklediği, özlediği yaşamak durumunda olduğu şartları el ele vererek Allah'ın izniyle vücuda getireceğiz, meydana getireceğiz."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan ayını yurt turu yaparak geçiriyor. Güneydoğu ve Karadeniz'den sonra Ege bölgesine geçen BTP Genel Başkanı İzmir'in Menderes ilçesinde verilen iftarda vatandaşlarla buluştu.Prof. Dr. Baş iftar programında, "İsmet ağabeyimizi burada belediye başkan adayımız olarak ilan ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Allah mübarek etsin" diyerek partisinin Menderes belediye başkan adayını tanıttı. Konuşmasında ekonomi üzerine değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan projeleri anlattı. İktidarları döneminde her Türk vatandaşına 500 YTL maaş bağlanacağını ifade eden BTP Genel Başkanı kaynak soranlara şöyle cevap verdi: "Allah Allah. Sanki ben diyorum millete ki, "hepiniz bana 500 YTL para vereceksiniz." Yahu ben, "millete para vereceğim" diyorum. Yani milletin cebine para koyacağım. Adam soruyor, "Yahu hocam kusura bakma nereden vereceksin?" Sizinkilerin çaldığı yerden vereceğim. Alacağım onu milletime dağıtacağım."
Köylü üretimden elini çektiBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında tarıma özel bir yer ayırdı. AB talepleri doğrultusunda çıkarılan tahdit kanunlarıyla tarım ürünlerinin yetiştirilmesinin kısıtlandığını ve Türkiye'nin batının pazarı haline getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Baş Türk tarımının yaşadığı süreç üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: "Avrupa Birliği Türkiye'ye dedi ki, 'Bana bak. Sen Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsun. Buğday yetiştiriyorsun, bende var. Mısır yetiştiriyorsun, bu ürün de bende var. Ne bileyim. Meyvecilik, sebzecilik bende var. Dolayısıyla Türkiye sen meyve, sebze ve tarım ürünlerindeki üretimini yüzde 65 oranında düşüreceksin. Yüzde yüz üretirsen bunu pazarlamak için devlet lazım. O da elbette Avrupa Birliği devletleri olacaktır. Hâlbuki ben AB olarak, İspanya, İtayla ve Yunanistan'a bu vazifeyi verdim. Yani onların yetiştirdiği tarım ürünleri Avrupa Birliği ülkelerinde pazarlanacak. Şimdi ben seni buraya sokmam. Sen Avrupa Birliği'ne illa da gireceğim diyorsan bu ürünler üretmeyi terk edeceksin.' Bunlar ne yaptı peki? Türkiye'deki tarım ürünlerinin fiyatını aşağı çektiler. Tarım köylüsü mısır yetiştiriyor, aşağı çekti fiyatı. Buğday, tütün yetiştiriyor, fiyatı aşağı çektiler. Tarım kesimi bunun üzerine tütünden elini, ayağını çekti. Pamuktan, fındıktan elini çekti. Ne oldu bu sefer? Arazilerimiz bomboş kaldı. Bunun bu hale geleceğini ben 2002 seçimlerinde yüce Türk milletine anlattım."
Yapamaz diyenlere "hodri meydan""Çözümün tek adresi Bağımsız Türkiye Partisi'dir" diyen Prof. Dr. Baş diğer partilerin tamamına hodri meydan dedi. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Ben bu işi biliyorum ve yaparım. Kim bunu yapamaz diyorsa gelsin onunla istediği yerde istediği şekilde, istediği kanalda ve istediği televizyonda milletin huzurunda karşılaşmaya hazırım. Kiminle? İlim adamıyla. Kiminle? Siyasetteki başkanıyla konuşalım. Ve inşallah Türkiye'nin beklediği, özlediği yaşamak durumunda olduğu şartları el ele vererek Allah'ın izniyle vücuda getireceğiz, meydana getireceğiz."