Yıllardan bu yana ABD politikalarına yüzde yüz uymaya alışmış bir siyaset bundan sonra asla milli olamaz. Çünkü ABD’nin huyundan ya da suyundan bir kere aşılandınız mı ABD hesabına genlerinize kadar devşirildiniz demektir.
ABD’nin politikalarında yalan her zaman başvurulan bir yöntemdir malumunuz. Bu yalancı politikayı sadece ABD’ye hasretmek de doğru değil, çünkü tüm batılı ülkelerin politikalarında yalan hâkim durumdadır.
ABD’nin en bilinen yalanlarından biri Irak’ın işgalidir. Bilindiği gibi ABD Irak’ta kitle imha silahları olduğunu iddia etmiş ve bu gerekçeyle Irak işgaline girişilmişti. İşgalden çok sonra kitle imha silahlarının koca bir yalan olduğu ortaya çıkmıştı. Dünyada atom bombasını insanlar üzerinde deneyen tek ülke olan ABD, teslim olduğunu daha önceden açıklayan Japonya’ya iki atom bombası atmıştı.
Amerika kıtasının asıl sahipleri olan milyonlarca Kızılderili’yi katlederek bu kıtayı onların elinden almışlardı. ABD’nin sabıkaları saymakla bitmez. Zaten bu yazıda dikkatinizi çekmek istediğim şey bu değil… Bizdeki siyasilerin de artık siyaseti ABD’nin yaptığı gibi yapıyor olmalarına dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Örnek mi vereyim.
Tamam…
Mesela Suriye ve Libya…
Libya’da isyan çok önce Kaddafi’yle sarmaş dolaş olanlar kısa süre sonra Kaddafi’ye çek git diyebildiler. Meğer Kaddafi’yle iyi geçindikleri dönemde arkasından kuyusunu kazıyorlarmış.
Suriye’de Beşar Esad ile çok yakın ilişki geliştirenler, birlikte tatil yapanlar, kısa süre sonra “Beşar” diye senli benli konuşarak ABD’nin ağzından konuşarak Esad’a çekilmesi gerektiğini söyleyebilmişlerdi.
Amerika’yla o kadar sıkı fıkı oldular ki bizim siyasiler, özellikle İslam ülkeleriyle ilişkilerde artık her işlerini yalanlarla yürütüyorlar.
Son olarak İran’la ilgili açıklamalarda da bu yaklaşımı gördük. Türk siyasiler çıkıp, “Şii-Sünni çatışmasının yaşanmasına izin vermeyiz” diyebiliyorlar ama öteki taraftan da Şiilerin gayrimüslimlerden bile daha kötü olduğunu ifade eden kendini bilmez rektörü hala görevde tutuyorlar.
İcazeti Amerika’dan almak demek siyasileri bu noktaya getiriyor.
ABD’nin hem huyundan hem de suyundan etkilendiler.
ABD’nin politikalarında yalan her zaman başvurulan bir yöntemdir malumunuz. Bu yalancı politikayı sadece ABD’ye hasretmek de doğru değil, çünkü tüm batılı ülkelerin politikalarında yalan hâkim durumdadır.
ABD’nin en bilinen yalanlarından biri Irak’ın işgalidir. Bilindiği gibi ABD Irak’ta kitle imha silahları olduğunu iddia etmiş ve bu gerekçeyle Irak işgaline girişilmişti. İşgalden çok sonra kitle imha silahlarının koca bir yalan olduğu ortaya çıkmıştı. Dünyada atom bombasını insanlar üzerinde deneyen tek ülke olan ABD, teslim olduğunu daha önceden açıklayan Japonya’ya iki atom bombası atmıştı.
Amerika kıtasının asıl sahipleri olan milyonlarca Kızılderili’yi katlederek bu kıtayı onların elinden almışlardı. ABD’nin sabıkaları saymakla bitmez. Zaten bu yazıda dikkatinizi çekmek istediğim şey bu değil… Bizdeki siyasilerin de artık siyaseti ABD’nin yaptığı gibi yapıyor olmalarına dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Örnek mi vereyim.
Tamam…
Mesela Suriye ve Libya…
Libya’da isyan çok önce Kaddafi’yle sarmaş dolaş olanlar kısa süre sonra Kaddafi’ye çek git diyebildiler. Meğer Kaddafi’yle iyi geçindikleri dönemde arkasından kuyusunu kazıyorlarmış.
Suriye’de Beşar Esad ile çok yakın ilişki geliştirenler, birlikte tatil yapanlar, kısa süre sonra “Beşar” diye senli benli konuşarak ABD’nin ağzından konuşarak Esad’a çekilmesi gerektiğini söyleyebilmişlerdi.
Amerika’yla o kadar sıkı fıkı oldular ki bizim siyasiler, özellikle İslam ülkeleriyle ilişkilerde artık her işlerini yalanlarla yürütüyorlar.
Son olarak İran’la ilgili açıklamalarda da bu yaklaşımı gördük. Türk siyasiler çıkıp, “Şii-Sünni çatışmasının yaşanmasına izin vermeyiz” diyebiliyorlar ama öteki taraftan da Şiilerin gayrimüslimlerden bile daha kötü olduğunu ifade eden kendini bilmez rektörü hala görevde tutuyorlar.
İcazeti Amerika’dan almak demek siyasileri bu noktaya getiriyor.
ABD’nin hem huyundan hem de suyundan etkilendiler.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023