Yabancıya şapır şupur millete Ya Rabbi şükür

Hürriyet gazetesinin 19.12.2017 tarihli haberi şöyle; "Türkiye 2010-2016 yılları arasında 170 ülkeye 21 milyar dolarlık mali yardımda bulundu."

İçişleri Bakanlığı sitesinde, 20.08.2019 tarihli 'AFAD Aracılığıyla 58 Ülkeye 4.5 Milyar Liralık İnsani Yardım' açıklamasının detayları da şöyle:

"İngiltere merkezli Kalkınma İnisiyatifleri Örgütü'nün raporuna göre, Türkiye, 2017'de 8 milyar doları aşkın yardımla dünyada en çok insani yardım yapan ülke oldu.

Rapora göre, 10 yılda AFAD aracılığıyla 58 ülkeye 4 milyar 502 milyon 848 bin 224 lira değerinde yardım gönderildi.

Söz konusu ülkelere;

2010'da 296 milyon 435 bin 940,

2011'de 656 milyon 447 bin,

2012'de 142 milyon 730 bin,

2013'te 39 milyon 683 bin,

2014'te 97 milyon 231 bin 880,

2015'te 30 milyon 646 bin 455,

2016'da 235 milyon 641 bin 291,

2017'de 56 milyon 427 bin 160 ve

2018'de 2 milyar 925 milyon 664 bin 877 lira değerinde yardımda bulunuldu."

2020'ye gelirsek! 

Sadece bu yıl başta İngiltere olmak üzere ABD, Sırbistan, Kosova, Bosna Hersek, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, İran, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Kolombiya, Afganistan, Pakistan, Almanya, Avusturya, Fransa, İsrail, Libya, BM desteği ile Kuzey Suriye, Filistin, Güney Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Suudi Arabistan, Cezayir, Umman, Senegal, Somali, Sudan, Çad ve Moritanya gibi 120 ülkeye uçaklar, tırlar, gemiler dolusu tıbbi yardımlar gönderdiler.

Sabah gazetesinden Veysel Kurt'un 18 Nisan 2020 tarihli, 'Türkiye neden diğer ülkelere yardım ediyor' başlıklı yazısında şöyle diyor:

"Son on beş yıldır Türkiye'nin artan dış politika etkinliğinin en önemli göstergelerinden biri dış yardımlar konusunda gösterdiği performanstır."

Bu performansın içerideki görünümüne bakalım; 120 ülkeye uçaklar, tırlar, gemiler dolusu yardımlar gönderen hükümet, vatandaşına IBAN vermişti. Siyaset ise maskeyi kim dağıtsın, parayla mı dağıtalım bedava mı, tartışmaları yapıyor ve en son para ile dağıtılması konusunda karar kılınıyordu.

Tabloyu özetlersek! 

2003 ile 2019 yani 16 yılda 2 trilyon 250 milyar dolar vergi topladı. (Bugünkü kur ile çarpmayın, çarpılırsınız!)

Malum 18 yılda 70 milyar dolarlık devletin malı satıldı. 

30 küsur milyar dolarlık deprem vergisinden ve 25 milyar TL civarı imar affından gelen para da var. 

Ama hükümetimiz, bankalara 810 milyar TL kredi ve kredi kartı borcu olan vatandaşımıza diyor ki, her şeyi devletten beklemeyin. 

Dediği ile kalsa iyi! 

Ertesi gün öğreniyoruz ki, İzmir'e acil 10 milyon TL bütçe ayıran hükümetimiz, Somali'nin, IMF'ye borcunu kapatması için 2.3 milyon dolar göndermiş.

Bu tabloya diyecek tek sözüm; Herkes layık olduğu biçimde yönetiliyor!

Sağlık demişken… 

120 ülkeye milyarlarca liralık sağlık malzemesi gönderildi, dedik. Geçtiğimiz ay ülkemizde bir konferans düzenlendi.

ABD Ticaret Odası tarafından düzenlenen 38. Amerikan-Türk Konferansı'nda konuşan ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield şunları söyledi:

"Türkiye'deki devlet hastanelerinin yabancı ilaç şirketlerine borcu bir yıl içinde 230 milyon dolardan 2,3 milyar dolara çıktı. Şirketler böyle devam etmek istemeyebilirler, bu da Türkiye'nin çıkarına olmayacak."

Merak ediyorum! 

Kelin ilacı mı yok?

Var da, başına mı sürmeyi bilmiyor?